Günümüzde insan sağlığına faydalı ürünlerin üretimiyle başarılı bir iş kurmak zorlu bir iş. Bir taraftan bazı ülkelerde bu piyasadaki rekabet çok güçlü olurken diğer taraftan ise, müşterilerin doğal ürünlere ve temiz gıdalara ilgisi ise gün geçtikçe artıyor. Atanas Krıçmarov, ailesi ile birlikte yürüdüğü bu yolda her pürüzü ve deneme – yanılma yönteminiçok iyi biliyor. 

Bulgaristan'ın ticari markası haline gelen ve kozmetik sanayide kullanılan uçucu yağların üretimi çok fazla çaba gerektiriyor. 

Ülkemiz, Avrupa genelinde sifali bitki üreticisi ülekelerin başını çekiyor. Her yıl Şifalı Bitki Toplama ve Satiş Merkezleri 15 000 ve 17 000 ton arasında şifalı bitki satın alıyor ve işliyor. 

Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Derneğinin verilerine göre, ülkemizde üretilen şifalı bitkilerin yüzde 80’ni İsviçre, İtalya, Fransa, İspanya, Polonya, Çekya, ABD ve Asya’ya ithal ediliyor. 

Fakat 2020 yılında sifalı bitki ithalatı 9000 tona düştü. Bulgar şifalı bitkileri, dünyanın başka yerlerinde elde edilenlere kıyasla iyileştirici özelliklerini artıran daha fazla miktarda değerli maddeler içeriyor. Muhtemelen artık merak ediyorsunuz - bu hikayenin kahramanları olan yerli girişimcilerin üretim sürecinin sırları nelerdir? Atanas ve ailesinin, Holanda’dan ihraç ettikleri özel sistemin uygulanması da onların en büyük başarısı. 

„Şu anda çalıştığımız teknoloji, en az 30 yıldan bu yana mevcut. Ancak, ekipman ve teknolojik çözümler olarak son derece pahalı olduğu için sektörde hala o kadar popüler değil. Atanas Krıçmarov, mevcut teknolojilerle çıkarılamayan bitki özleri üretmemizi sağlıyor - diye açıklıyor. Bütün bunlar girişimciye kozmetik ve gıda ürünlerine yatırım yapmanın insan sağlığına tamamen zararsız olduğuna dair güven veriyor. Aile şirketi, kuruluşundan bu yana çeşitli Avrupa programları kapsamında finansman başvurusunda bulunuyor. 

„SAPARD programı çerçevesinde tahsis edilen paralarla, uçucu yağ damıtmatesisimizi tamamladık. Hollanda'dan ithal edilen teknolojik sistemin, üretiminde, ekipman alımında ve diğer tarımsal uygulamalarda bu programlardan yararlandık, "dedi Atanas Krıçmarov.

“Horizont 2020” programı tarafından finanse edilen ve üzerinde çalıştıkları proje, 11 ülkeden 17 ortağa kapsıyor ve kozmetik sanayinin geleceği için son derece önemlidir. 

„Programın amacı, bitkisel hammaddelere dayalı kozmetikler için yenilikçi bileşenler yaratmaktır. Yabani sardunya, leylak ve vs yaban bitkileri yetiştirmeyi umuyoruz. Yeni içeriğin deneyleri ve sertifikasyonu 4 yıl sürecek ve ardından Avrupa ve dünya çapında kozmetik ürünlere dahil edilmesi için üreticilerinin dikkatine sunacağız.“ 

Bugün ülkemizde enerji fiyatlarındaki önemli artıştan etkilenmeyen bir girişimci ya da üretici yok denecek kadar azdır. Atanas Krıçmarov ve ailesi bir istisna değil ve en azından şimdilik 25 kişilik ekibinin çalışmaları tehlikede değil. 

Aile şirketi, ekstraktların yanı sıra gül yağı içeren gıda takviyesi üretimine de devam ediyor. Gıda takviyesi, çok sayıdaki faydanın yanısıra, böbrek ve karaciğer sorunlarının yanı sıra hormonal dengeyi iyileştirmek için tavsiye ediliyor. Gül yağı içeren gıda takviyesi, ABD ve Çin pazarlarında revaçta ve şu anda ürün her iki ülkede de en çok arananlar arasında. 

Çeviri: Şevkiye Çakır