Bu hafta, Omicron varyantı ile yine koronavirüs dalgasının zirvesindeyiz. İlk bakışta, ölüm oranı açısından durumun önceki varyantlardan biraz farklı olduğu görülüyor. BNR’ye konuşan Bulgaristan Bilimler Akademisi Mikrobiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Penka Petrova "Geçtiğimiz tüm hafta boyunca beşinci Covid dalgasının zirvesine doğru tırmandık ve iyimser olmak için hiçbir nedenimiz yok. Bu günlerde kelimenin tam anlamı ile zirveye ulaşmamızı bekliyorum. Bir günde 15 bin vakaya ulaşacağız ve ardından düşüş başlayacak” dedi.
Omicron’u Delta ve koronavirüsün diğer varyantları ile kıyaslayınca bir nebze daha kolay geçtiği görülüyor. Prof. Petrova bunun iyi bir şey olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
"Omicron akciğerleri çok fazla etkilemez. Aslında daha çok üst solunum yollarında, nazofarenkste gelişir. Semptomların genel olarak soğuk algınlığı ve öksürük ile ilgili olduğunu ve ciddi akciğer komplikasyonlarına yol açmadığını biliyorsunuz" dedi.
Prof. Petrova bilimsel verilerin, Omicron’un Delta varyantından yaklaşık 2 defa daha az ölümcül olduğunu kanıtladığını, ancak Bulgaristan’daki ölüm oranının daha düşük olmadığını söyledi. Mikrobiyoloji profesörüne göre bunun nedeni ülkedeki düşük aşılama seviyesi. Profesör devamında şunları belirtti:
" Şu anda 68 milyon nüfusa sahip Birleşik Krallık’taki ölüm oranına eşit bir ölüm oranındayız. Nedeni ise her şeyden önce aşılama sürecine bağlı. Eğer nüfusumuz İngilizlerin seviyesine ulaşmış olsaydı, bizler de önlemleri gevşetebilirdik" dedi.
Prof. Petrova, Bulgaristan’ın Covid-19 nedeni ile ölen kişi sayısında 33 000’e ulaştığını, 120 milyonluk Japonya’da ise bu sayının 18 bin olduğunu söyledi ve devamında “Ne yazık ki ülkemiz kişi başına düşen ölüm sayısında dünyada ilk sıralarda yer alıyor” dedi.
Koronavirüsün Bulgaristan’daki etkisi son derece korkunç. Bu nedenle sağlık sistemimizin en ciddi sorunu haline gelmiş durumda.
„Bizler hastaneleri kapatarak ve personelin büyük bir bölümünü koronavirüs ile çalışmak üzere ayırarak, maalesef planlı ameliyatları durdurduk, tedavileri devam etmek zorunda olan kronik hastalıkları olanlara gereken ilgiyi göstermedik“ diye dert yandı Prof. Petrova.
Ona göre “nüfusun büyük bir kısmı Omicron’a yakalanacak. Aşılanmış kişilerin, hatta hatırlatma dozu olanların bile hastalandığını görüyoruz. Omikron, Covid-19 salgınının en son varyantı olabilir, ancak Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2022 yılının sonbaharında çok daha bulaşıcı, fakat daha hafif geçen bir varyant ortaya çıkabilir. Nedeni ise virüsün mutasyona uğraması durdurulamaz, çünkü bu virüsün doğal evrim sürecidir, ancak virüsün izlediği strateji, insanları öldürmek değil elbette, hedefi mümkün olan en fazla insanı enfekte etmektir.”
Profesör aynı zamanda Omicron’un doğal bir aşı olarak tanımlanabileceğinin altını çizdi.
Seattle’daki Amerikan Sağlık İstatistikleri Enstitüsü’nün verilerine göre, iki doz Pfizer ve Moderna aşısı ile aşılanan nüfus, ciddi hastalıklardan yüzde 73 oranında, hastalığın bulaşmasından ise yüzde 44 ila 48 oranında korunmaktadır.
"RNA aşıları teknolojide bir sıçramadır. Bu aşılara karşı şüphe ile yaklaşılmamalıdır, çünkü hatırlatma dozu Covid-19’un Omicron varyantından yüzde 97 oranında korumaktadır. Aslında bilimsel ve teknolojik ilerleme, kendimizi hatırlatma dozu ile Omicron’dan koruyabileceğimiz noktaya geldi.Tabii ki hastalanan küçük bir yüzde var, ancak onlar hiç bir belirti göstermeden veya çok hafif semptomlarla geçiriyorlar.Ciddi bir şekilde hastalanmayacağımız konusunda kendimize güvence verebilirsek, mutlaka aşı olmamız gerek" diye açıkladı Prof. Penka Petrova.
Bulgaristan’da aşılama süreci çok ciddi bir şekilde yerinde sayıyor. İnsanlar şüphe ile yaklaşıyor ve bu nedenle aşı kapsamı son derece düşük.
“Şüpheciliğin üstesinden gelinebileceğini düşünüyorum. Yapılması gereken tek şey, insanlara düşük aşılama oranının sonuçlarını açıklayan net bir kampanyanın düzenlenmesidir. Ülkemizdeki düşük aşılama oranının sonuçları neler mi? Diğer ülkeler önlemleri gevşetiyor, hatta tamamen kaldırıyor, çünkü onlar sorunu çözdüler. Salgın her yerde bitecek, biz ise tedbirlerle ve lockdownlara devam edeceğiz. Aşılara karşı bu kadar şüpheci olmasaydık tüm bunları yaşamak zorunda olmazdık. Bunun nedeni meclisten siyasetçilerin aşılar hakkındaki çelişkili söylemleri oldu. Onlar kesinlikle, aşı olmadıklarını veya aşılarda şüphe uyandıran şeyler olduğuna dair açıklamalar yapmamalıydılar” dedi mikrobiyoloji profesörü.
Prof. Petrova, birinci ve ikinci doz veya sadece tek doz aşının türü her ne olursa olsun, hatırlatma dozunun mutlaka RNA aşısı ile olmasını tavsiye etti ve sözlerine şöyle devam etti:
“Bu aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü tarafından da tavsiye ediliyor, çünkü bu aşılar hastalanmaya ve hastalığın ağır seyrine karşı en etkili yöntemdir” dedi.
Mikrobiyoloji profesörü, klasik bir teknoloji ile üretilen Novavax’ın protein aşısının Bulgaristan’a ithal edilmesini beklediğini ve bu gerçekleşinde, mevcut aşılara şüphe ile yaklaşanların, bu aşı ile aşılanmaktan çekinmemeleri gerektiğini belirtti.
Koronavirüsün Omicron varyantının tespit edilmesi ile ilgili profesör şünları söyledi:
“PCR testi enfeksiyonun mevcut olup olmadığını hemen gösterir. Antijen testleri ise bunu daha zor tespit ediyor. Ne yazık ki genelde yanlış negatif sonuç veren antijen testlerini tercih ediyoruz. Enfekte olanların ilk 2-3 günü antijen testi ile hastalık tespit edilemeyebilir, ancak PCR kesinlikle doğru sonucu verecek” şeklinde emin konuştu.
Prof. Petrova’ya göre Omicron’a yakalanan ve yakalanacak olan çocuk sayısı oldukça yüksek, ancak önemli olan şu ana kadar çocuklarda hastalık çok şiddetli bir seyir göstermedi. Eşlik eden hastalıkları olan çocuklarda izole vakaların dışında, genel olarak çok daha kolay ve neredeyse hiç belirti göstermeden hastalık atlatılıyor” açıklamasında bulundu ve şöyle devam etti:
Çocukların virüsü diğer insanlara yayma kapasitesi son derece yüksektir ve bu nedenle özellikle kronik hastalığı olan akrabaları varsa, virüsü yaymamak için aşı olmaları tercih edilmelidir.
İsrail’in aşılama sürecinde dördüncü dozu uygulamaya başlamasına rağmen, aşı üreticileri, özellikle RNA aşı üreticileri, üçüncü dozdan itibaren vücuda uygulanan aşının ne gibi etkileri olacağının biraz belirsizleştiğini söylüyor.
Prof. Petrova’nın yorumu ise şöyle: “Bir yandan, bu aşılama seçeneği için yeterli klinik çalışma bulunmamaktadır. Diğer yandan ise immünologlar, bir noktadan sonra aynı antijenle dolu olan hücresel bağışıklık kapasitesinin artık anlamsız olduğunu söylüyorlar. Dördüncü doz uygulanacaksa, mutlaka özellikle Omicron’a karşı güncellenmiş aşı ile olmalıdır. Bu aşı büyük olasılıkla Mayıs ayında piyasaya sürülecek. Aşının farklı olması gerek. Aynı şeyle dört defa aşı olmamalıyız. Bu gerçekten anlamsız” dedi.
Prof. Penka Petrova koronavirüsle ilgili durumu şöyle özetledi: “Her halükarda Covid-19 artık sona eriyor. Gelecekte, ilkbahar ve sonbaharda normal bir grip veya daha hafif soğuk algınlığı olarak karşımıza çıkacak” dedi Bulgaristan Bilimler Akademisi Mikrobiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Penka Petrova.
Kaynak: BNR-Horizont programı, Yavor Stamatov röportajı
Düzenleme ve çeviri: Bedriye Haliz
Foto: EPA/BGNES, arşiv
Bulgaristan’da Türklere yönelik dönemin Komünist Partisi yönetimin başladığı ve “soya dönüş”olarak tabir ettiği isim değiştirme süreci Türklerin direnişi ve isyanına yol açtı. Zorunlu isim değiştirme uygulaması, 1984 yılının 23 Aralık’ı 24 Aralık’a..
Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana AB'de şu ana kadar Suriye konusunda hakim olan tutum, temkinli iyimserlikten ibarettir. AB’deki politikacıların çoğu, El Kaide ve İslam Devleti'ne yakınlıkları nedeniyle “Heyet..
Noel Yortusu sabahı, Hazreti İsa’nın doğduğuna dair sevinçli haber dünyanın her bir noktasına yayılır ve bu özel güne yakışır özel ritüeller gerçekleştirilir. Bulgarları Noel Arifesinde sofranın etrafına toplayan sessiz ve kutsal gecenin..
Bulgaristan’da Türklere yönelik dönemin Komünist Partisi yönetimin başladığı ve “soya dönüş”olarak tabir ettiği isim değiştirme süreci Türklerin direnişi..
Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana AB'de şu ana kadar Suriye konusunda hakim olan tutum, temkinli iyimserlikten ibarettir...