Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Köy yok, muhtar adayı var

Ülke harıtasında yer almayan Krumovgrad’ın Sladkodum köyünün tek muhtar adayı kendisine oy verirse bu köyde muhtar olacak

Photo: Mehmed Recep

Ülke harıtasında yer almayan Krumovgrad’ın Sladkodum köyünün tek muhtar adayı kendisine oy verirse bu köyde muhtar olacak.

Bu duruma, Seçim Kanunu'nda nüfusu 100'ün üzerinde olan ve daimi kayıtlı her köy doğrudan muhtar seçebileceğine ilişkin yapılan değişiklikler sonucunda gelindi. Şimdiye kadar bu sayı 350 idi. GRAO verilerine göre, Sladkodum köyünden daimi adres kaydı yaptıran kişi sayısı 139. Sladkodum köyünde mevcut adreste kayıtlı en az dört kişi var, ki köyde tek bir kişi ikamet ediyor. Gerek Türkiye’ye, gerekse Avrupa’ya gurbete, bazılara şehire, diğerleri ise komşu köye göç etmiş ve insanlar burasını çoktan terketmiş. Ancak yasaya göre Sladkodum muhtarı seçilecek.

BNR Kırcali Radyosundan Galina Stefanova ve Mehmed Recep’in röportajını aktarıyoruz:

Sladkodum köyü ile paradoksun, gerçekte köyün olmamasıdır. Oraya giden yol da yok. Bir tek yağmur sularının büyük büyük çukurular oluşturduğu bir orman patikası mevcut. Ancak bir insan eli, yüz metre ara ile beyaz kırmızı olmak işaret bandını ağaçlara takarak yönü çizmiş ve bu patika, boşluk içinde bir kapıya çıkıyor. Kapı aslında küçük tekerleğe bağlanmış birkaç çalı ve ağaç dalından ibaret, yanında da gelip geçenin “Kapıyı ört” işaretinin oyulmuş bir tabela. GPS; bizi hayvanların su içmek için kullandığı birkaç oluklu çeşmeye götürüyor. Çeşme kurumuş. Zaman zaman alakarga sesi geliyor ve ardından sessizlik hakim oluyor. Ekim ayı olmasına rağmen hava çok sıcak. Orman kokusu bizi alıp götürüyor. Orman patikası bizi hüzünlü bir manzaraya kadar götürüyor. Heryeri toz kaplamış ve karşımızda ise kablolarının kesik olan elektrik direkleri. Haritada köyün olması gereken yerde bizi, bir zamanlar büyük ve herhalde zengin olan üç-dört evin harabeleri karşılıyor. Yıkılmış duvarlar, darma dağın saçılmış ev kirişleri, sözüm ona “kör pencereler” ve yabani böğürtlen çalıları. Fotoğraf çekiyoruz ve gözümüzün önüne hayatın dopdulu akıp gittiği günleri getiriyoruz. Büyük olasılıklı kalabalık aileler bu evlerde, bu odalarda yaşamış, şimdi ise terkedilmiş ve yıkılmış halde, şimdi buraların tek hükümdarı rüzgarlar! Tam da burada, sözüm ona  “Sladkodum” ismindeki yerleşim yerinde tek bir kişiye rastlamayacağımıza dair umudunu yitirmiş iken kulağımız uzaktan sesler geliyor. Köyün olası birkaç seçmeni ile görüşüp tanışma isteğimiz bizi yabani böğürtlen arasından geçip yerin sahibi Beysim Ali’ye götürüyor.

Hoş geldiniz, hoş bulduk” selamlarının ardından misafirlerinin Kırcali Radyosu’ndan olduğunu anlayan ev sahibi devamlı Kırcaki Radyosunu dinlediğini açıklıyor ve kendini tanıyor:

 “İsmin Beysim Ali, şu anda evimi tamir ediyorum. İki katlı bir evdi, şimdi bir katını yıktık, çünkü bu tarafı yıkıldı.”

Sladkodum köyünün evleri nerede sorusu üzerine Beysim Ali şu cevabı verdi:

“Evler, Moryantsi köyünde, yani komşu köyde. Buradan keremitleri almış, yani evlerdeki tüm inşaat malzemelerini almışlar ve buradan taşımışlar. Köy şimdi bu durumda. Buradaki kapıyı yukarda yaşayan bir adam var, o koydu. İnekler yukarıya geçmesin diye, onun orada elma ve başka meyve fidanları var ve zarar vermesinler diye...

Köyün muhtarı olacak mı, sorusuna aldığımız cevap şöyle oldu:

 “Muhtar olacak. O da, Moryantsi köyünün eski muhtarı olacak. Moryantsi’nin muhtarı var zaten. 2 -3 kez görev yapmış bir kişi. Kendisi zannedersem 1998 veya 2000 yılından bu yana görev yapıyor. Yani Sladkodum köyüne muhtar olacak olan kişi bir veya iki dönem muhtar oldu. Şu anda köyün 5 sakini var. Biri köyün üst tarafında yaşıyor, diğerleri kayıtlı da olsa burada yaşamıyorlar. Oysa daimi adres kaydı yaptıran kişi sayısı100’ü geçiyor”.

Siz nerede yaşıyorsunuz sorusuna Beysim Ali’den şu cevabı aldık: “Ben Haskovo’nun Susam köyünde yaşıyorum. Çocuklar tabi ki gelmeyecek, ama ben buraya döneceğim. Ve tabi ki sadece yaz aylarında, 5-6 aylığına. Bahçedir, şunu bunu yapacağım. Şimdi elektrik yok, ama evi tamamladıktan sonra dilekçe yapacağım ve elektrik çekecekler. Kiremitler çalınmış, çatılar çalınmış ve aynı zamanda da elektrik telleri de çalınmış.”


Bundan gerçekten ev yapacak mısınız, sorusuna Beysim Ali, emin bir şekilde “Evet, zaten yapıyoruz. Bu bizim ev. İsterseniz ne yaptığımızı görebilirsiniz. Güzel bir şey ortaya çıkıyor” dedi ve yaptığı işten duyduğu gurur ve mutluluk sesine de yansıdı:

 “Hayatımda şimdiye kadar herhangi bir inşaat işi yapmadım, ama işte şimdi oluyor. Diğer tarafta duvarı yeniden inşa ettik. Şimdi bunu da yıkacağız ve yeniden yapacağız. Çünkü burada doğduk, gözlerimiz burada açılmış.  Herkes için doğduğu yer en güzel ve kalbinin en değerli yerinde sakladığı yerdir. Diğerleri de gelecek. Ben döndüm, 3-4 kişi daha dönecek. Eskilerini yıkıcağız ve yenisini inşa edeceğiz. Güzel iki katlı bir evdi, ama kiremitleri çalınınca, bu duruma gelmiş. Bizim köydeki evler hepsi öyle idi, yani eski evler. Hepsi de 8 ile 20 metre çapında. Aşağıdakileri üçer katlı idi.

Peki, değer mi, sorusu üzerine, Beysim Ali, “Tabii ki, neden olmasın? Burada gördüğünüz herşey… erikler, dutlar, armutlar…ve dahası, çevrede ona benzer başka köy yok.

Türkiye'den dönüp doğduğu köydeki evini yeniden inşa etmeye karar veren Beysim Ali’nin asıl mesleği radyo mühendislik. Hayatında özel bir tesadüf de yer almış. Yıllar önce güney komşumuza göç ettiğinde, iş yerinde geleceğinin İstanbul Belediye Başkanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan ile omuz omuza çalışmış.  

Bu yerel seçimlerde Türkiye'den geç geldiği için oy kullanamıyor, ikamet şartını yerine getirmek için yasal süresinde kayıt yaptıramadığı için. Ancak bundan sonraki seçimlerde köyünün muhtarı için oy vereceği konusunda kararlı. Ve bir sonraki seçimlerde Sladkodum'un bunu sadece kağıt üzerinde değil, gerçek anlamda haritada yer alacağına inanıyor, çünkü kendi evini yeniden inşa etmeye başladığında, en az üç veya dört aile daha, yani köylü arkadaşları da bu işi yapacağından emin. Onlar da, Türkiye'den gelip doğdukları evleri yeniden ayağa kaldıracak.

Röportaj: Galina Stefanova ve Mehmet Recep

Türkçesi: Şevkiye Çakır

Foto: Mehmed Recep


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Halkı Aydınlatanlar günü ve çağdaş boyutu

Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz.   Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..

Eklenme 01.11.2024 05:30
Amanda Paul

Moldova, Avrupa yanlısı bir gelecek seçti, ancak bunun sağlamlaştırması cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna kaldı

Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..

Eklenme 31.10.2024 07:58
Rayna Mancukova

Rayna Mancukova: Savaş, Ukrayna ve Moldova’daki Besarabya Bulgar topluluğunu bölmemeli

Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında  “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..

Eklenme 29.10.2024 06:10