Ortodoks Kilisesi’nin “havarilere denk” ilan ettiği Aziz Kiril ve Metodiy kardeşlerine saygı gösterdiği 11 Mayıs’ta Atina’da “Işığın yolu” başlıklı uluslararası forum düzenlenecek. Etkinlik, aziz kardeşlerin ve öğrencilerinin misyonuna ve Bulgaristan’ın Kiril alfabesinin korunmasında ve yaygınlaştırılmasındaki rolüne adandı. Organizatörler ise Kiril ve Metodiy Bilim Merkezi, “Prof. Lyubomir Andreyçin” Bulgar Dili Enstitüsü, “Paisiy Hilendarski” Plovdiv Üniveristesi ve Yurtdışı Bulgar Okulları Birliği’dir.
Toplantı mekanı gelişigüzel seçilmedi. Zira forum ile Yunanistan’ın başkentinde Aziz Kiril ve Metodiy’in adını taşıyan ilk Bulgar Pazar okulunun 20. kuruluş yıldönümü kutlamaları başlayacak.
Forumun amacı Pazar okullarının faaliyetleri ve Avrupa’nın ortak himayecileri ve öğrencilerinin misyonunun tanıtılması vasıtasıyla yurtdışında Bulgar dilinin ve kültürünün yaygınlaştırmasıdır.
Bulgaristan Bilimler Akademisi’ne bağlı“ Prof. Lyubomir Andreyçin” Bulgar Dili Enstitüsü 10 Mayıs’ta çocuklara yönelik “Yazı kalıcıdır. Doğru yaz” başlığı altında dikte düzenleyecek. Yunanistan’daki minik yurttaşlarımızın Kiril ve Glagol harflerini güzel yazma becerileri edinebilecekleri bir kaligrafi atölyesi de tertiplenecek. Bulgar çocuklarının aziz Kiril ve Metodiy kardeşlerinin yaşam ve faaliyetlerini resimle tasvir edebilecekleri yaratıcılık etkinliği de öngörülüyor.
Çocuklara yönelik çalışmaları, aynı zamanda 11 Mayıs’taki forumun moderatörü “Paisiy Hilendarski” Plovdiv Üniversitesi’nden Doç. Dr. Adriana Lyubenova yönetecek.
Adriana Lyubenova Bulgaristan Radyosu’na verdiği demeçte şunları belirtti:
"Bulgar dilinin korunması, yurtdışında ulusal kimliğimizin korunması için gerekli bir çok önemli etkenlerden biridir. Resmi olmayan verilere göre şu anda yaklaşık 3 milyon Bulgaristan vatandaşı, Bulgaristan sınırları dışında yaşıyor. Yeni göç olarak adlandırılan eğilimde yurtdışında doğan ikinci ve üçüncü kuşak Bulgaristanlı çocuklar var. Dil, tek başına milli aidiyet taşıyıcısı olmasa da milli kimliğin oluşumunda etkilidir. Bir ülkenin dil ve kültürünü bildiğinizde, kendinizi o ülkenin bir parçası olarak tanımlayabilirsiniz. Sonuçları Haziran ayı sonunda belli olacak araştırmamızın ön verilerine göre Bulgaristan dışında doğan çocukların büyük bir kısmı kendilerini Bulgar olarak tanımlıyor. Bu çocuklar, ikamet ettikleri ülke ve Bulgaristan olmak üzere çift uyruklu olduklarını beyan ediyorlar.
Doç. Dr. Adriana Lyubenova da iki kültürde yetişti. Ailesiyle birlikte, lise ve yüksek öğrenimini tamamladığı ABD’ ye gittiğinde henüz 15 yaşındaydı. ABD’de 16 yıl yaşadıktan sonra 2006 yılında Bulgaristan’a dönmeye ve kendini bilmsel çalışmalara adamaya karar verdi. Şu anda Yurtdışı Bulgar Okulları Birliği’nin yönetim kurulu üyesidir ve “Payisiy Hilendarski” Plovdiv Üniversitesi’nin bir öğretim görevlisi olarak, yurtdışındaki minik Bulgarlarin eğitim ile ilgili çalışmaları misyonu olarak görüyor.
Doç. Dr. Adriana Lyubenova, Atina’daki forumda Bulgaristan’dan bir dizi bilim kurum ve üniversite temsilcilerinin yanı sıra, Aziz Kiril ve Metodiy kardeşlerinin çalışmalarıyla ilgili önde gelen uluslararası araştırmacıların da konuşmacı olarak yer alacağını ifade etti ve devamla:
"Az. Kliment Ohridski" Sofya Üniversitesi'ninfahri doktora unvanını alan Dr. Konstantinos Nihitis, Selanikli kardeşler, misyonerlik ve eğitim çalışmaları, Kiril ve Metodiy'in öğrencilerinin Bulgaristan'dan kurtarılması hakkında konuşacak. Yurtdışından gelen diğer birkatılımcı Sırbistan'daki Belgrad Üniversitesi'nden Prof. Vanja Stanisic Kiril alfabesinin Latinleştirilmesi ile ilgili konuşma yapacak. Zira, her yerde dilimizin yavaş yavaş kaybolma süreçleri yaşanmaya başladı. Bulgarca’ya yabancı kelimeler giriyor, genç neslin yazılı kültürü gittikçe kötüye gidiyor. Üniversite hocası olarak, gençlerin büyük bir çoğunluğu doğru yazamadığını ve bunun nedeni küçük yaştan itibaren bilgisayarda yazmaya başlamaları olduğunu söyleyebilirim. Oysa el yazısı zorunludur ve çocukların yazmaya ne kadar erken öğrenirlerse motor becerileri ile birlikte düşünme becerilerinin de geliştiği kanıtlanmıştır. El ile yazma, metni idrak edilme imkanını veriyor ve bilginin algılanması ve aktarılması için tüm duyuları etkinleştiriyor.”
Doç. Lyubenova, Bulgaristan'ın bir devlet olarak İspanya’nın “Cervantes” Enstitüsü veya Almanya’nın “Goethe” Enstitüsü gibi kendi uluslararası kültür merkezini kurmasının zamanının geldiğine inanıyor. Bu konu 10 sene önce Yurtdışı Bulgar Okulları Birliği tarafından gündeme getirilmiş, ancak henüz hayata geçirilemedi. Cumhurbaşkanı yardımcısı İliana Yotova da Bulgar kültür enstitüsünün kurulmasını fikrini destekliyor. Bulgaristan Ulusal Radyosu'nun çok dilli programı "Bulgaristan Radyosu "nun medya ortaklığıyla Atina'da gerçekleştirilecek olan etkinlik İliyana Yotova’nın himayseinde olacak.
Doç. Dr. Adriana Lyubenova sözlerini şöyle tamamladı:"Atina’daki forumun Aziz Kiril ve Metodiy kardeşlerinin davasının ve katkılarının tanıtılmasına doğru bir adım olmasını umuyorum. Kiril ve Metodiy, birçok ulusa bilginin ışığını getirdikleri için “havarilere denk” unvanına sahipler.”
Doç. Dr. Lyubenova, etkinliğin Bulgaristan’ın dünya kültürüne katkılarının tanınmasına ve dilimizin dünyada yaygınlaştırılmasına katkıda bulunması dileğini ifade etti.
Çeviri: Ergül Byaraktar
Foto: Facebook/ Az. Kiril ve Metodiy Bulgar Pazar Okulu– Atina, Adriana Lyubenova özel arşivBKP tarafindan Bulgaristan Türklerine uygulanan baskılar ve isim değiştirme kampanyasına karşı ilk protesto yürüyüşlerinin 40. yılı tamamlanıyor. 24 Aralık 1984 yılında Ardino’nun Mleçino köyünde Gorno ve Dolno Prahovo, Başevo, Tırna ve..
Camdan yapılan Yılbaşı süsleri, el yapımı göz nuru, tek ve eşsiz oldukları için insanın içini ısıtan çocuksu sevinç kaynağıdır . Gümüşümsü ışıltısı ise bizi kışların çetin ve bembeyaz, Noel oyuncaklarının ise kağıt kadar ince camdan işlendiği..
Blagoevgrad bölgesinin kültürel ve tarihi yerlerini tanıtım girişimleriyle tanınan Aleksandrina Pandurska’a göre el emeği örgü işi yeniden canlanmayı ve yeni bir hayatı hak eden geleneksel bir zanaattır. Onun fikri üzerine Güneybatı örgü severler..
Blagoevgrad bölgesinin kültürel ve tarihi yerlerini tanıtım girişimleriyle tanınan Aleksandrina Pandurska’a göre el emeği örgü işi yeniden canlanmayı ve..
Camdan yapılan Yılbaşı süsleri, el yapımı göz nuru, tek ve eşsiz oldukları için insanın içini ısıtan çocuksu sevinç kaynağıdır . Gümüşümsü..
BKP tarafindan Bulgaristan Türklerine uygulanan baskılar ve isim değiştirme kampanyasına karşı ilk protesto yürüyüşlerinin 40. yılı tamamlanıyor...