Ülkemizde seraların yüzde 70’i doğalgaz kullanıyor ve şu anda yüksek doğalgaz fiyatlarından dolayı, sektör tam bir çöküş yaşıyor. Kasım ayından bu yana seralar toplu halde işine son veriyor ve yurtdışından getirilenürünler büyük marketleri sözüm ona “işgal etmiş ” durumda.
Şu anda pazarda yerli sebze satılmıyor, pazarlarda satılan sebzeler Türkiye, Yunanistan, Makedonty,a Arnavurluk ve Romanya’dan ithal ediliyor.Sera Üreticileri Birliği, komşu AB ülkelerinden meslekdaşlarının, nasıl olur da hem kendi ihtiyaçlarını, hem de Bulgaristan pazarlarının ihtiyaçlarını karşılayabiliyor, sorusunu gündeme getiriyor. Cevap çok basit - Yunanistan ve Romanya hükümetleri kendi çiftçilerini desteklemeyi başardığı ve ülkemizde bu desteğin eksik olması nedeniyle halkımız, ithal sebze tüketmek zorunda .
Ülkemizde 272.7 hektarı bulan seralara sahip sera üreticisini bir araya getiren Sera Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Teodora Krısteva BNR’ye konuşurken, „Devlet yardım etmeye karar verirse, her sera üreticisi yapılan masraflar için fatura ve belge sunabilir. Normal bir şekilde çalışabilmemiz ve yerli ürünlerini tüketebilmemiz için doğru mekanizmaları bulmanın tam zamanı” dedi ve şöyle devam etti:
„Enerji kaynaklarındaki olağandışı artışın yanısıra ilaç, gübre fiyatları da çok fazla artınca durum gerçekten çok kötü oldu. İşine son veren bir serayı açabiliriz, fakat bu seranın açma bedeli ne olacak acaba? Meslekdaşlarımızla, Nisan sonunda ilk yerli sebzeler piyasaya çıkacak, fakat o zamana kadar yurtdışından getirilen sebzeleri tüketmek zorunda kalacağızı tartışıyoruz. Şu anda sebze yetiştiricileri en azından Nisan ve Mayıs aylarında yerli sebzeleri tüketebilmemiz için şimdiden yüksek maliyetle de olsa fidelerini hazırladılar, ancak o zaman da başka bir sorunla karşı karşıya kalacaklar - çok fazla sebze bir anda piyasaya sunulacak.
Bu sebzenin fiyatı ne olacak ve çok ürün olduğu için fiyatı düşecek mi, meslektaşlarım paralarını geri alabilecek mi, işte bu sorular cevap bekliyor.“
Sera üretricileri, artan gaz fiyatları nedeniyle maliyetlerdeki artışın yüzde 300'den fazla olduğunu tahmin ediyor, ancak bu sadece bununla sınırlı değil. Buraya bir de, sera çalışanları için ödemeleri gereken daha yüksek maaşlar ve sigorta primleri var. Oysa tarımda çalışacak, çalışmak isteyen kişileri bulşmak gittikçe daha zor oluyor.
„Çalışan kişi karşılığını almalıdır” diyor Teodora Krosteva ve devam ediyor:
„Diğer büyük bir sorun ise çalışacak kimsenin olmaması. Bir işe 4 ay boyunca son verildiği zaman, çalışanlar İş ve İşçi Bulma Kurumlarına başvuruyor, peki bu kişilerden kaç tanesi geri dönmeye isteyecek?
Tabii ki yarısı yurtdışına gurbete gidecek, bu durumda baharda seralarda kaç çalışan olacak?
Burada sadece uzmanlardan bahsetmiyorum, serada çalışacak kişilerden de bahsediyorum. Onların işi çok önemli, çünkü bu kişi bitkinin çıktığı andan itibaren sağlıklı bir bitki olarak büyümesi için gerekeni yapan ve bunu bilen bir kişidir. Haşare ve mantarların neden olduğu hastalıkları iyi bilen bir kişi. İş çok ilginç, ama bu iş hakkında çok şey okumalı ve bilmelisiniz.“
Sera Üreticileri Derneği, mevcut sorunu ancak devletin yardımıyla aşabileceğini söylüyor. Geçen yıl hükümetle müzakere etmek için yapılan başarısız girişimlerden sonra, onlar ve çeşitli sektörlerden çiftçiler 10 Ocak günü Tarım ve Gıda Bakanı Ivan Ivanov ile yapılacak bir tanıtım toplantısına davet edildiler.
Kaynak: BNR, Burgas Radyosu, Doroteya Nikolova
Derleyen: Gergana Mançeva
Çeviri: Şevkiye Çakır
Fotoğraflar: BGNES, arşivEğitim ve Bilim Bakanlığı’nın yenilikçi eğitim programının başarılarını gösteren sıra dışı forumu ü lkemizin adını dünyaya duyuran değerli Bulgar bilim adamların, girişimcilerin, mühendis ve ressamların “anlatılmamış hikayelerinden” oluşan kısa bir..
“Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi, ilk dönemden itibaren en azından elimizdeki açıklamalara ve deneyimlerimize göre savunma ve güvenlik, ekonomi ve politika olmak üzere üç ana boyutta Avrupa siyasetini olumsuz etkileyecektir”- dedi “Atlantik”..
WWF-Bulgaria, "Doğaya Abone Ol" başlıklı yeni kampanyasında yaban hayatına destek çağrısında bulundu. Çevreciler, “Uluslararası Kırmızı Kitap” verilerine dayanarak, Bulgaristan'da büyük bir kısmı omurgasız olmak üzere 60 ila 65 bin arasında..