Smolyan’da yaşayan 94 yaşındaki emekli muhasebeci Georgi Miluşev, 10 yıllık hayalini bu yaz gerçeğe dönüştürerek Özgürlük Havarisi Vasil Levski’nin kendi elleri ile yaptığı büst anıtını dikilmiş olarak gördü.
Yerli insanların Bay Georgi dedikleri vatansever adam, Smolyan’ın eski merkezinde bulunan “Svoboda” meydanında yer alan Levski anıtının fikir babası, tasarımcısı ve müellifidir.
"Levski, Bulgaristan’ın en büyük saygı duyulan, en tartışmasız kahramanı, Osmanlı hakimiyetinden kurtuluş savaşçısıdır. Anıt fikrinin doğmasının sebebi de budur” diyen Georgi Miluşev, şöyle devam etti: “Bu tür heykeltraşlık işi hiç yapmamış olduğum için çalışmaya yavaş yavaş başladım. Zor bir iş olduğunu söyleyebilirim, çünkü bende profesyonellerin anatomi bilgileri yok. Çalışırken heykeltraş Rasho Mitev’den destek aldım. Özgürlük Havarisinin simasını yaparken kendisi bana nasihat vererek nüanslarda yardımcı oldu. Büyük cesaret ve devamlılıkla Vasil Levski büstünü dört yılda yapabildim”.
Büst anıtın finansmanını da kendi imkanları ile sağlayan adam, maliyetinin toplam 12 bin leva kadar olduğunu, anıtı yapmak için her ay emekli maaşından 50’şer leva ayırdığını paylaştı. Büstü birkaç defa düzelttiğini, yılın sıcak aylarında tek başına evinin bahçesinde çalıştığını söyleyen adam, alçı ve bronz dökmeler konusunda Pazarcikli heykeltraş Spas Kirchev’den destek aldığını belirtti.
Vasil Levski büstü tamamlanınca üç ressamdan oluşan özel bir komisyondan onay aldı.
Damadı ve bölgede en büyük sanayici ve işverenlerden biri olan Kiril Asenov, “Yaşı ve gösterdiği gayret önünde, bu projeyi hayata geçirmek için yaptığı her şey önünde saygı ile eğiliyorum. Onun hevesi, bir insanın ömür boyunca nasıl olması gerektiğinin örneğidir” dedi.
Vasil Levski adını taşıyan Smolyan Fen Lisesi, bu yaz mevsimine kadar lise, şehirde Özgürlük Havarisi anıtının bulunduğu tek bina durumundaydı.
"Ben Avrupa’yı neredeyse tamamen gezdim ve bu tür anıtların bir halk için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Diğer halklar en ufak şeylere anıt yapmış, tarihin bir izi kalsın diye, oysa Smolyan bundan mahrum durumda” diyen Bay Georgi, ikinci anıt projesi – diğer bir Uyanış devri adamı ve devrimci Georgi Rakovski’nin büstünü de tamamlamak üzere olduğunu paylaştı.
İleri yaşta olduğuna rağmen her hafta ikişer kitap okumaya devam eden Georgi Miluşev, en çok tarih romanları ve yaşam öyküsü türünden kitapları seviyor ve anıt çalışmaları için onlardan ilham alıyor.
Oturduğu evi zamanında iki eli ile yapan adamın geçen yüzyılın 60’lı yıllarında tek başına tasarlayarak yaptığı araba ailenin gururu oldu. Adını da Rositsa ve Venera olmak üzere iki kızının adlarını birleştirerek “RosVen” koydu.
Günümüzde en büyük zenginliklerden birinin insanın işinin olması, işin hayatın motoru olduğunun söyleyen Bay Georgi, toplumda eskisi gibi ortak çabalarla bir şeyler yapma hevesinin artık olmadığından dolayı üzgün.
"En önemlisi insanlar arasında hoşluk olması, insanlık ve saygının olmasıdır. Çok bencil olduk, içimize kapandık, sadece kendimizi ve maddi yararları düşünüyoruz. Bizi bağlayan, birleştiren manevi bir şey yok. Bakıyorum, gazetelerde okuyorum, büyük cehalet var. Öğrenciler de cahil, basit şeyleri bilmiyorlar. Okullarını, hastanelerini ve tiyatrolarını kapatan bir devletten hiçbir fayda yok. Ruh, kültür, örf ve adetler kaybolursa halk da kaybolur. İnsanları halk yapan bunlardır!
Düzenleyen: Vesela Krasteva /BNR Smolyan muhabiri Radostina Çernokova’nın yaptığı söyleşi üzerine/
Çeviri: Tanya Blagova2007 yılının 11 Haziran tarihinde Sofya ziyaretinde bulunan ABD Başkanı George Bush ’un medyaya verdiği basın toplantısı , o dönemdeki protokolün kararı üzerine Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde teşhir edilen bulgular arasında düzenlendi...
Bulgaristan'da nesiller boyu okurun sevdiği yazar Yordan Radiçkov hayatta olsaydı bugün 95. yaş gününü kutlayacaktı. 2004 yılında hayata veda eden sevilen yazar Radiçkov'a özel 2014 yılında yayınladığımız bir yazıyı dikkatinize sunuyoruz: Ocak 2014’te,..
“Filibeli Ahmet Hilmi’nin “Hayalin derinliklerinde”- bir Sufi’nin masalını Bulgar okurlarına 2021 yılında kazandırmış olduk. Çevirinin çok uzun bir yolu var. Biz yolumuza Ahmet Hilmi nasıl “Filibeli” oldu sorusunda yola çıkalım”. Stüdyoda konuğumuz..