Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Richmond’daki “Zora” Bulgar Okulunun kurucuları: Kökenimizi ve Bulgar ruhunu koruyalım!

İrina ve Sophia Kushlevi
Photo: özel arşiv

ABD'nin Virginia eyaletinin başkenti Richmond'daki “Zora” Bulgar Pazar Okulunun hikayesi 2014 yılında başladı. On yıl önce sadece 14 öğrencisi varken bugün sayıları üç kat arttı. Ebeveynler çocuklarını Bulgar okuluna göndermek için zaman ve para harcıyorlar, dersler hafta sonları yapıldığı için de aile kendi ve çocuklarının tatilinden vazgeçmek zorunda kalıyorlar. Ancak amaç, çabalarına değiyor - ebeveynlerinin anavatanından uzakta olsalar da, çocuklar nereden geldiklerini bilecek, dillerini ve geleneklerini tanıyacak ve Bulgaristan hakkındaki bilgileri Amerikalı akranlarına aktacaklar.

“Zora” Bulgar Pazar Okulunun kurucuları anne-kız Sophia ve İrina buna inanıyorlar. Onlarla Lizbon'da, Bulgar Pazar okullarından öğretmenler için düzenlenen büyük bir eğitim forumu sırasında konuştuk.

“Okulumuz 2014 yılında kuruldu. Annem okulun müdürüdür. 14 çocukla başladık ve şu anda anaokulumuzda 3 yaşındakiler de olmak üzere farklı yaşlardan 45'ten fazla çocuğa eğitim veriyoruz. Hepsi Bulgar tarihi, kültürü ve gelenekleri hakkında bilgi ediniyor” diye belirtti İrina.
İrina'nın annesi Sophia Kushleva, ebeveynlerle birlikte çalıştıklarını ve desteklerinden memnun olduklarını ekliyor. Onlar sayesinde Richmond'da artık birbirlerine bağlı ve iletişim içerisinde olan Bulgar topluluğu var. “Zora” okulundaki çocuklar, diğer Bulgar çocuklarla kaynaşmaları dışında aynı zamanda Bulgar dilini öğrenme, halkımızın geleneklerini, tarihini ve kültürünü tanıma ve alışkanlıklar edinme fırsatına sahipler."
Eğitim-öğretim yılının başlangıcı dolayısıyla hazırlanan pasta

Sorunlar yoksa, gerçek olmayacak. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Virginia eyaletindeki yurtdışı Bulgar okulları da zorluklarla karşılaşıyor.

İrina Kushleva: “Şu anda en büyük sorun mekan ve daha doğrusu kira ve diğer giderler. Mevcut bütçemize sığabilmek için öğrencileri iki eğitim gününe ayırmak zorundayız. Amerika’daki mesafeler büyük olduğundan ve hafta içi ders yapma imkanımız olmadığı için Cumartesi ve Pazar günleri ders yapılıyor. Sonuç olarak tatil günümüz bile olmuyor. Pazartesi’nden Cuma’ya kadar kendi işimizde çalışıyoruz, hafta sonları ise bütün gün okuldayız.”

Her şeye rağmen İrina ve annesi Sophia, son yıllarda Yurtdışı Bulgar Okulları Derneği ya da Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından düzenlenen eğitim oturumlarına ve uygulamalı seminerlere katılarak öğretmenlik becerilerini geliştirmeye zaman ayırmayı başarıyorlar.

İrina Kushleva Lizbon'da forumda.

İrina sözlerine şöyle devam etti: "Ben çocuklara da çok güveniyorum. Onlar bana nasıl ders vermem gerektiği konusunda doğru yolu gösteriyorlar. Örneğin, gelecek hafta duracağımız konuyu onlara tanıtıyorum. Oyun şeklinde, ya da internette bir şeyler okuyup okumayacağımız ya da eğitici bir film mi izleyelim, diye soruyorum. Meslektaşlarım, öğrencilerin internetten filmleri sevdiklerini paylaşıyor. Ancak benim öğrencilerim 5-6 dakika film izleyip ardından tartışmayı tercih etmiyorlar. Onlar için bir şeyler çizip boyamamız daha ilgi çekicidir. Tarih dersimizde mesela ABD’nin tarihi ile karşılaştırmalar yapıyoruz. Böylece çocuklar, Bulgaristan’ın köklü bir tarihi, zengin kültürü ve gelenekleri olduğunu daha iyi anlıyorlar. Tek kelime ile gurur duyacakları bir şeyleri olduğunu öğreniyorlar.”

