Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Dikkat! Okuldaki şiddeti önlemenin yolları nedir?

Photo: Pixabay

Küresel çapta yayılım gösteren Covid-19 salgınından dolayı yılın Mart ayında ülkede ilan edilen olağanüstü hal kapsamında uzaktan eğitime geçilmesinden sonra eğitim ve öğretim yılının başladığı 15 Eylül günü, öğrenci ve öğretmenlerin uzun bir aradan sonra ilk kez yüz yüze görüştükleri ilk gün olduğu için okullarda dün heyecan doruktaydı.

Bir yandan derslikte sınıf arkadaşları ve öğretmenlerle buluşmanın sevinci yaşanırken diğer yandan son yıllarda gittikçe büyüyen bir sorun olan okulda şiddet olayları, endişe edilmesine yol açıyor.

Fiziksel ve psikolojik şiddet öğrencilerin bir kısmı için her gün karşılaştıkları bir durumdur. "Animus" Birliği tarafından düzenlenen bir araştırmadan alınan sonuçlara göre ülkemizde çocukların yüzde 80'inden fazlası, farklı dönemlerde okulda zorbalık mağduru olduklarını paylaşıyorlar.

Hal böyle olunca velilerin tutum, tepkisi ve desteği büyük önem taşıyor.

"Animus" Müdürü Mariya Çomarova, bu konuda şunları söyledi: "Okul ortamı büyük ölçüde sanal ortamla karıştı.

Sanal ortamdaki iletişim, çocuklarda zaten zayıf olan sınır ve ölçü hissini daha da zayıflattı. Okullardaki zorbalık sosyal ağlara taşındı. Herkesin yalan, iftira veya hakaret olsun her şeyi söyleyebilmesi, büyük kaygılara yol açıyor. Açıkçası günümüz çocuklarının durumu hiç te kolay değil. Çözüm nedir diye soracak olursanız - önce durumun aile içinde görüşülmesi, ardından ise mağdur olanların uzmanlara başvurmaları.

Şiddet sorunu yüzde 90 oranında psikolojik bir sorundur.

Korkmak çok doğal bir şeydir, bununla birlikte insanın duyduğu korku ne kadar büyük olursa şiddet mağduru haline gelmesi de o kadar kolay olur. Şiddet gören kişilerin bilincinde olmadan kullandıkları bir koruma mekanizması da devreye giriyor - içinde bulunulan durumun üstesinden gelmek arzusu ile hareket edilerek o durum tekrar ve tekrar yaşanıyor. Dolayısıyla okulda zorbalığa maruz kalan bir çocuk, okul değiştirse dahi sık sık aynı duruma düşer. Bu yüzden sırf okul değiştirmek yerine aynı zamanda uzman desteği almak çok daha yerinde olur" şeklinde konuştu Mariya Çomarova.

Öğrenciyken okulda zorbalık gören Martina Ptaçkova, velilerinin desteği ve savaş sanatları sayesinde bu durumun üstesinden gelmeyi başardı.

Çek olan Martina, Çek Cumhuriyeti'nin iyi niyet elçisi olup aynı sorunu yaşayan gençlere yardımcı olmaya çalışıyor. Martina'nın zorbalık mağduru çocuklara yönelik geliştirdiği metodlar, ülkesinde başarı ile uygulanmaktadır.


Bu metodlar bir yandan psikolojik desteğe, diğer yandan ise özel kendini savunma tekniğine dayanır.

"Şiddete maruz kalındığında aciz olmamak, durumdan çıkabilmek için fiziksel hazırlık çok önemlidir" diyen Martina, şöyle devam etti:

"Projenin bir kısmı, beden eğitimi ile ilgili. Çocuk ve kadınlara farklı durumlarda doğru tepki göstermelerini öğretiyoruz. Örneğin biri onları itip yere düşürürse saldırganın darbelerine maruz kalmamak için nasıl doğru şekilde ayağa kalkmaları gerektiğini gösteriyoruz. Biri onlara tokat atmaya ve karşılarına gelerek saldırmaya çalışırsa bunu önlemek için ne yapmaları gerektiğini öğretiyoruz. Çatışmalar hayatın bir parçasıdır. Kendini savunmaya çalışanın şansı varken zamanında tepki vermeyen kaybeden taraf olur."


Martina, geliştirdiği şiddet önleme yöntemlerini ülkemizdeki okullarda tanıtmak üzere "Animus" Birliği ve Sofya Büyükşehir Belediyesi temsilcileri ile görüşmelerde bulundu.

Fotoğraflar: pixabay, Veneta Nikolova

Çeviri: Tanya Blagov




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

İsim değiştirme kampanyasının 40. yılı

BKP tarafindan Bulgaristan Türklerine uygulanan baskılar ve isim değiştirme kampanyasına karşı ilk protesto yürüyüşlerinin 40. yılı tamamlanıyor.  24 Aralık 1984 yılında Ardino’nun Mleçino köyünde Gorno ve Dolno Prahovo, Başevo, Tırna ve..

Eklenme 24.12.2024 05:00

Camdan Noel masalları veya unutulmaya yüz tutmuş cam üfleme sanatı nasıl yaşatılıyor

Camdan yapılan Yılbaşı süsleri, el yapımı göz nuru, tek ve eşsiz oldukları için insanın içini ısıtan çocuksu sevinç kaynağıdır . Gümüşümsü ışıltısı ise bizi kışların çetin ve bembeyaz, Noel oyuncaklarının ise kağıt kadar ince camdan işlendiği..

Eklenme 23.12.2024 06:15

Örgü severler, geleneksel zanaatın korunması için bir dernek kuruyorlar

Blagoevgrad bölgesinin kültürel ve tarihi yerlerini tanıtım girişimleriyle tanınan Aleksandrina Pandurska’a göre el emeği örgü işi yeniden canlanmayı ve yeni bir hayatı hak eden geleneksel bir zanaattır. Onun fikri üzerine Güneybatı örgü severler..

Eklenme 22.12.2024 07:15