"Orta ve Doğu Avrupa EBU üyeleri ilişkiler dairesi" başkanı Radka Beçeva'nın EBU üyesi kurumların genel müdürleri ile söyleşiler dizisinin bir bölümüdür.
2019 yılında radyo vericilerinin durdurulması ardından yönetimin değişmesine yol açan krizden sonra BNR Bulgaristan Ulusal Radyosu Genel Müdürü görevine geçtiğinizde ana hedefleriniz nelerdi?
1300 görevlisi, 11 radyo programı, 6 müzik topluluğu ve 10 ayrı dilde dijital bilgi sunan bir kurumun genel müdürü olarak, benim en büyük önceliğim istikrarı yeniden sağlamak oldu. BNR'nin Sofya'da ve bölgelerde ilk defa binalara ve stüdyolara girdiğimde yaygın olan korkudan hayrete uğradım. Yönetim tarzı bilinmeyen bir yeni kişiydim ve insanlar çalıştıkları müessesede neler olacağından endişe ediyordu. Benim ilk yaptığım şey ise, onlar için burada olduğumu ve BNR'yi başarılara götürmek istediğime inandırmak oldu.
Endişe ve korkuyu sıyırmak neden benim için bu kadar önemliydi?
Çünkü korkunun olduğu yerde yaratıcılık yok. Özgürlüğün her çeşidi ve yaratıcılık benim açımdan en önemli etkenlerdir. BNR Bulgaristan içinde ve dışında gazetecilik teşkilatı ve kültürel temel olarak muhteşem potansiyele sahip. Örneğin bizin müzik topluluklarımızın Avrupa kültürüne büyük katkıları var.
İster köklü olsun- ister gelişen bir kurumun kültürünü değiştirmek zaman alır. Ekibimizin BNR'yi daha açık bir teşkilat yapma konusunda doğru rotada ilerlediğine inanıyorum. İkinci ve daha kapsamlı önceliğim geldiğimde bulduğum 5,5 milyon levalık /2,7 milyon euro/ olan bütçe açığı oldu. Ciddi mali disiplin sayesinde bu sorunu da giderdik ve geçen yılı iyi mali bilançoyla kapatmayı başardık.
Bütün bu yaptıklarımız Covid-19 saldın durumunda gerçekleşti. Yeni çalışma mekanizmaları getirdik, tek bir görevlinin işine son vermedik, tek bir maaşı indirmedik. Tam tersine- yeni programlar başlattık ve dijital ortamdaki mevcudiyetimizi geliştirdik.
Konseptimde üç anahtar kelime kullanıyorum-istikrar, yenilikçilik, büyüme. Görevimin ilk yılında nispeten bir sürdürülebilirlik elde ettim, ikinci yıl yenilikçilikle ilgili olacak. Programlar, teknolojiler, insanların bilgiye erişimde inovasyonlar,haberin insanlara ulaşım şeklinde yenilikler tesis etme gibi hedeflerim var. Bu gerçekten çok heyecan verici olacak.
BNR araştırmacı gazetecilik dalına da yatırım yaptı ve şimdi bunun meyvelerini topluyoruz. Bu pahalı ve gazetecilerin yanılma payı olan sorumlu ve ciddi bir iştir. Online ve program yayınlarında da olmak üzere, bir dizi araştırmacı gazetecilik haberleri yaptık ve onların devamını da takip edeceğiz. Örneğin Sağlık Bakanlığı'nın seçimler için aldığı dezenfektanların doğru maddeler içermediğini ortaya çıkardık. Bulgaristan'da dezenfektanların içeriğini kontrol edecek bir devlet kontrol ajansı bulunmadığını saptadık. Buna benzer araştırmacı röportajlar ve haberlerle yapıcı olmayı ve toplum yararına pozitif gazetecilik yapmayı hedefliyoruz.
İngilizce, Rusça, Almanca, Türkçe ve başka dillerde haberler yapıyoruz.
Bulgaristan nüfusunun %10'unu oluşturan topluluğa yönelik Türkçe Yayınlar Programlarını yenilemeye çalışıyoruz. BNR günde üç saat Türkçe yayınlar sunuyor. Hem yayın, hem de sitede Türkçe içeriğimiz var. Türkçe web sitemiz ise online ortamda en çok ziyaret edilen üçüncü yada dördüncü sayfamızdır. İnsanların genelde Türkçe konuştuğu bölgelerle ve radyonun bölge şubeleriyle sıkı işbirliği yürütüyoruz.
BNR çalışanlarıyla istişare ettiğimiz diğer büyük bir konu gazetecilerin sorumluluğu. İfade özgürlüğü bizim hakkımız olduğu gibi, aynı zamanda bir de sorumluluğumuzdur. Bütün topluma mesajlar yollama gücümüz var ve bundan dolayı bu mesajları doğruyu söyleme misyonuna bağlı ilkelerde vermeliyiz.
Bu şekilde dinleyicilerimizin güvenini kazanabiliriz, blogger veya dış yorumcuların takip etmeleri şart olmayan yüksek habercilik standartlar oluşturmalıyız.Covid-19 salgının sizin yönetim biçiminize ne getirdi? Pandemiden sonra kullanılabilecek bir yöntem var mı?
Bu salgın dönemi herkes için, benim de yönetici olarak kendimizi bulma fırsatı verdi. Ekip olarak daha güçlü hale geldik, insanlar daha iyi takım oyuncu oldu. Editörlerle veya müzik yapımcılarıyla aynı odada olmamak bizim program içeriğimize de yeni bir atmosfer kattı. Programların kalitesi ve hacmi arttı ve yeni programlar başlattık. Eski arşivlere yeni soluk getirdik. Radyo dinleme keyfini yeniden keşfettik.Yönetici olarak görevlilerin sağlığını korumak benim için en önemli noktaydı. Salgın karşıtı önlemlere harfiyen uyduk ve sanırım bunun karşılığını aldık. Maske, dezenfektan ve eldiven sağlayan ilk kurumlardan biri olduk, Avrupa'da bunun sıkıntısı yaşanırken biz bunu görevlilerimize temin ettik.
BNR binaları dışarıdan ziyaretçilere kapatıldı. 200'den fazla olan müzisyenlerimiz sadece Eylül ve Ekim ayında kısa sahne programlarına çıktı ve sonra bütün faaliyetleri durdu. Ocak ve Şubat aylarında radyo çalışanlarına gönüllü aşı programını imzaladık. Ardından haziran ayında kapıları açtık ve yeniden tam kapasite çalışmaya başladık.
Kamu yayıncılığının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Olayları tarafsız aktarma, Avrupa'dan ve dünyanın dört bir yanından haberler aktarma işini bizden başka kimse bu kadar iyi başaramaz. Ticari medyalar kamu yayın medyalarının aktardığını sunamaz, toplum menfaatini bu kadar iyi savunamaz.
Sadece bu da değil. Çok az ticari medyanın ilgileneceği türden içerikler de yapıyoruz. Radyo tiyatro olsun, müzik olsun- bizler kültürel mirası koruyoruz. Hala keşfedilmeye kültürel veya müzik mirasını araştırıyoruz, gazetecilerimiz onu bulmaya çalışıyor. Onu kayda alıyoruz. Böyle hedef ve ürünlere hayır diyecek, mali kazancı olmadığı için bunu yapmayacak birçok ticari basın kuruluşuna çalıştım.
Bulgaristan'da vatandaşlar kamu medyasının misyonunu anlıyor mu?
Hayır ve sanırım kamu medyaları insanlara ne yaptıklarını ve neden yaptıklarını anlatmayarak kendi zararına çalışmışlar. Ülkede kamu yayıncılığı konusu yakında daha geniş şekilde telaffuz edilmeye başlandı. Hala "devlet televizyonu", "devlet radyosu" gibi terimler kullanılıyor. Ben tanıdıklarımıza "biz devlet radyosu değiliz" diyorum, onlar ise "ama siz devletten bütçe alıyorsunuz" diye cevaplıyor.
Evet, devlet bütçesinden para alıyoruz, fakat hükümet vergilerden toplanan paraları tahsis etme ve kamu medyalarına onlardan bir bölüm sunmakla yükümlüdür. Bütçeyi onaylayan hükümet ve parlamento sadece birer aracıdır. Ne bakanlara, ne başbakana hesap vermiyorum.
Hele de komünizmden çıkmış bir ülkede bu çizgiyi anlamak zor oluyor.
Radyonun geleceğini nasıl görüyorsunuz? Radyo yeni medya ortamıyla nasıl bağdaşacak?
Yapay zekanın girişiyle audio (sesli haber) yeni altın çağa girecek ve radyo hep güncel kalacak. Bir örnek verebilirim: Yapay zekâ destekli Alexa sanal asistan çözümüne dönerek."Alexa, haberleri aç" komutu verdiğinizde, "Alexa, mecliste ne oluyor" diye sorduğunuzda Alexa "BNR'nin haberine göre..."diyerek başlayacak cevabına. Bundan dolayı sipariş ve soru üzerine sesli haber çağına hazırlıklı olmalıyız.
Online veya sipariş komut üzerine sesli habercilik yaygınlaşacak. Büyük şehirde yaşayan insanlar artık doğayı, kenar semtleri tercih ediyor. Artık direksiyon başında trafikte geçirdikleri süre çoğalıyor. ABD'de olduğu gibi insanlar artık trafikte daha uzun süre kalıyor. Araba sürerken yapabileceğiniz tek şey radyo dinlemek, podkastlar veya sesli kitaplar dinlemek olur.
Trende, otobüste yolculuklarda da küçük ekrana bakmaktansa, kulaklık takarak radyo dinleyebilirsiniz.
Radyo bu yeni zamanlara artık hazır. Bu şartlara ayak uydurmak için bir adım önde olmalıyız. Bir adım önde olmamız için daha iyi finansmana ihtiyacımız olacak.
Bilim kurgu gibi gelir kulağa belki, ama bir buzdolabı düşünün. İçinde bir şişe süt var ve buzdolabı sütün kullanma süresinin dolduğunu söylüyor size. İnternete bağlı olan buzdolabı, süt şişesindeki etiketi okumuş ve ardından da sütle ilgili bir sesli röportajı size dinletiyor. Bunlar bizim hayatımıza girecek yenilikler olacak. Bağlantılı kainat artık bize daha yakın olacak. Radyonun bu sürece hazırlıklı olacağı ve bu fırsattan istifade edeceğine inanıyorum.
Söyleşi: Radka Belçeva
Çeviri: Sevda Dükkancı
“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü 18 ülkeden Bulgarlar, yurtdışından 34 Bulgar okulu ve 8 üniversite eğitim görevlisi bu yıl ilki düzenlenen “Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” programının..
Moldova’da 20 Ekim 2024 tarihinde ülkenin Avrupa Birliği’ne katılımın oylandığı referandumda Bulgarların yoğun olarak yaşadığı Tarakliya ve Gagavuz Özerk Bölgesi'nde halkın yüzde 90’ın üzeri “hayır” oyu verdi. Yine benzer bir şekilde bunların..
33. Bulgar Antarktika Bilim Seferi katılımcıları, farklı ülkelerden bilimadamları ile birlikte bilimsel araştırmalara devam etmek üzere Antarktida’ya yol aldı. “Aziz Kiril ile Aziz Metodiy” araştırma gemisine ilk defa Yunanistan ve..