İnsan doğduğunda kendisine yakınları bir ad verir. Zamanla insan adıyla tanınır, bununla birlite insan adını ilmek ilmek örer, nam yapar. Adın, insan üzerinde ve karakterinin gelişmesinde de tesirli olduğu birçok ilim adamı tarafından tespit edilmiştir.
İslâm, insanın adına önem vermiştir. Müslümanın, Allah’ın birliğini ifade eden tevhit inancına münasip ve güzel anlamlar taşıyan ada sahip olması gerektiğini son peygamber Hazreti Muhammed hem sözleri hem de uygulamarıyla ortaya koymuştur. Daha yedinci gününde çocuğun ad sahibi olmasını, Abdullah ve Abdurrahman gibi Allah’a izafe edilen isimlerin tercihe lâyık olduklarını ifade eden de o olmuştur.
Müslümanlar, çocuklarının adını koyarken ezanla koyarlar ki, çocuk büyüdükçe istikametini şaşırmasın. Zira kıyamet kopup insanlar yeniden diriltilince yine aynı isimleriyle çağrılacaklarını bildiren de ilâhî mesaja mazhar olmuş Hazreti Muhammed’dir.
Adımızın ne önemi var? Adımız ne olmalı? Hangi adları koymalıyız? Hangi adlar koymaktan uzak durmalıyız? Kötü anlamlı bir adımız varsa, ne yapabiliriz? Çocuklarımıza Muhammed adını verebilir miyiz? gibi sorular gündemimizdedir.
Manevî bakımdan yoğun bir mevsim olan Ramazan ayı ve mübarek Ramazan Bayramından istifade etmiş olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşarken, aynı zamanda feyiz ve bereketi sağnak sağnak üzerimize dökülen bu dönemin sonuna gelerek “Elveda ey şehr-i Ramazan”..
80 yıl önce 17 Nisan İkinci Dünya Savaşı sırasında Sofya en yıkışı hava saldırısına maruz kaldı. 1944 yılında, 17 Nisan tarihinde öğle vakti, “Thunderbolt” ve “Mustang” sav aş uçaklarının katılımıyla 350 Amerikan bombardıman uçağı..
Ramazan ayı, insanın yeterince değerlendiremediği zamanı ıskalamaması için Allah’ın sunduğu bir lütuftur. Bu özel zaman dilimine dikkat edilir, yakışan ve beklenen bir şekilde hareket edilip değerlendirilmesi durumunda insan, zaman ve mekânın sınırlarını..