Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

Ramazan şenliği

Photo: EPA/BGNES

Mübarek üç ayların üçüncüsü, on bir ayın sultanı Ramazan-ı şerif yine kapımıza dayandı... Bu bereketli mevsime “Merhaba!” diyor ve şairin sözleriyle selâmlıyoruz:

Teşrifinle âleme geldi sürur

Merhaba sad merhaba ey şehr-i nur

Kararan kalpleri aydınlatmak, ufku daralan akıllara yol göstermek, bunalan insanlığa neşe ve huzur getirmek üzere yine kapımızı çalan misafirimizi karşılamak için huzurda hazırız:

Nur u feyzin eyledi şerh-i sudur

Merhaba sad merhaba ey şehr-i nur

Paylaştığımız mısralarda öne çıkan üç ifadeye dikkat çekmek isterim: nur/aydınlık, sürur/sevinç ve şerh-i sudur/gönlün açılıp genişlemesi. Bu deyimler, aslında insanlığın ve onun bir parçası olarak bizim aradığımız, peşinden gittiğimiz ya da öyle yaptığımızı düşündüğümüz şeylerdir.

Aslında Ramazan-ı şerif de bunları bize sunan bir aylık zaman dilimidir. Ramazan ayı, Allah’ın insanlığa yol gösterici olarak vahyettiği son mesajlardan oluşan Kur’ân-ı Kerim’in inmeye başladığı bereketli mevsimdir. İnsanın yüzünün samimiyetle ve hakikaten gülmesi, kalbinde taşıdığı güzelliklerle ve kalbinin aydınlığı, yumuşaklığı ile doğrudan alâkalıdır. Bir adı “Nur” olan Kur’ân, insanın kalbini aydınlattığı gibi, aklını da karanlıklardan çıkararak yoluna ışık tutmaktadır. Diğer bir adı “Zikir” olan Kelâmullah, insana özünü ve sözünü hatırlatarak kalbini, kendisini yoktan var eden Allah’a bağlaması için imkân sağlamaktadır. Yüceler Yücesine açılıp Onu anan bir kalp, hakikî tatmin duygusu ile doyuma ulaşarak huzura kavuşmaktadır. Kur’ân ile vakit geçiren insanın kalbi rahatlar, göğüs kafesindeki sıkıntılar hafifler, yaşadığı daralmalar inşiraha, açılmaya ve ferahlamaya dönüşür.

Kur’ân-ı Kerim’in ilk muhatabı Peygamberimizin sünneti olan teravih namazı Ramazan aya has bir ibadettir. Teravihin lezzetini alanlar ondan kopamazlar, çünkü Kutlu Nebî (s.a.s.)’in yolundan yürümenin, Allah ile vakit geçirmenin ve kâinatın musikisi olan Kur’ân ile beslenmenin zevkini yaşamaktadırlar. Hele buna bir de Ramazan-ı şerifte coşan malımızı, soframızı ve muhabbetimizi paylaşma duygularımızı ve bunlar sayesinde yaşanan manevî canlılığı kattığımızda Ramazan ayı kalbimizin şöleni hâline gelmektedir. Kur’ân tilâveti kalbimizi, teravih namazı beden ve gönlümüzü, verdiğimiz sadakalar canımız ve toplumumuzu, oruç ise beden ve derunumuzu şenlendirir. Bu yüzden Ramazan ayı şenlik ayıdır...

Gönderdi Huda çün bize mihman Ramazanı

Hoş tutmaya niyet edelim biz dahi anı




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Cuma öğleden sonra

İnsan, Cenab-ı Allah tarafından yaratılmıştır. Bu yaratılışın ilk faslı ruhlar aleminde, elest bezminde gerçekleşmiş, ikinci faslı cennette yaşanmıştır. Devamı ise dünyada yaşanmaktadır. Varlığını yeryüzünde sürdüren insanın genetiğinde yaratılış..

Eklenme 25.10.2024 14:00

Cuma öğleden sonra

İslâm dini insanın bütün hayatını kuşatan itikadî, fıkhî ve ahlâkî normlar bütünüdür. Hatta İslâm dinî sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp dünya ötesi, ahiret hayatı ile ilgili konulara da taalluk etmektedir.  İnsan, ömrü boyunca her an bir şeyler..

Eklenme 18.10.2024 14:05
Plovdiv, Muradiye camii.

Cuma öğleden sonra

Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük,..

Eklenme 11.10.2024 14:05