6 Şubat 2023 Türkiye’deki yıkıcı depremin birinci yılında BNR ekibimizin bölge ziyaretinin ilk noktası Adana oldu.
Adana’nın hızlı bir şekilde depremin etkilerini, en azından maddi hasar ve yıkımları üzerinden attığını gördük, insanların ve yönetimin bu afetten ders alarak, artık yeni inşaat ve şehir planlamasında herşeyin “depreme dayanıklık” bazında kıstas alındığını gördük.
Adana’da merkez şubesi bulunan Türkiye İletişim Başkanlığı’ndan depremi vuran bölgelere giriş için özel izin belgesi beklerken, ilk tanıştığımız kişi de Mehmet Alper oldu.
et Alper Adana Balkan Türkleri Dayanışma Derneği’nin Başkan Yardımcısı.
Deprem sonrası “geçmiş olsun” dilekleri ve “bölge yaraları sardı mı” sorularından sonra, sohbetimiz doğal şekilde bir “göç hikayesine” dönüştü.
Mehmet Alper şunları paylaştı:
“Bu yıkım hepimizi derinden etkiledi. Özellikle yıkılan binaları ve yakınlarını kaybeden insanları gördükçe, daha da üzülüyoruz. Artık daha dikkatli olmaya, daha güvenli binalarda yaşamaya, daha sağlam binalar inşa etmeye çalışıyoruz. Adana’da acılar hala canlı.
Devlet tarafından yaralarımız sarılıyor, yerel yönetimler de bize oldukça destek sağlıyor”.
Mehmet Alper, Bulgaristan’da Türklerin yoğun yaşadığı bazı bölgelerden belediye başkanları heyetinin geldiğini ve deprem sonrası önemli moral ve manevi destek sağladıklarına dikkat çekti.
Balkan Türkleri Dayanışma Dernekleri olarak yardımları koordine ettiklerini paylaşan Alper, Bulgaristan devletinin ise arama- kurtarma ve insani yardımda ilk imdada koşan komşu olduğunu hatırlattı.
“Adana ve bölgesinde onbinlerce Bulgaristan göçmeni yaşıyor” diyen Mehmet Alper ile konuşmamız, göç hikayesi üzerinde odaklandı.
“Ailem- annem, babam 1951 yılında Bulgaristan’dan göç etmişler Omurtag- Prezviter Kozma köyünden. Yaklaşık 55 yıl sonra ben anamın- babamın doğduğu, kaldığı köyü gördüm, 55 yaşımdan sonra teyzemle tanışma fırsatım oldu, amcamın çocuklarıyla tanıştım.
Parçalanmış ailelerin örneklerinden biri de benim. Tanışırken de çok değişik duygular hissettim. İnsan 55- 60 yaşında ve gidiyorsunuz teyzenizle tanışıyorsunuz. Bunlar çok değişik duygular. Yaşanmadan insan anlatamıyor. Duygulanıyorum. Bulgaristan’ın çok güzel olduğunu gördüm”.
“Bu bir gönül köprüsüdür. Onların orada, bizim burada o özlemleri daha da derinleştiriyor.
Adana bölgesi olarak 1936’dan başlayarak, 1973, 1974, 1978 ve 1989 soydaşlarımız buraya göç ettiler ve burada doğanlarla beraber Balkan göçmenleri bölgede 300 bine yakın oldu”.
Mehmet Alper her Eylül ayında Adana’dan otobüs dolusu bir heyetin Koca Yusuf’un köyü olan Hitrino, Çerna’ya gittitklerini ve oradaki “Koca Yusuf” etkiniklerine katıldıklarını söyledi.
Çerna köyünde efsanevi pehlivan Koca Yusuf’un evi de Adana Belediyesinin desteğiyle restore edildi ve müzeye dönüştürüldü.
Neden acaba?
Mehmet Alper ile röportajımızın tamamını aşağıdaki ses linkinde dinleyebilirsiniz:
Razgrad “Kashtichka na chudesata” – “Mucizeler Evi” eğitim merkezinden öğrenciler İtalya ve Türkiye’den yaşıtlarıyla beraber Avrupa Komisyonu’nun küresel inisiyatifi olan “Erasmus Günleri” girişimini beraber kutladılar. Bir etkinlik düzenlemek,..
Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda yer alan Veliçka’da köyün doğal mirasının birer parçası haline gelen iki asırlık meşe yi bilmeyen yoktur. Quercus spp türünden olan ağaçların etrafı 1990 yılında çitle çevrelendi, tahmini yaşlarını gösteren tabelalar..
“Kültür Başkentimizde” keyifli yolculuğun ikinci bölümüne hoş geldiniz! Son olarak Roma Stadyumu önünde kalmıştık. Medeniyetler beşiği şehrin 2. ve 3. asır antik dönem kalıntıları üzerindeki meydanda bir de minare yükseliyor. Dönemin..
Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye..