Bulgaristan’da yangınların sayısı artıyor. Ormancılık Ajansı verilerine göre, 2023 yılı için yangın sayısı 448, yanan arazilerin toplam büyüklüğü ise yaklaşık 70 000 dekardır. Ormancılık Üniversitesi öğretim görevlisi ve eski tarım bakanı yardımcısı Doç. Georgi Kostov, BNR “Horizont” programına konuşurken sorunun ciddi olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Bulgaristan’ın güneyinde Stara Planina (Balkan) Vadisi’nde seyahat eden herkes, iğne yapraklı ağaçların kuruduğunu görecektir. Şimdiye kadar beyaz çam ağacıyla ilgili benzer sorunlar yaşadık. 60-70 yıl önce dikilen bu ağaçlar, ekolojik, siyasi ve diğer nedenlerden dolayı yöreye has bitkilerle değiştirilmedi. Şimdi artık zayıflatılmış ve elverişsiz yerlere dikilmiş olan bu ağaçlar, onları kurutan mantarların istilasına maruz kalmış vaziyettedir. Bunun sonucunda ağaçların kolayca alevlenen kuru bir madde haline gelmesi, orman yangını tehlikesini kat be kat artırıyor. Binlerce hektardan bahsediyoruz. Yağış mevsiminin bitmesi ile toprakkuruduğunda, kenarda köşede çıkan küçük bir kıvılcım bile yangınınBalkan Dağları’nın tepesine kadar sıçramasına neden olabilir."
En tehlikeli olan, bir çeşit “alt geçit” görünümünde olan çalılıkların bulunduğu iğne yapraklı ormanlardır. Ateşin çıkıp çimler üzerinden alttan yukarıya doğru yayılması ve ağaçların tepelerine ulaşması durumunda feci hızla ilerleyen bu yangın, her tarafı kül haline getirir, dedi Georgi Kostov.
Şimdi ormancılar ve belediye başkanları, orman yangını risklerini azaltmak için pilot bir AB projesinde güçlerini birleştiriyor. En büyük tehdit altında olan ormanlarla ilgili acilen tedbirlerin alınması için ayrıntılı bir değerlendirmeyapılıyor. Bu girişim, son 10 yılda Yunanistan, Portekiz ve İspanya'da meydana gelen yıkıcı yangınların ardından başlatıldı. Özellikle Güney Bulgaristan olmak üzere ülkemizde de iklim, bahsi geçen ülkelerin iklimine benzemeye başladığı içinbiz de bu pilot projeye dahil edildik, dedi Doç. Kostov.
Bu ormanların yoğun olarak çalılıklarla kaplanması sorun olduğu ortadadır, fakat asıl önemli olan nelerin yapılabileceğidir.
"Bu "alt geçidin" temizlenmesi mekanik olarak yapılabilir, fakat çalılıkların elle taşınması gerektiğinden bu çok pahalıdır,temizlenen çalılar yerindebırakılırsa ise tehlike daha da büyür. Denemekte olduğumuz ve olumlu bir etkisi olacağını umduğumuz bir diğer seçenek ise, geçmişten bu yana unutulmuş ve hatta kanunen yasak olan, çalılarınkeçilere otlatılmasıdır. Bizler gereken izinleri alarak, keçilerin yardımıyla ormanı bu çalılardan temizlemek amacıyla, belli bir bölgede elektrikli çit sistemiyle sınırlandırdığımız bir deney alanı kurduk. Ve keçiler çok güzel bir iş çıkarıyor!"dedi Doç. Georgi Kostov.
Ne var ki bu kadar çok keçi bulmak, bu deneyin ana sorunlarından biri oldu.
" Bu işe hevesle katılan iki keçi çobanıbulduğumuz için şanslıyız, fakat genel olarak doğru otlatmayı sağlama konusunda büyük bir sorunumuz var ve bu nedenle yönetmeliklerde bir değişikliğe gidilmesini umuyorum. Projenin hayata geçirilmesi, finansman bulunmasına ve böyle bir önleme duyulan ihtiyacın en iyi şekildeidrak edilmesine bağlı olacaktır. Çünkü önlem almak, yangınları söndürmekten ve ekosistemleri yeni baştan ihya etmekten çok daha ucuzdur", diye noktaladı sözlerini Doç. Georgi Kostov.
Düzenleyen: Veneta Nikolova /BNR “Horizont” Programından Veselina Milanova’nın röportajı/
Çeviri : Nergis Hüseyin, Tanya Blagova
Foto: BTA, BGNES, МЗХ, arşiv
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..
Edirne "Trakya Ünivesitesi'nden" tarihçi- araştırmacı Prof. Dr. Bülent Yıldırım Targovişte ve Sofya'da "Bulgarstan'da Türk varlığı" konulu bir panelde konuşmacı oldu. BNR Bulgaristan Ulusal Radyosu Türkçe Yayınlar Bölümü'nün daveti üzerine..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli..