Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

İman ve imkan

Photo: pexels

Kelime anlamı itibarıyla güven içinde olup korkusuzluğu ve doğruluğuna inandığı şeyi tasdik etmeyi ifade eden bir sözdür iman. İslâmî bir kavram olarak da Allah’a ve peygamberleri vasıtasıyla insanlığa gönderdiklerine inanmak demektir. Bir şeye inanmak, öncelikle o şeyin doğru olduğunu kabul etmeyi, tasdik etmeyi gerektirmektedir. İnsan bir şeyin doğruluğunu kabul edip ona inandıktan sonra onu korumak, sahip çıkmak için yapmayacağı bir şey yoktur. 

Çünkü insan, inandığı şeyden güç almaktadır, bu inancın sağladığı alanda kendisini güvende hissetmektedir ve kendisine güvenmektedir. Hele inandığı şey, yoktan var etmeye, can alıp vermeye muktedir, kalpleri evirip çeviren, gizli ve açık her şeyi bilen yüceler yücesi olan Allah ise bu inancı, insana en sağlam ve güvenli sığınak, en zengin ümit kaynağı ve sınırsız imkânlar sağlayan bir güç olmaktadır.

İmkân, Cenâb-ı Allah’ın zengin hazinelerinden insana yapılan ikramdır. İmkânı mümkün kılan vâcibü’l-vücut olan Allah’tır. İnsanı sınamak amacıyla imkânları önüne koyup potansiyel olarak sunmaktadır ve değerlendirilmesi durumunda imkânlar insana değer katmaktadır. Pek tabiî, insanın bu imkânlardan faydalanması için öncelikle onların faydasına ve onların kaynağına inanması gerekmektedir.


Güçlü bir iman, insana bedenin sınırlı imkânları dışına çıkma fırsatı vermektedir. İnancı sayesinde bedenin sınırlarını aşan ve ruhun enginliğiyle zenginleşen, fizikî imkânları yok saymadan mâveraya, metafizik dünyaya açılan insan, hayata ve olaylara başka pencereden ve üstten bakmaya başlamaktadır. Bu sayede Cenâb-ı Allah’ın ekstradan birtakım nurlu lütuflarına da mazhar olunca ufku genişler, karşısına çıkabilecek engellerin bazılarını görmezlikten gelerek, bazılarını da yıkarak aşmaktadır. 

“Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çerçevesinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin... Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz.” Allah Teâlâ’nın lütuflarını gözler önüne seren Rahmân suresinin 33. ayetinin işaret ettiği güç de bu ihsanlar arasındadır ve sözü edilen gücün esası imandır.

Bu sebeple insan, imkân sahibi olmak için imanını diri tutmalıdır. Sunulan imkânları değerlendirmek suretiyle imanını beslemesi durumunda insanın imkânları artacaktır. Ve iman varsa, imkân da var sözü tahakkuk edecektir.




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“KvARTal" festivali Eski Sofya’yı şehrin merkezinde canlandırıyor

Bir zamanlar sıra dışı bir semt vardı. Şehirdeki yaşamı birbirine bağlayan Dvoretsa( Kraliyet Sarayı) ve tren istasyonu arasındaki ana yolda bulunduğu için Eski Sofya buradan başlıyordu. Bu alanda insanlar yalnızca buluşup sohbet etmekle kalmadı, aynı..

Eklenme 13.09.2024 05:35

Bulgaristan’ın bir kamu düzeninden diğerine geçişin 80. yıldönümü

9 Eylül’de, Bulgaristan tarihinde, temelde kökten farklı bir kamu düzeninden diğerine geçişin 80. yıldönümü kutlanıyor - Bulgaristan Krallığı’nın sonu ve Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nin başlangıcı . 2. Dünya Savaşı’nın ortasında,..

Eklenme 09.09.2024 10:51

Birleşme'nin Yüceliği ve “Birleşmecilik sendromü” sonuçları

6 Eylül 1885 tarihinde Bulgar Prensliği ve Doğu Rumeli toprakları birleşerek, Bulgaristan tek bir devlet olarak Avrupa haritasındaki yerini alıyor.  Sofya “Sv. Kliment Ohridski” Üniversitesinden tarihçi Prof. İvan İlçev..

Eklenme 06.09.2024 04:40