Sinema sanatına olan sevgisi ve iyi bir yönetmen olma hayali ile 6 yıl önce İtalya’ya gelen Boris Slavçev, Roma'daki La Spienza Üniversitesi'nde tiyatro ve sinema alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra fotoğrafçı olarak çalışmaya başladı. Bugün itibari ile 29 yaşında olan yönetmen, 2 belgesel ve bir sinema filmi, birkaç uluslararası ödül ve bir sergi olmak üzere ciddi başarılara imza atmış durumdadır.
Şu anda Roma’da yaşıyor ve neorealizm'den etkilenen tamamen İtalyan oyuncu kadrosu yer alan ikinci kısa metrajlı filmi “Pıtyat na Niko”yu çekiyor.
Şu anda Roma’da yaşayan Boris Slavchev, kadrosu İtalyan oyunculardan oluşan ve tamamen yeni gerçekçilik tarzında olan “Niko’nun yolu” (Nico's Way) başlıklı ikinci kısa filminin çekimlerini yapıyor.
Bulgaristan Radyosuna konuşurken Bulgar ve İtalyan kültürü arasında bir nevi aracı arzu ettiğini paylaşan genç yönetmen bu istekten yola çıkarak bir süre önce Roma'daki Bulgar Kültür Enstitüsü ile işbirliği yapmaya ve düzenlenen etkinliklerinin fotoğraflarını çekmeye başladı. Geçen yıl İtalya başkentinin kalbinde yer alan "Bulgaria" teşhir salonunda "Zamanın merceğinden Bulgar Kültür Enstitüsü" adı altındatertip edilen sergiböyle doğdu.
Genç yönetmen, hayatının büyük bir kısmını İtalya'da geçiren ve 20. yüzyılın en büyük opera sanatçılarından biri olarak tanımlanan Bulgar bas Boris Hristov’a ithaf edilen belgeselin senaryo yazarı ve yönetmenidir. “Boris Hristov’un Vasiyeti” adlı filim büyük sanatçının hayatını ve sanatını anlatmakla kalmıyor:
“İkinci bölümde Roma'da yaptığı bağıştan bahsediyoruz. Kültür ve Sanat Akademisi kurduğu evini ülkemize miras bıraktı. Bu akademinin nasıl geliştiğini ve varlığını nasıl günümüze kadar sürdürdüğünü anlatıyoruz. Çünkü Boris Hristov bize evin yapısından ve tuğlalardan çok daha önemli bir şey miras bıraktı. Bize asıl vasiyeti İtalya gibi bu alanda önde giden bir ülkede sadece operayı değil, Bulgar sanatını ve kültürünü de geliştirme fikri idealidir.” – diyor Boris Slavçev.
Boris Slavçev'in ilk kısa metrajlı filmi Bulgaristan ile ilgili. Filmin konusu İtalyan ve Bulgar mafyası. „The Connection“ adlı filmin ana karakteri İtalya'ya giden Bulgar bir mafya adamıdır. ABD'de 2021 Fort Smith Uluslararası Film Festivali'nde en iyi kısa metrajlı aksiyon filmi ödülünü kazanan film, Osaka Film Festivali'nde ödüle aday gösterildi ve Sicilya'daki Cefalù Film Festivali'nde finalist oldu.
Boris Slavchev, İtalyan ve Bulgar mafyası arasında ne gibi benzerlikler var sorusu üzerine şöyle konuştu?
"Bana göre Bulgaristan'da tam olarak mafya değil de organize suçtan bahsedilebilir. İtalyan mafyası daha uzun bir geçmişe sahip. Çok net yerarşi ve yapısı vardır. Oraya girebilmek için başka insanlar tarafından tanıtılmak gerekir- Bunun gizemli unsurları içeren özel ritüeli var. Bizde ise "rejim" daha hafif, kendilerine "namus adamı" diyen ve örneğin ailelerine nasıl sahip çıkacaklarına dair kendi yasaları olan İtalyan mafya üyeleri arasındaki sadakat yoktur. Bulgaristan'da organize suç işleyenler, sırf kısa sürede büyük kar elde etme gayesi etrafında birleşerek "daha yüksek hedef ve değerler güden" bir örgüt olma iddiasından yoksundur.
Yurtdışında Bulgaristan hakkında az konuşulduğunu, yabancıların ülkemizi çoğunlukla olumsuzluklarla ilişkilendirdiklerini söyleyen Boris Slavchev, şöyle devam etti:
"İtalya'nın günlük hayatında Bulgaristan neredeyse hiç yer almıyor, bizim hakkımızda çok az şey biliniyor. Ve bence kendi tanıtımımızı yapmakta başarısız kalmamız bizim sorunumuz. Dünyaya gösterecek çok şeyimiz var, ama ne yazık ki bunu yapmanın yolunu bulmuş değiliz."
Foto :Veneta Nikolova, Elena Karkalanova, özel arşiv
Video: Veneta Nikolova
Çeviri: Tanya Blagova, Zöhre Hamzova
Yunanistan ve Arnavutluk arasındaki sınırının birkaç kilometre batısında ve Görice il merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta Arnavutluk’un Bilisht şehri bulunuyor. Şehrin aydın zümresinden, Arnavutluk’taki Bulgar ulusal azınlığının temsilcisi..
Kırcali Günü farklı etkinlikler ve zengin programla anılıyor. Kırcali’nin geçmişi ve “Benim şehrim Kırcali” fotoğraf sergisi açık havada Belediye önündeki parkta teşhir ediliyor. Rodopların bu şehrinin bağımsızlığını kazanmasında önemli isim olan..
Uluslararası Menopoz Topluluğu ve Dünya Sağlık Örgütü tüm dünyadaki kadınların menopoz ve menopoz ile ilgili sağlık sorunları açısından bilinçlendirilmesi amacıyla 18 Ekim tarihini “Dünya Menopoz Günü” olarak kabul etmiştir . Ani ateş..
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor..