Sosyal eşitsizlikler ve enflasyon, ülkemizde gelir politikasının önde gelen sorunlarından ikisidir. Enflasyon, Ukrayna'daki savaş, enerji taşıyıcılarının fiyatları vs gibi dış etkenler sonucu meydana gelen bir Avrupa sorunu ise, Bulgaristan'da zengin ve yoksul arasındaki çok geniş uçurum yıllardır bir sorun haline geldi.
Ekonomi uzmanı Mika Zaykova, BNR’ye konuşurken şunları belirtti:
“Ülke vatandaşlarımızın yüzde 35'i asgari ücretle çalışan yoksullardır. Bununla birlikte, vergiden muaf bir asgari ücret yoktur ve 710 levadan itibaren çalışan insanlar sadece 550 leva alıyor. Bununla birlikte , Ulusal İstatistik Kurumu NSI'ye göre, yıllık bazda enflasyon artışı yüzde 17.3 olurken ve gelir artışı yüzde 17.3'tür. Yüzde 7.7'lerde olan gelir oranı, enflasyon oranının önemli ölçüde gerisinde kalıyor.”
“Yoksulluk sınırını yükseltirken dikkatli olmalıyız. Asgari ücretle çalışanlara olumsuz yansıyacağı için bunu ücrete yaklaştırmamalıyız, çünkü daha iyi ücretli işler aramaya ve becerilerini geliştirmeye yönelik teşviklerini kaybedeceklerdir." dedi Bulgaristan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tsvetan Simeonov.
Ticaret ve Sanayi Odası tarafından bu yıl 19-29 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen bir anket, bazı işverenlerin enflasyona ve artan maliyetlere rağmen personelini elinde tutmayı başardığını gösteriyor.Tsvetan Simeonov devamla şunları belirtti:
“Çok sayıda işveren bunu telafi etmeye çalıştı ve çok az sayıda işveren enflasyonu geçmeyi başardı. Bununla birlikte, işverenler,çalışanlarını elde tutma çabası ile ek maddi teşviklerininin enflasyon seviyelerine yakın olmasına gayret gösteriyor. "
Mevcut durumda işverenlerin en ciddi endişeleri şunlar:
“Her şeyden önce, sürekli değişen enerji taşıyıcıları ve hammadde fiyatları nedeniyle uzun vadeli üretim sürecini planlamanın imkansız olduğuna dikkat çeken Simeonov “Nitelikli işgücü bulma endişeleri devam ediyor” dedi.
İnsanlar arasındaki gelir eşitsizliklerinin büyümesini sınırlayabilecek olası önlemler nelerdir?
Bu konu, Piyasa Ekonomisi Enstitüsü tarafından yürütülen "Sosyal transferler ve hizmetlerde reform yoluyla yoksulluğun ve fırsat eşitsizliğinin azaltılması" adlı proje çerçevesinde öne çıkan konular arasında yer alıyor. Eylül ayında sona ermesi beklenen proje çerçevesinde yürütülen çalışmalardan somut sonuçlar var:
Ekonomi uzmanı Petar Ganev,
“Sosyal hizmetlerden bahsederken devletin onlara ayırdığı kaynağın 1 milyar leva civarında olduğunu hatırlatmamız gerekiyor. Ondan fazla sosyal hizmet türü var, ancak bunlar parça halinde sağlanıyor ve devlet bütçesi yolu, belediye bütçesi veya Avrupa projeleri aracılığı ile olmak üzere, finansman dört şekilde sağlanıyor” dedi.
Ekonomist Mika Zaikova'ya göre yanlış maliye politikası ve sözüm ona "önlemler" ve yardımlarla ilgili yanlış politika, enflasyondeğirmenine su getiren şeylerdir.Ona göre, "insan başına para" dağıtmak, herhangi bir anti-enflasyon önleme ters düşüyor. Bu konuda Piyasa Ekonomisi Enstitüsü, sosyal yardımların ihtiyaç sahiplerine daha etkin bir şekilde yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı.Petar Ganev, sosyal hizmetlerin organizasyonunda ve finansmanında da bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu belirtti ve şunları ekledi:
“ Bütün bu sosyal hizmetleri bir araya getirmenin bir yolu bulunmalı. Amacı bu hizmete ihtiyacı olanları yönlendirmesi olan belediyeler ile bölge sosyal yardımlar daireleri arasında ortak bir birim oluşturulması gerekiyor. Aynı hizmetler için, ancak farklı koşullar altında dört tür finansmana da son vermek gerekiyor.”
Yazı: Yoan Kolev
Çeviri: Şevkiye Çakır
Foto: BGNES, pixabay
Ülkemizde bu yaz çıkan yangınlarda küle dönen orman sayısına ilişkin kesin bir istatistik bulunmuyor. Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi verilerine göre, Bulgaristan’da her yıl buna benzer 600 orman yangını meydana geliyor. Ve yangınlar..
BNR’ye konuşan Piyasa Ekonomisi Enstitüsü'nün kurucusu ve Sofya Üniversitesi öğretim görevlisi ve ekonomi uzmanı Doç. Dr. Krasen Stanchev , “Ülkedeki siyasi kriz, ekonomiyi bir-iki yıla kadar kısa vadede etkilemiyor.” dedi. “ Siyasi kriz ,..
Tarım Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, çiftçiler, Kırsal Kalkınma Programı’nın “Tarımsal İşletmelere Yatırımlar” alt tedbiri kapsamında 2014-2020 dönemine ilişkin sulama projelerini 15 Kasım’a kadar sunabilir . “Meyve ve sebze”,..