Bundan tam 30 yıl önce 1992 yılında Bulgaristan'ın resim sanatı, olağanüstü yeteneklerinden biri olan ressam Dimitar Kazakov-Neron'u (1933-1992) kaybetti.
Geçimini sağlamaya çalışırken farklı dönemlerde poster yapımcısı, askeri fabrikada ressam ve saire işler yaptıktan sonra sonunda başkentte serbest ticaret yapmaya başlayan ressamın elinden çıkan birçok tuval, sosyalizm döneminde yurtta gösterilmedi ise yurt dışında sergilenenler sanatseverler tarafından büyük beğeni topladı.
Dimitar Kazakov, tablolarını Yunanistan, İsviçre, Avusturya, ABD, Fransa, İspanya, Japonya ve Kuveyt'te düzenlediği teşhirlerde gösterdi.
Yağlı boyaya karşı gelişen ağır alerjiden dolayı 1981 yılında akril ve sulu boya ile resim yapmaya başlayan sanatçı, heykelcilik ve ahşap oymacılığının inceliklerine de hakim oldu.
59 yıllık hayatında Bulgar sanatına tuval, sulu boya, grafik, plastik ve resimli seramik türlerinden 15 000'den çok eser bırakan Dimitır Kazakov'un tabloları en yüksek değer verilenler arasında yer alır.
Gezgin ruhlu olarak dünyaya gelen Elena Koleva çocukluğundan beri ekzotik yerler ve iyi bilinmeyen Bulgaristan güzellikleri ile tanışmaya can atıyor. 4 yaşındayken okumayı öğrenir. O zaman büyük babasının kitaplığında ‘Dünya Atlası’nı bulur. Saatlerce..
Petya İlieva’nın resimleri o kadar çok ülkede gösterildi ki, onları sıralamak yerine estetik tuvallerinin gösterilmediği ülkeleri saymak daha kolay. Yetenekli sanatçı, uzak Antarktika da dahil olmak üzere 6 kıtada 50’ye yakın ülkede Bulgaristan’ın..
“Fare kitabı yiyecek mi?” konusunda hala şüpheleriniz varsa, yani bir gün kitaplara duyulan ilgi azalacak mı ve asırlar boyunca bilgeliği aktarma misyonları bitecek mi diye düşünüyorsanız, bu soruların cevabı kesin olarak “hayırdır”. Aramızda “yazı..