"Cuma öğleden sonra" programında Vedat Ahmet Kur’ân-ı Kerim’in en uzun suresi olan Bakara suresinin ilk ayetlerini ele alacak.
“Elif, lâm, mîm” diye bilinen kısmın en önemli özelliği Kur’ân’da hiçbir şüphe olmadığını kesin bir şekilde ifade ediyor olmasıdır. Dolayısyla ondan sonra gelecek ayetlerde insanın kafasında oluşabilecek şüpheleri baştan reddetmektedir. Ayetlerin ikinci özelliği ise Kur’ân’ın müttakiler, takva sahipleri için rehber oluşunu vurgulamalarıdır. Takvanın yolu Kur’ân’ın rehberliğinden geçtiği açıkça ifade edilmiştir. Daha sonraki ayetlerde de müttakilerin, yani Allah katında en üst mertebede bulunan insanların özellikleri sıralanmış ve bunların doğru yolda olan kurtuluşa erecek kimseler olduğu ifade edilmiştir. Bunlar arasında da iman esaslarına güçlü bir inancın olması gerektiği, namaz ve malından Allah yolunda harcamak gibi pratik hayata dönük beden ve mal ile yapılan ibadetlerin önemi belirtilmiştir.
Dolayısıyla Kur’ân aydınlığında sağlam bir inançla Allah’a boyun eğip onun insanlara emrettiği fizikî ve malî ibadetleri yerine getirenler, Allah’ın murat ettiği kalbi mutmain ve huzurlu kişilerdir. Bu ayetler de bunların önemini dile getirerek insanları bu konularda teyakkuzda olmaya davet etmektedir. Bu konular, hayat memat meselesi olduğu için zikredilen ayetler sıkça okunmaktadır.
Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple İslâm dininin hayatın farklı alanlarındaki hükümlerini imkânları ölçüsünde öğrenmekle mükelleftir...
105 yıl önce 27 Kasım 1919 tarihinde Paris kenarlarında yer alan Neuilly-sur-Seine’de Bulgaristan’ın I. Dünya savaşına (1914-1918) katılımına son veren antlaşma imzalandı. Tarihçilere göre, öz toprak kaybına yol açan bu antlaşma Bulgaristan..
25 Kasım’da Bulgar Ortodoks Kilisesi Aziz Kliment Ohridski’yi anıyor . Kiril ve Metodiy Kardeşlerin yedi öğrencisinden biri olan Kliment Ohridski, tanınmış başpiskopos, öğretmen ve kitap yazarıydı. Aziz Metodiy’in ölümünden..
Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple..