Ulusal İstatistik Kurumu verilerine göre Bulgaristan’da yerleşim yerlerinin toplam sayısı 5 257, şehir sayısı 257, köy sayısı 4 998. Ayrıca Klisura ve Rila manastırları da yerleşim yeri statüsüne sahip. Sofya, Plovdiv, Varna, Burgas, Ruse ve Stara Zagora olmak üzere nüfus sayısının 100 000’in üzerinde olduğu kentlerin sayısı ise ancak 6.
Köylere gelince 101 ile 200 kişinin yaşadığı köy sayısı 747, 100’den az kişinin yaşadığı yerleşim yeri sayısı ise tam 1716. Yaşayan kişi sayısının bir ve dokuz kişi arasında değiştiği 425 köy bazı durumlarda belediye merkezinden neredeyse tamamen kopmuş durumda. Buradaki insanlar için muhtar görevini yapan kayyımlar, ülke ile tek bağlantı, tek bilgi, gıda maddesi ve ilaç kaynağı durumunda. Bu yüzden 29 Ekim yerel seçimlerinden sonra bu görevlere gelecek kişilerin kim oldukları hiç te önemsiz değil. Yerel seçimlerde sandık başına giden vatandaşlar, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, Sofya, Plovdiv ve Varna’da ise ilçe belediye başkanlarıve köy muhtarlarını seçecekler. Muhtarlar, sadece daimi ikamet kaydı yaptıran sayısnın 100’ün üzerinde olduğu yerlerde seçilir.
Kasaba ve köylerde nüfusun yaşlanması ve hızlı ıssızlaşma, mahalli idarelerin karşılaştıkları esas sorunlardan biridir. Çalışmalarını aksatan diğer bir husus ise sık sık gerek vatandaşlarla gerekse de ilgili yerleşim biriminin bağlı olduğu valilikle iletişimsizlik oluyor. Bu arada Bulgaristan’ın idari bölümünün 265 belediyeyei kapsayan 28 il şeklinde olduğunu kaydetmek gerekir.
Temel idari birim olan belediyelerde vatandaşlar, yerel özyönetime idare organlarının seçimi yolu ile olduğu gibi referandum veya Nüfus Genel Kurulu yolu ile de katılabilmekte.
Yerel düzeyde güç ayrırımına gelince devlet yönetimi ile karşılaştırma yapacak olursak yürütme erkinin belediye başkanının, yasama erkinin ise belediye meclisinin yetkilerine dahil olduğunu söylemek mümkün. Yerel düzeyde yargı erki yok.
Radyomuza konuşan bölgesel kalkınma uzmanı, Sofya “Sv. Kliment Ohridski” Üniversitesi Jeoloji ve Coğrafya Fakültesi Dekanı prof. Dr. Kliment Naydenov, bu konudaşunları söyledi
„Bulgaristan’daki durumu “altın orta” diye tabir edebiliriz. Devlet ve yerel idareler, halkın refah sürmesi ile ilgili işlev ve görevleri paylaşıyorlar. Vali, bir ölçüde devlet ve yerel yönetim arasında teması sağlayan kişi durumunda, fakat belediye başkanı ve vali farklı siyasi partilere mensup olunca ortaya çıkabilecek problemler ve gerilim, yerel yönetimin normal işleme imkanına yansır. Vali ve belediye başkanları arasındaki temas, sözüm ona bölge kurullarında gerçekleşir. Mevcut ilişki modelinin gözden geçirilmesi gerektiği görüşündeyim. Bu modelin alttan yukarıya doğru kurulmuş olmasında fayda var. En altta duran halk, belediye meclis üyeleri aracılığı ile belediye başkanını yönetir, belediye başkanı valiye raporlama yapar, vali ise ilgili belediyede yapılanları devlet düzeyinde bildirir“.
Prof. Naydenov, gerek yerel düzeyde gerekse devlet düzeyinde kendini gösteren ciddi bir eksikliğe dikkat çekerek vatandaşların devlet kurumları ve yöneticilerinin sahip oldukları yetki ile görevlerine ilişkin bilgi ve kültür düzeyinin çok düşük olduğunu kaydetti.
“ Bir yandan çoğu halde bir yerleşim biriminin yönetiminde belediye başkanının sahip olduğu imkanların ne olduğunu anlamayan vatandaşlar, yetkileri dahilinde olmayan şeyler yapmasını isterler. Diğer yandan küçük belediyelerde belediye meclisleri ve belediye başkanı arasında doğrudan bağlantı olsa da yöneten başkan olur. Bulgaristan’ın batısında yer alan devletlerde belediye başkanının vatandaşları kabul ettikleri günler var. Her zaman gelen sorulara cevap vermek mümkün olmadığı için başkan ekibinde yer alan uzmanlar, devreye girerek vatandaşlarla iletişim kurarlar. Maalesef bizde bu şekilde çalışılmıyor. Her meclis üyesinin de vatandaş kabul günü olmalı, fakat bu da büyük ölçüde yapılmıyor. Belediyelerde vatandaşların ihbarda bulunabilecekleri yerler olsa da bu ihbarları inceleyen uzmanlar, söz konusu olan problemleri belediye başkanına her zaman doğru şekilde aktarmıyor.
Seçmenlerin görüşünü belirtmesi ve yerel yönetim düzeyinde soru ve önerilerini sunmalarına gelince Kliment Naydenov, bu olanağı sağlayan tek aracın kamu görüşmelerinin olduğunu ileri sürdü. Kamu görüşmelerinin ilanı ile ilgili değişikliğe ihtiyaç var, çünkü şu an neyin ne zaman ve nerede görüşüleceğine ilişkin bilginin ilgililere gereği gibi iletilmediği için katılmak isteyenlerin sayısı da az olur.
Haber : Yoan Kolev
Çeviri : Tanya Blagova
Foto: Radyo Şumen, BTA, BGNES
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..