İnanılması zor, ama bir gerçek! “Prohodna” Mağarası’nın “badem” gözleri, sizin düşündüğünüz gibi insan eseri değil de, bir Doğa harikası.

Bundan 68 milyon yıl önce, bize yalnız olmadığımızı ve Tanrı'nın veya bir başkasının bizi yukardan izlediğini ve değerlendirdiğini hatırlatmak için Doğa, gökyüzüne bakan iki delik yaptı. Bundan dolayı buraya “Tanrı'nın Gözleri” Mağarası da boşuna dememişler.

Lukovit şehrine yakın olup eteğinde Iskar nehrinin kıvrımlar çizerek aktığı ve muhteşem kaya oluşumlarıyla ünlü karstik bölgede bulunan “Prohodna“ Mağarası, ülkemizde güzel doğa harikalarından biridir.

Mağara fotoğraflarını, önde gelen her turism sitesinde bulabilirsiniz.

“Prohodna” Mağarası, dünyada en sıradışı yerler sıralamasında defalarca zirveye yerleşti.

365 metre uzunluğunda ve 56 metre yükseklikteki mağaranın birinin büyük, diğerinin ise küçük olmak üzere, iki girişi var. Bu girişler, “bungee jumping”, yani bungee anlamayı sevenlerin uğrak yeri olurken, duvarlarını birçok dağcı “tırmanıyor”. Opera sanatçılarının güçlü sesi, olağanüstü akistiğin sayesinde , mağarada yankılandığı da oluyor.

Mağaradaki insan izleri, Neolitik döneme kadar uzanıyor ve bazıları buranın eski bir kutsal alan veya astronomik gözlemevi olduğunu iddia ediyor.Ama kesin olan bir şey var, "Prohodna” uzun zamandır ruhsal yaşamın bir merkezi olmuştur.Mağara, Ortaçağlarda, yakındaki kaya manastırlarını da içeren, “Meryem Ana” Manastırı’nın bir parçasıydı.

“Prohodna” Mağarası’ndan başlayan dar bir patika, “Sveta Marina” Kaya Manastırı’na uzanıyor.

Manastırın, 14. yüzyılın sonlarında hezikastik rahipler tarafından eski bir kutsal alanın bulunduğu yere inşa edildiğine inanılıyor. Günümüzde manastır, küçük bir bahçeye ve dıştan çağdaş resamlar tarafından İncil'den cap canlı görüntülerle süslenmiş küçük ve bakımlı bir kiliseye sahip.

İskar Nehri, “Prohodna” Mağarası’nın yakınında güzel bir geçit oluşturuyor. “Gligor” mevkiinde yüksekteki kayalar arasında “Sveti Nikola” Manastırı bulunuyor.

14.yüzyılda kurulduğu tahmin edilen manastırı ziyaret etmek için 149 basamağın tırmanılması gerekiyor. Rahipler, iki katlı mağarayı kullanarak, kendilerine odalar oluşdurdu.

Uzun yıllar “Sveti Nikola” Manastırı, bakımsızlık kurbanı olurken bugün yerli gönüllüler manastıra sahip çıktı.

Gönüllerden biri de İvan İvanov şunları anlattı: “Manastırın tarihi 1300 yıllara dayanıyor. Burasını kötü durumda bulduk ve hiç birşey yoktu. Manstıra kadar tırmanan basamakları ve taşları, suyu , çimentoyu 10 yıl zarfında gönüller elle taşıdı. Yavaş yavaş, yılda bir-iki ay çalışmakla bu hale getirdik.”

14. ve 17. yüzyıllara ait kilisedeki duvar resimleri, şimdi Loveç Tarih Müzesi’nde sergileniyor. Onların yerine, çağdaş ressamların eserleri duvarları süslüyor.İnsanlar buraya mum yakmaya ve Aziz Nikola’ya dileklerini iletmek için geliyor. Manastırın ikinci katından, Iskar'ın en güzel bükümlerden birine ve “Prohodna” Mağarasını barındıran karşı kayalara nefes kesen manzaralar açılıyor.

Kaya manastırı “Sveti Nikola” ve doğa harikalar hakkındaki bilgileri video röportajdan öğrenebilirsiniz:

Fotoğraflar: Veneta Nikolova

Çeviri: Şevkiye Çakır