Ülkemizde gerçekleştirilen en büyük film projelerinden biri şüphesiz “Han Asparuh” filmidir. 1980'de prodüksiyonun çekimlerinde yer alan ekip, oyuncular ve figüranlar 100 000'den fazla kişiden oluşuyordu. Akademisyen Lyüdmil Staykov'un yönetmenliğindeki tarihi destan, Bulgar devletinin kurucusu Han Asparuh'un 1340 yıl önce dünya coğrafi ve siyasi haritasındaki mücadelenin izini sürüyor. Orijinal süresi 6 saat olan filmi yenileme fikri mühendis Dobromir Çoçov'a ait.
"Han Asparuh"un "Han ve İmparatorluk" başlığı altında yenilenmiş bu yeni kısaltılmış versiyonu hazırlandı.
Böylece Bulgar sinemasının başyapıtları arasında olan eser korunmuş oldu. Çünkü yıllar geçtikçe bir çok film yok edildi.
Yerli film mirası, onu zamanın tahribatından korumakla görevli olan Bulgaristan Ulusal Film Arşivi Müdürü Antonia Kovaçeva, 2005 yılında başlayan fonun dijitalleştirilmesi çalışmalarının durmadığını, ancak çok zaman, insan kaynağı ve özel bilgi gerektirdiğini söyledi ve şunları ekledi:
“Her bir yeni çekilen yerli film dışında 10 000 Bulgar ve 5 000 yabancı film muhafaza ediliyor. Bulgar filmlerinin % 30'u dijital ortama aktarılmış durumda."
Ona göre, Bulgaristan'da film mirasının dijitalleştirilmesinin neden gerekli olduğu sorusu hala sık sık soruluyor, ancak nasıl korunduğu sorulmuyor:
“Film camiasının bir bulgusunu paylaşacağım - sinemanın bir teknolojiden diğerine her geçişinde, eskisi üzerinde üretilen filmlerin büyük bir kısmı kayboluyor. Bu nedenle filmlerin sürekli değişen yüksek teknolojili ortamında muhafaza edilmesi önemli.”
Kovaçeva izah ediyor: "7-8 yıldır filmlerin kaliteli dijitalleşmesi ve restorasyonu için teknolojinin satın alınması için finansman bulmaya çalışıyoruz. Çok umutluyum çünkü 2013 yılından itibaren yabancı danışmanlarla yaptığımız detaylı bir dijitalleşme stratejimiz var. Ve Toparlanma ve İstikrar Planının bir parçası olmaya başardık. Kültürel mirasın dijitalleşmesi için 66 milyon leva sağlanıyor. Fonlar, Bulgaristan Ulusal Film Kütüphanesi, Bulgar Ulusal Televizyonu, BTA ve Bulgar Ulusal Radyosunun yanı sıra taşınabilir kültür mirası alanındaki devlet kültür enstitüleri olan tüm müzeler ve galeriler tarafından alınacak."
Antonia Kovacheva'ya göre, tüm Bulgar filmlerinin dijitalleşmesi 8 yılda en az 11 kişilik iki vardiyalı bir çalışma programıyla gerçekleşebilir.
Fotoğraflar: arşiv ve BGNES
Yurtdışındaki Bulgar Kültür Enstitüleri'nin başlıca işlevi, Bulgar kültürünün başarılarını tüm çeşitliliğiyle ev sahibi ülkenin izleyicilerine sunmaktır. “Programımız zengin ve renkli olmalı ki herkes kendisi için ilginç bir şeyler bulabilsin” -..
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..
Yurtdışındaki yurttaşlarımız için yazılan eski ve yeni metinlerden oluşan repertuvarı ile Avrupa’daki 17 başarılı gösterinin ardından “Masal posta kutusu” edebiyat formatı Avrupa tunesine daha 11 yer ile devam ediyor. Etkinlikte Aleksandır..
On yıllardır Almanya’da yaşayan Emilia Juecker’in sözlerine göre “Bulgarlar dünyayı süslüyor”. Hamburg’ta 30 Kasım’da soydaşlarımızı bir araya getirecek..