Ramazan-ı şerif, Müslümanlar yoğun bir manevî iklimde hayatlarını sürdürdükleri zaman dilimidir. Ramazan ayı Müslümanların kalplerine, evlerine ve yaşadıkları topluma yeni bir düzen getirmektedir.
Çünkü her bilinçli Müslüman, bu zaman zarfında elinden geldiğince daha ahlâklı, daha ibadetli, daha yardımsever olma gayreti içerisindedir ki, bu takdire şayan bir davranıştır. Ancak daha da önemlisi Müslümanın bu özelliklerini Ramazan sonrasında, Ramazan dışındaki onbir ayda da koruması ve geliştirmesidir.
Bu doğrultuda İslâm dini, insanlara ölüm gelinceye kadar kulluk etme vazifesini yüklemiştir. Ahlâklı olmak, dini vecibeleri yerine getirmek, inancı güçlendirmek, insanın yaşadığı her gün ile ilgili bir sorumluluktur.
Bu sorumluluk nasıl yerine getirilir? Bu konuda neler yapılabilir, nelere dikkat edilmelidir sorularının cevabını özellikle Razaman ayı sonunda kutlanan bayramdan sonra mutlaka aramalı ve bu yönde çaba sarf edilmelidir.
Manevî bakımdan yoğun bir mevsim olan Ramazan ayı ve mübarek Ramazan Bayramından istifade etmiş olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşarken, aynı zamanda feyiz ve bereketi sağnak sağnak üzerimize dökülen bu dönemin sonuna gelerek “Elveda ey şehr-i Ramazan”..
80 yıl önce 17 Nisan İkinci Dünya Savaşı sırasında Sofya en yıkışı hava saldırısına maruz kaldı. 1944 yılında, 17 Nisan tarihinde öğle vakti, “Thunderbolt” ve “Mustang” sav aş uçaklarının katılımıyla 350 Amerikan bombardıman uçağı..
Ramazan ayı, insanın yeterince değerlendiremediği zamanı ıskalamaması için Allah’ın sunduğu bir lütuftur. Bu özel zaman dilimine dikkat edilir, yakışan ve beklenen bir şekilde hareket edilip değerlendirilmesi durumunda insan, zaman ve mekânın sınırlarını..