Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Yarım doktor candan, yarım hoca imandan...

Томбул джамия

İslâm dinive insan hayatını düzenleyen bütününe fıkıh denen hükümlerinin üzerine bina edildiği temeller ve dayanaklar vardır. Edille-i şeriye olarak adlandırılan ve genel anlamda İslâm’ın, daha dar anlamda fıkhın, biraz daha daraltılmış anlamda iseİslâm hukukunun dayanakları olan bu esaslar, İslâm dininin doğru bir şekilde anlaşılmasını ve yaşanmasını sağlamaktadır. Ayrıca dinimizin evrensel, zaman ve şartlar üstü esnek bir yapıya sahip olduğunu ortaya koymaktadır.

İslâmî hükümlerin dayankları ve kaynakları söz konusu olduğunda ilk akla gelen Allah’ın son kitabı Kur’ân-ı Kerim’dir. Asıl hüküm kaynağı odır, fakat tek kaynak değildir. Zira Kur’ân, bizleri Hazreti Muhammed (s.a.s.)’in örnek şahsiyetine, söz ve davranışlarını ifade eden sünnetine yönlendirmektedir. Sünnet ise hem Kur’ân’ı açıklamakta hem de orada üstü kapalı verilen veya değinilmeyen hususlarda hüküm koymaktadır. Bu iki kaynak temel vazifesi görmektedir, o yüzden aslî kaynaklar/deliller denmektedir.

Aslî delliller, her zaman hemen kullanıma hazır bir şekilde sunulmadığından onları doğru bir şekilde anlamak için aklı kullanma ihtiyacı duyulmuş, hatta bunu, ilim adamlarının sorumluluğuna işaret ederek bizzat Kur’ân ve sünnet bildirmiştir. Bundan hareketle İslâm tarihi boyunca alimlerimiz büyük gayretlerle Kur’ân ve sünneti anlayıp toplumun ihtiyaçlarına doğru cevaplar verebilmek için ciddî çabalar göstermişlerdir. Neticede aslî kaynakları anlamak için farklı yöntemler geliştirmişler ve bunları sistematik bir yapı içerisinde usul/metodoloji hâline getirmişlerdir.

Bu çabaların ürünü olarak fikir birliğini ifade eden icma, esaslardan hareketle aklî yorumlar yapıp sonuçlar çıkarma yöntemi olan kıyas, büyük hedefi gözetip bazı oturmuş yorumların dışına çıkarak farklı çözümler getiren istihsan, toplum menfaatini önceleyen hükümler ortaya koyan istislâh, bir şeyin varlığı hususunda devamlılığı esas alan istishab, kötülüğe giden yolları kapatma hedefi güden sedd-i zerai gibi hüküm çıkarma esasları belirlenmiştir. Ayrıca toplumun anlayış ve uygulamalarını esas alan örf, sahabenin yorumu ve önceki dinlerin hükümlerinden İslâm ilkelerine aykırı olmayan uygulamalarını içeren farklı hüküm kaynaklarına da zaman zaman delil olarak başvurulmuştur.

Bütün bu söylediklerimiz, Müslümanları dinimizle ilgili hüküm verme veya ortaya atılan görüşleri alıp uygulama konusunda son derece titiz davranmaya mecbur etmektedir. Her önüne gelenin din hakkında fikir beyan etme ya da Kur’ân veya sünnetten bir şey alıp hüküm verme cüretkârlığında bulunması en azından ciddiyetsizliktir. Bu işin usulünü bilmeyenlerin iddialı olması dinimizce doğru bulunmadığı gibi, suç olarak da görülmektedir. Müslümanların İslâm’ın hüküm kaynaklarını bilmelerinde fayda vardır. Ancak onları kullanarak hüküm çıkarmak eğitim ve uzmanlığı gerektirmektedir. Bir insan, şifalı bitkileri bilebilir, ancak onların karışımlarının ne sonuç vereceğini, hangi dozajda kullanılacağını, yan etkilerinin neler olduğunu bilmek ehil tabiplerin işidir. Dinin kaynakları da öyledir. Yoksa yarım doktor candan, yarım hoca imandan eder...




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Cuma öğleden sonra

Atalarımız, “bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp” diyerek önemli bir hakikati dile getirmişler. Zira herkes her şeyi bilmek zorunda olmadığı gibi, bilemez de. Ama sorarak belirli şeyler öğrenilebilir ve bilgi sahibi olunabilir. Yeter ki, insan doğru soruları..

Eklenme 23.08.2024 14:00

Begliktaş Trak tapınağında ilk kapsamlı arkeolojik araştırmaları başlıyor

Primorsko, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısında en sevilen ve en çok ziyaret edilen tatil beldelerinden biridir. Buradaki koylar yazın başından sonbaharın sonlarına kadar güneşlenmek için idealdir. Plajlarındaki ince kum ve denizin sığ olmasından dolayı..

Eklenme 18.08.2024 06:10

Cuma öğleden sonra

Şirin dilimiz Türkçedeki bir yere birlikte yerleşmek ve birlikte yaşamak anlamlarına gelen konmak ve konuşmak kelimelerinden türeyen komşu kelimesi, çok önemli bir sosyal yapıyı ifade eden komşuluk kelimesinin de temelinde yatmaktadır. Arapçada bu keilmenin..

Eklenme 16.08.2024 14:00