Son haftalarda meydana gelen bir dizi ağır trafik kazası sonucu MVR- İçişleri Bakanlığını trafik canavarını önleme ve kontrol odaklı çabalarını arttırmaya sevk etti.

• Trakya otobanında bir Sırp otobüsü ile meydana gelen ağır kazanın sebepleri inceleniyor

Burada “paralel yöntem” olarak polisin şüpheli bulduğu aracın arkasından izleyerek ve o arabayla beraber hareket ederek şoförlerin hal ve hareketlerini takip edecek.

Yerleşim yerlerinde uyuşturucu, alkol veya ruhsatsız sürücü kontrolleri de yoğunlaşacak.

Bu yöntemler şimdiye kadar da trafik güvenliği operasyonlarında kullanıldı, ancak etkileri kısa sürdü.

Eski İçişleri Bakan Yardımcısı Filip Gunev’e göre, MVR’de kazaları önleme politikası konusunda açık vizyon eksikliği bulunuyor.

“Çağdaş dünyada trafiği yönetim politikası bilgilere dayalı olmalı, kazalara sebebiyet veren koşullar bilinmelidir. Doğru önlemler almak için doğru nedenleri bilmek gerekir. Bakanlıkta böyle bilgiler mevcut değil. Bir kaza olduğunda onun yeri, nedeni, yol durumu ve diğer etkenlere dair iyi analiz yapılmalı. Hatta burada hafif kazalar hakkında MVR tutanağı bile yapılmıyor, KAT trafik polisi bile çağırılmıyor.

Kaza analizlerinde aşırı hız, altyapı, araçta teknik sorun gibi birkaç neden ön plana çıkarılıyor.

Bakana verilen trafik analizi ise, kuru istatistikten başka birşey değil. Bu raporlarda kazaların sıklıkla olduğu yerlere işaret edilse de, ana sebeplerin derin analizi verilmiyor.

O yüzden bakanlık nezdinde alınan önlemler hep aynı- daha fazla kontrol, daha yüksek cezalar, fakat hatalı sollamada kontrol ve ceza yeterli mi sorusuna cevaplar yok. Asıl hatallı sollama trafik kazalarının ana sebepleri arasında yer alıyor”.

MVR yollarda trafik durumunu kontrol eden ve yol güvenliğinden sorumlu tek kurum değil.

Avrupa Ulaştırma Politikaları Merkezi yöneticisi Diana Rusinova, sorumluluğun sadece trafik polisine yüklenmemesi gerektiğine inanıyor.

“Şu an polisin bütün kaynakları özel denetim ve trafik operasyonları için yollara döküldü. Trafikte güvenliğin iyileşmesine dair bu iyi bir ön koşul olsa da, yol güvenliğinden sorumlu kurumlar arasında eşgüdüm eksikliği göze çarpıyor” dedi.

Yol güvenliği krizi akıl almaz boyuta ulaştı, dedi Yol Güvenliği Enstitüsü Müdürü Bogdan Milçev:

"Yollarımızdaki trajik hal, akıl almaz boyut alacak kadar krizi derinleştirdi. Ağustos başından beri kazalarda 15 kişi hayatını kaybetti. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla bu sayı iki kat yüksek.

Eğer trafikte kontrol ve yol güvenliğinde iyileşme sağlanmazsa, biz 2019 yılındaki trafik kazaları göstergelerine döneceğiz. Şahsen ben trafik tünelinde ışık görmüyorum”.

Kurumlar nasıl önlem alırsa alsın, yollarda güvenlik, trafikte insan hayatının sorumluluğu genede şoförlerin elinde ve herkesin dikkatli sürmesi alınacak en iyi tedbirdir!

Derleyen: Yoan Kolev 

Çeviri: Sevda Dükkancı