Krumovgrad’ın Hrastovo köyü yakınlarında bulunan kalede araştırmalar yapan arkeologlar iki kilisenin kalıntıları, vampirleşmeye karşı taşların atılıp gömüldüğü bir iskelet, bir Bizans soylusunun şövalye zırhından metal parçacıklar, kurşun ampül gibi şaşırtıcı bulgular keşfedildi.
Bölgede Kasım ayının başlarında Doç. Deyan Rabovyanov’un başkanlığında 3’ncü kazı çalışmaları gerçekleşti. Nekropolde farklı zamanlarda inşa edilen iki kilisenin varlığı tespit edildi. Tapınağın terk edilip yıkılmasından sonra bile burada ölenlerin gömülmesi ilginç bir keşiftir ve bu yerin yıkılmasından sonra da kutsal sayıldığını gösteriyor.2 3 mezar çukurunun gün ışığına çıkarıldığı nekropol, Orta Çağ döneminde inşa edilen kilise ile bağlantılıdır.
Arkeolog Milen Kamarev şunları anlatıyor: “Nekropolde en enteresan mezarlardan biri 12 numaralı mezardır. Burada maktulün ayakları dizlerine kadar çok sayıda taş ile gömülüdür. Bilim adamlarına göre, ölünün belirli şartlarda canlanabileceği, mezardan çıkabileceği hatta yakınlarına zarar verebileceğine dair eski bir inanış söz konusudur. Ölen kişinin vampire dönüşmemesi için böyle bir etkisizleştirme töreni var.”
Foto: BTACuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Ortodoks Kilisesi, 20 Aralık’ta Aziz İgnatius gününü kutluyor. Bulgarların halk takviminde İgnajden olarak adlandırılan bu günde Meryem ananın doğum sancılarının başladığına inanılıyor. Bu inanış “İganjden’den Noel’e kadar Meryem ana acı çekti”..
Kelime anlamı itibarıyla “dönmek, geri dönüş, dönüş yapmak, rücu etmek” anlamlarına gelen tövbe kavramı, dinî literatürde mezmûm/zemmedilen, yerilen, kötü ve olumsuz şeylerden vazgeçip övülen, güzel ve olumlu şeylere yönelmek şeklinde tarif edilmektedir...