Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Sırbistan’daki Bulgarlar Bulgaristan’ın yurt dışı topluluklara yönelik politikasını gözden geçirmesinde ısrarlı

Dimitrovgrad, Sırbistan
Photo: far.rs

1920 yılının 6 – 8 Kasım günleri  Bulgar tarihinin belki de en karanlık sayfalarını oluşturuyor. I. Dünya Savaşı ardından 1919’da imzalanan Neuilly Anlaşması gereği tam 100 yıl önce Sırp askerleri Tsaribrod, Bosilegrad ve Strumitsa illerini işgal ediyorlar. Makedonya coğrafi bölgesi Yunanistan ile Sırbistan arasında paylaşılıyor. Strumitsa dışında Pirin bölgesi de Sırp yönetiminin altına geçiyor. Savaş sırasında yürütülen çarpışmalarda toprak kaybına uğramamasına ragmen Bulgaristan kaybeden taraftan olduğu için topraklarının bir bölümünden yoksun kalmak zorundadır. Bulgaristan’ın 25 köyü, Trın ve Kula şehirleri topraklarından bir bölümün içine alındığı 1 545 km karelik Batı Bulgar toprakları ‘Kara sınır’ ile kesilerek Sırbistan sınırlarının içine alınıyor. Ev, avlu, tarla, kaynak, kuyu, mezarlık, kilise, yol ve aileler ikiye bölünmüş bir halde 64 509 kişinin hayatı feci bir şekilde yok ediliyor. Bulgaristan ile askeri bakımdan stratejik sınırı tespit eden uluslararası komisyonun nihai kararı daha alınmamışken gerçekleştirilen bu Sırp istilasının günleri rastgele seçilmiş değildir. Bunlar, 1885 Sırp – Bulgar savaşında Bulgar yüzbaşılarının Sırp generallerini yenilgiye uğrattıkları Slivnitsa çarpışması günlerine denk geliyor.

1920 yılındaki bu karanlık gelişmelerin anısına 8 Kasım tarihi Batı Bulgar bölgelerinin günü ilan edildi.

Bugün acı veren bu yıldönümünü anarken dedelerinin anısı ile Bulgar özbilincini koruyan Batı bölgelerinden soydaşlarımıza bakışlarımızı yöneltiyoruz. Bulgaristan’a bir el kadar yakın olmalarına ragmen oradaki Bulgarlar başka bir kıtada yaşarmış gibi kendilerini hissediyorlar. ‘Glas’ adlı oradaki Bulgar derneğinin başkanı Aleksandır Dimitrov, Bulgaristan Radyosu’na söyleşisinde Covid-19 pandemisinin bu hislerini daha sezilir bile yaptığını belirtti.Aleksandır Dimitrov

Dimitrov’a göre Batı bölgelerinden Bulgarlar, ülkemizin sınır dışındaki Bulgar topluluklarına ilişkin siyasetinin yeniden değerlendirileceğine dair garantiler gereklidir. Buna  sebep, Bosilegrad ve Tsaribrod’un ıssızlaşmasının giderek daha büyük bir  hızla devam etmesidir. Sürekli geçimlerini sağlayamadıklarından Bulgarlar daha iyi bir gelecek uğruna bölgeyi terkediyorlar. Aleksandır Dimitrov bu konuda yurt dışındaki azınlık gruplarına yönelik amaca uygun politika yürüten Macaristan’ı örnek olarak veriyor. Şöyle diyor:

"Sırbistan’daki Bulgarlar Bulgaristan vatandaşlığına geçmek üzere birçok zorluktan geçiyor ve bu işlemler 3 ile 4 yıl arasında devam ediyor. Macarlar ise yalnız 6 ay içinde  vatandaşlık kazanıyorlar. Biz Batı bölgelerini Bulgar toprakları olarak algılıyoruz, bu bağlamda 30 yıl sonra ne gibi gelişmelerin olabileceği konusunda çok  iyi düşünülmeli. Korkum şu ki, o zaman bu bölgeler tamamen ıssızlaşmış olacak."Bosilegrad

‘Glas’ Bulgar Derneği başkanı olarak Aleksandır Dimitrov  aydınlatıcı çalışmalarını sürdürüyor ancak bu yıl planlanan etkinliklerin çoğu Covid-19 yüzünden suya düştü.  

Buna ragmen Aleksandır hemfikirleri ile beraber  pandemiden sonra Batı bölgelerinden Bulgarların ruhunu uyanık tutmaya devam edeceği umudunu yılmaksızın koruyor.

Fotoğraflar:far.rs

Çeviri: Neli Dimitrova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Mutlu Noeller!

Hristiyanlar’ın İsa’nın Doğumunu kutladıkları Noel yortusunda Hristiyan olan dinleyicilerimize en içten sağlık ve mutluluk, barış ve refah temennilerimizi sunuyoruz!

Eklenme 25.12.2024 00:05

İsim değiştirme kampanyasının 40. yılı

BKP tarafindan Bulgaristan Türklerine uygulanan baskılar ve isim değiştirme kampanyasına karşı ilk protesto yürüyüşlerinin 40. yılı tamamlanıyor.  24 Aralık 1984 yılında Ardino’nun Mleçino köyünde Gorno ve Dolno Prahovo, Başevo, Tırna ve..

Eklenme 24.12.2024 05:00

Camdan Noel masalları veya unutulmaya yüz tutmuş cam üfleme sanatı nasıl yaşatılıyor

Camdan yapılan Yılbaşı süsleri, el yapımı göz nuru, tek ve eşsiz oldukları için insanın içini ısıtan çocuksu sevinç kaynağıdır . Gümüşümsü ışıltısı ise bizi kışların çetin ve bembeyaz, Noel oyuncaklarının ise kağıt kadar ince camdan işlendiği..

Eklenme 23.12.2024 06:15