İrina Kushleva okuldaki çocuklarla

İrina Kushleva’nın mesleği muhasebecilik ve buzdolabı üreten bir şirkette çalışıyor. Bunun yanı sıra başta muhasebe olmak üzere bilgisayar yazılım programcılığı da yapıyor. Evli ve Nikola adında bir oğlu var.

“Eşim Bulgar, evde sadece Bulgarca konuşuyoruz ve çocuğumuzu Bulgar geleneklerine göre yetiştirmeye çalışıyoruz. Tüm Bulgar bayramlarını kutluyoruz. Noel için ekmek yoğuruyoruz, Paskalya için yumurta boyuyoruz. Elbette, Amerikan geleneklerine de uyuyoruz, ancak mutlaka Bulgaristan’daki gelenekle karşılaştırıyoruz ve farklılıkları konuşuyoruz. Oğlum okulda çocukların ne yaptıklarını görüyor, farklı olduğunu anlıyor ve kendisinin farklı hissetmesini istemiyorum. Farklı kültürleri görme imkanına sahip, farklı duygular hissedebilir."

Eski Plovdiv'den bir kare
Sohbetimizin sonunda İrina'ya yurduna temelli dönmeyi düşünüp düşünmediğini soruyoruz.

İrina şöyle cevap verdi:"Bunu ara sıra düşünüyorum, ancak uzun yıllar farklı bir yaşam standardınız var ve bu çok zor olur. Biz her zaman bir yerlere acele etmeye alışmış, her zaman uyumamız gereken bir planımız var ve bazen bir kahveye gidip iki saat oturmak bile bizim için sıra dışı bir durum. Muhtemelen alışırız. Bulgaristan’da bir ilerleme görüyorum. Önceden bir devlet kurumuna gittiğinizde size neden orada olduğunuzu soruyorlardı, sonra da neye ihtiyacınız olduğunu. Şimdi işlerin çok daha iyi düzenlendiğini görüyorum. Öncelikler çocuklarımıza güvenelim! Onlar bizim geleceğimizdir!”

Çeviri: Ergül bayraktar

Foto: Fcaebook/Zora Merkezi,  Krasimir Martinov, özel arşiv




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Türkan Bebeği ölümünün 40. yılında anıyoruz

Bulgaristan’da Türklere yönelik dönemin Komünist Partisi yönetimin başladığı ve “soya dönüş”olarak tabir ettiği isim değiştirme süreci Türklerin direnişi ve isyanına yol açtı. Zorunlu isim değiştirme uygulaması,  1984 yılının 23 Aralık’ı 24 Aralık’a..

Güncelleme 26.12.2024 12:52
Suriye

Avrupa'nın Suriye'deki olaylara bakışı: İyimserlik ve aynı zamanda da güvensizlik

Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana AB'de şu ana kadar Suriye konusunda hakim olan tutum, temkinli iyimserlikten ibarettir. AB’deki politikacıların çoğu, El Kaide ve İslam Devleti'ne yakınlıkları nedeniyle “Heyet..

Eklenme 25.12.2024 08:25

Noel Yortusu’nun büyüsü

Noel Yortusu sabahı, Hazreti İsa’nın doğduğuna dair sevinçli haber dünyanın her bir noktasına yayılır ve bu özel güne yakışır özel  ritüeller gerçekleştirilir. Bulgarları Noel Arifesinde sofranın etrafına toplayan sessiz ve kutsal gecenin..

Eklenme 25.12.2024 05:55