Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Alzek Misheff, Demir Perde'nin üzerinden "uçarak" dünya avangardı arasında bir yer kazanıyor

7
Photo: Facebook /Istituto Italiano di Cultura Sofia

Uçsuz bucaksız hava ve su alanlarının üstesinden gelen sanatçı Alzek Misheff, vatanında özgürlüğü bulamayınca bu kavramı hayatının ve yaratıcılığın merkezine yerleştirir ve kendini ifade eder. Sanatçının 80. yıl dönümü dolayısıyla Milli Sanat Galerisinin 13 salonunda "Aqui - Milano - Sofya" adlı büyük retrospektif sergisi düzenleniyor.


Çocukken, büyükannesinin Koçerinovo köyünden olan babası ikon ressamı Ivan Zograf hakkındaki hikayelerle büyülenir ve erken yaşta resim çizmeye başladı. Yıllar sonra Dupnitsa doğumlu Alzek Misheff, Akademi'de eğitim görmüş bir sanatçı olarak yeteneklerini kanıtlamak amacıyla memleketine döner. Ancak komünist rejim pek modernist olan tabloları beğenmez, bu yüzden sergi "kapatılır" ve bazı aktivistler tarafından tuvallere zarar verilir.Aynı yıl, 1971'de, otuz bir yaşındaki Alzek, sıkı korunan sınırlardan gizlice geçmeyi ve Milano'ya ulaşmayı başarır. 


Ressam anlatıyor: “Uç soyutlamacılığımın modasının geçtiğini ve artık kavramsal alanda çalışıldığını farkettim ve yeniden başladım. Aslında kariyerim Graz'da başladı, burada bir "Kimlik" bienaline davet edildim. Ve orada, İtalyan, Yugoslav ve Avusturyalı sanatçılarla birlikte, Bulgaristan'dan nasıl kaçtığımı göstermek için yüzgeçleri ve kanatları olan basit bir uçan makine yaptım. Bu yüzden yarı mizahi hikayeler anlatmaya başladım.Tam anlamıyla paradoksal bir şey yaptım - kendim komik oldum. Yavaş yavaş bir pilot, sonra bir yüzücü vb. yüzler olarak şekiller aldım ve çalışmalarım uluslararası arenayı etkiledi, beni yanlış bir şekilde kavramsal bir sanatçı olarak gördü.” 

Alzek Misheff performanslarıyla sanat dünyasını etkiler. "Atlantik Okyanusu'nu Yüzerken" - Milano ve New York arasındaki üç yıllık çalışma sonucu 12 sergi düzenler. Milano, Roma, Torino, Bologna ve Floransa'nın kentsel ortamında sergilediği "500 genç sima" kampanyası kapsamında büyük portreler sunar ve böylece bir tür sosyal ağ yaratır. 1976'da Misheff!in adı İtalyan sanat eleştirmeni Achille Bonito Oliva'nın "Avrupa - Amerika - farklı avangard" kitabında yer aldı ve en etkili 30 Avrupalı ​​ve 30 Amerikalı sanatçı arasında yer alır. Bu kitapta başka bir Bulgar ismi daha var - Christo'nunki.  


Alzek bunu şöyle yorumluyor: “Aramızda ortak bir nokta var, o da kader kardeşi oşmamız. İkimiz de mülteciyiz. Sosyalist gerçekçilikten kaçanlarız, ancak sanat ürünlerimizde son derece farklıyız. Christo, modern sanatın ve kavramsalcılığın merkezinde kalırken ve eserleri heykel projeleri iken, benimkiler bir süre önce yapılmış şeylerin resimleri ve hatıralarıdır.” 


Alzek Misheff, sanatını bazen stüdyodan açık alanlara taşısa da, onun için güzel sanattaki resmin önde geldiğini söylüyor. 

"Benim eserlerim her şeyden önce ayırt edilmesi gereken tablolar. Ancak bu izleyicide duygu uyandırması gerekir." 

Alzek Misheff'in eserleri 21 Kasım 2021'e kadar “Dvoretsa” Milli Güzel Sanatlar Galerisinde görülebilir. 

Foto: Facebook /Istituto Italiano di Cultura Sofia и nationalgallery.bg

Çeviri: Müjgan Baharova



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Çar ІІІ. Boris (1894-1943)

Birleştirici Çar III. Boris

Bulgarların toplumsal belleğinde halkın ve tarihin verdiği Birleştirici ismiyle yer edinen Çar III. Boris’in doğumunun üzerinden 131 yıl geçti. Boris Sakskoburggotski, I. Dünya Savaşı’nda Bulgaristan’ın yenilgisiyle Çar I. Ferdinand’ ın..

Eklenme 30.01.2025 05:15
Prof. Dr. Cengiz Hakov

“Uzağı görebiliyorsak devlerin omuzlarında durduğumuz içindir”

Tarihçi, araştırmacı yazar, akademisyen ve Bulgaristan’daki Türk toplumunun önemli aydınlarından biri olan prof. Cengiz Hakov’un hakkın rahmetine kavuşması üzerine sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda duygu ve düşüncelerini dile getiren..

Eklenme 09.01.2025 05:35
Prof. Teodora Dragostinova

Ohio Eyalet Üniversitesi'nden Profesör Theodora Dragostinova Balkanlar'daki tarih süreçlerini araştırıyor

1920 yılında, dokuz aylık bebeği olan genç bir kadın zor bir seçim ile karşı karşıya kalır  - Sofya’daki eşinin yanında kalmak, Edirne’deki ailesinin yanına gitmek ya da Selanik’teki kardeşinin yanına yerleşmek. İki ay süren sorgulamalar,..

Eklenme 18.12.2024 14:59