İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi hayatını kaybetti.
Kutup buzlarının erimesi ve deniz seviyesinin yükselmesi sonucu bazı bölgelerde yoğun yağışlar düşerken, diğer bazı bölgeleri aşırı sıcak hava dalgaları ve kuraklık kasıp kavuruyor.
İklim değişikliği, beraberinde kuraklık ile orman yangınları ve seller gibi afetler getirirken, insan sağlığı ve istihdam, eğitim, biyolojik çeşitlilik, altyapı, tarım, enerji ve turizm gibi yaşamın her alanında sayısız tehditler içeren sonuçlara yol açıyor.
Bugün gözlerimizi iklim değişikşliğin başladığı yer olan Antarktida’ya çeviriyoruz. Antarktida’da çalışan Bulgar ve yabancı bilimadamları Sofya’da bir araya gelerek deneyimini paylaştı.
Etkinliği takip eden arkadaşımız Diana Tsankova’nın röportajını sunuyoruz:
Fransa’nın Bulgaristan Büyükelçiliği ve Fransa Kültür Enstitüsü Antarktida’da bilimsel çalışmaları ve iklim değişikliği ile mücadele çabalarını tanıtmak üzere birçok bilim insanını Sofya’da bir araya getirdi.
Bulgar Antarktida Enstitüsü, “Paul-Émile Victor” Kutup Araştırmalar Enstitüsü ve Sofya “Sv. Kliment Ohridski” Üniversitesinin ortaklaşa düzenlediği bilimsel iklim konferansının özel konuğu deniz ekolojisi araştırmacısı, ünlü Fransız bilim insanı Yan ROPERT- COUDERToldu.
Deniz vahşi balıkları ve su altı yırtıcıları, deniz memeliler ve kuşları kutup bölgesinde iklim değişikliği kıstası olarak araştıran fransız bilim adamı, onlara yönelik özel araştırma programı yürütüyor.
La Rochelle Üniveristesine bağlı Chize Biyolojik Araştırmalar Merkezi’nde çalışan COUDERT, 2022 yılından beri “Paul-Émile Victor” Kutup Araştırmalar Enstitüsünün müdürlüğünü yapıyor.
Binlerce kilometrelik mesafede bulunsa da, Antarktida vahşi çevresi olan, güzel manzaralı bir buzul kıta olmakla kalmıyor. Onda kainatımızın tarihçesini öğrenebilir ve iklim ve ekolojik dengelerin geleceği hakkında da ipuçları bulabiliriz.
"Antarktida uzak ve ıssız bir yer olmakla kalmıyor, aslında onun kutupları iklim değişikliğinin motorları sayılır. Kıtada olanlar orada kalmıyor, her yere yayılıyor. Örneğin Dünya okyanusunda su seviyesinin yükselmesi Antarktika’dan kaynaklanıyor, çözümü de ondadır. O yüzden kamuya neden bu kutupları konuşmamız gerektiğinin anlatmamız önemlidir, dedi Fransız bilim insanı Bulgaristan radyosuna verdiği demeçte.
Dünyanın dört bir yanında gördüklerimiz- son olarak Valecia’daki sel felaketi yeryüzündeki küresel iklim değişikliğiyle bağlantılı. Bütün bu sürecin motorunun ise Antarktika olduğu ortaya çıkıyor.
Peki canlı hayvan ve bitki örtüsüyle ne oluyor?
"Bu kıtada büyük biyolojik çeşitlilik bulunmuyor, tam tersine. Fakat Antarktida’yı çevreleyen okyanus çok zengin flora ve faunaya sahip. Biz bu biyolojik çeşitlilik hakkında neredeyse hiçbir bilgiye sahip değiliz.
Bu sularda yaşam süren 9 bin canlı varlık tespit ettik. 600 yeni cins deniz yıldızı bulduk. Bütün bu zenginlik iklim değişikliklerinden etkilenecek, okyanusun ısınması suyun asitlenmesine yol açıyor, canlıların kalsiyum kabukları inceliyor ve bu organizmalar zamanla yok olmaya yüz tutuyor.
Okyanustan ve yeryüzünden yok olan canlılar, biyolojik dengenin bozulmasına yol açacak ve ekosistemdeki dengeyi tehdit edecek. Daha şimdiden önlemler almak gerekir, çevreyi koruyucu adımlar atılmalıdır.
Bu problemin kapsamının bilincinde miyiz ve ne tür önlemler alınmalıdır?
"Geçmişe kıyasla artık daha fazla bilgi sahibiyiz. Şimdi eksik olan politik önlemler almaktır- tüm dünyada zararlı emisyonların azaltılması yönünde zorluklar görüyoruz. Havada karbon ayak izi azaltılmadıkça, iklim değişikliği ile yürütülemez ve Antaktida ile dünyanın diğer yerlerindeki iklim problemleri çözülemez”.
Yazı: Diana Tsankova
Çeviri: Sevda Dükkancı
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
Dünyanın farklı ülkelerindeki Bulgar topluluklarından soydaşlarımızın, ülkemizdeki memurların "Bulgar olduğunu söylüyorsun, ancak Bulgarca bilmiyorsun”..