Ülkemizde giderek daha fazla çocuk telefon, bilgisayar ve televizyondan dolayı ana dil yerine önce İngilizce konuşmayı öğreniyor. Konuşma terapisti Petya Hristanova’ya göre bu eğilim giderek daha yaygın hale geliyor. Yapılan araştırma sonuçlarına göre, konuşmada zorluk yaşayan 3-4 yaşlarındaki çocukların temel sorunu anadillerini öğrenmeden önce, ilk öğrendikleri kelimelerin, telefonlarda oynadıkları oyunlardan duydukları yabancı kelimeler olması.
“Yabancı bir dil öğrenmede kötü bir şey yok, ancak bu ana dilin halihazırda yeni bir dil öğrenmek için iyi bir temel oluşturan bir düzeye geldiğinde olmalıdır” dedi Petya Hristanova.
Ana dilin önemine vurgu yapan uzman, özellikle çocukların 3 yaşına kadar olan dönemlerinde, bu konuda ebeveynlerin son derece dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulundu. Çocukların doğumundan itibaren öğrenmesi gereken ve sosyal kimliğinin oluşmasında temel rol oynayacak olan en önemli faktör anadildir. Uzman devamında şunları belirtti:
“Beyin başlangıçta boş bir beyaz tahta gibidir ve oraya ne yazarsak o kalacak. Çocuk her şeyi otomatik olarak ezberler. Evet, çocuk sayabiliyor ama ona “bu hangi renk” diye sorsanız sizi anlamaz, çünkü dana önce ona kimse bu soruyu yöneltmemiştir. Ne yazık ki bunun bir tür salgın olduğunu söylemek mümkün.”
Petya Hristanova’nın ebeveynlere tavsiyesi, çocuklarının bu kadar küçük yaşlardan itibaren aktiviteler için farklı cihazlar kullanmasına izin vermemeleri. Anne ve babaların çocukları ile birlikte daha fazla kaliteli zaman geçirmesi son derece önemlidir.
Düzenleme ve çeviri: Bedriye Haliz
Kaynak: BNR Varna Radyosu
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..