İki yıl  önceydi… Razgrad  hayvanat  bahçesinde iki aslan yavrusu Masud ve Terez doğdu. İki aslan yavrusu, doğduktan sonra aynı hücrede yaşayan büyük hayvanlar tarafından ezildiklerinin anlaşılması üzerinde Razgrad Hayvanat Bahçesi'nden çıkarıldı. Önce Pazarcik’e, daha sonra Niderland’a taşındı. Maalesef kurtarılamadılar. Neler yapılıyor hayvanlar için. Bunu soruyoruz “Dört  pençe” vakfından Marina  Atanasova’ya.

“Hayvanat bahçeleri için çağırı” kampanyası düzenleniyor

“Çok mutluyum çünkü imza kampanyamız kapsamında şu ana kadar 50 bin imza topladık. Kampanyamız yeni bir etaba girdi. Ünlü kişiler de bizi destekliyor. Esas görevimiz vahşi hayvanların kötü şartlarda yetiştirilmesini durdurmak, sınırlamak. İmzaları Çevre ve Sular Bakanlığına sunacağız, ondan sonra Avrupa Komisyonu’nda da tanıtacağız. Değişiklikler istiyoruz, faaliyete geçilmesini istiyoruz, kurallara uyulması çok önemli. Bu hayvanlar elverişli şartlarda yaşamalı…

Bizde hayvanat bahçe sayısı 21. Bunlardan 17’si ziyarete  açıktır. Genelde Belediyeler mekanlar sahibidir. Bizde iki özel hayvanat bahçesi var biri Burgas’da, biri Goritsa  köyünde. Burada şunu da belirtelim …

Sofya hayvanat  bahçesi  olumlu örneklerden biri. Marina en büyük sorunun büyük kediler ve ayılarla yaşandığını anlatıyor.

"Büyük kedi" terimi, tipik olarak Panthera cinsinin yaşayan beş üyesinden kaplan, aslan, jaguar, pars ve kar leoparı için kullanılır. Bizde  toplam 16 hayvanat  bahçesinden 11’sinde, bu cinslerin büyük hayvanların yetiştirilmesiyle ilgili sorunlar yaşanıyor. Mekanlarda koşulların ciddi bir şekilde iyileştirilmesine ihtiyaç var.

Yasalarda tam olarak belirlenmiş istemler var. Ancak herşey yazılı ama yerine getirilmiyor ve daha da önemlisi gereken yaptırımlar, cezalar uygulanmıyor. Ve ayrıntıları anlatıyor Marina:

“Bazı hayvanat bahçelerinde vahşi hayvanların fazlasıyla üremesi sorun yaratıyor. Yer daralıyor. Bu mesela Blagoevgrad , Razgrad, Varna, Haskovo’da mevcut. Yanlış pratikler uygulanıyor.

Marina’ya göre hayvanat  bahçeleri eğitim amaçlı kullanılmalı, çocuklara, öğrencilere doğayı sevdirmeli, onlara bilgi  verilmeli.Tabiat, vahşi hayvanlar dünyası hakkında dersler verilmeli. Ama  biliyor musunuz, diye ekliyor Marina, “o kadar  kötü  olaylara tanık oluyorum bazen. Küçük çocukların hayvanlara taş attığını, hayvanların kesinlikle yememesi gereken  gıdaların atıldığını görüyorum. Her zaman bu gibi davranışları görünce çok üzülüyorum.”

Marina umutlu. İmza kampanyasının iyi sonuçlar getireceğini umuyor.