Arnavutluk’ta yapılan son resmi nüfus sayımı verilerine göre, Bulgar azınlığı ülkedeki en büyük azınlıklardan biridir. 7057 kişi kendisini Bulgar olarak tanımladı. Karşılaştırma yapacak olursak 23 bin kişi Yunan, 12 bin kişi Mısırlı, 9813 kişi ise Roman olarak tanımladı.
Bulgaristan Bilimler Akademisi(BAN) Nüfus ve İnsan Araştırmaları Enstitüsü’nden Doç. Spas Taşev, Arnavutluk’taki Bulgarların Balkanlar’daki en eski Bulgar toplulukları arasında yer aldıklarını ve aynı zamanda Arnavutluk’ta tanınan en genç topluluk olduğunu hatırlattı.
Arnavutluk’taki nüfus sayımı verileriyle ilgili Sofya’da düzenlenen bir konferansta Doç. Taşev, tarihsel açıdan Bulgarların Mala Prespa, Golo Bırdo ve Kukes Gorası'na olmak üzere dört bölgeye yoğunlaştıklarını belirtti. Bu bölgelerde nüfusun yüzde 95-99’u Müslüman Bulgarlardır. En fazla etnik Bulgar Kukes Gorası'nda– 2174 kişi bulunurken, ardından Golo Bırdo- 1 736 kişi ve Korça – 511 kişi ile takip etmektedir.
Doç. Spas Taşev, Bulgaristan Radyosu’na verdiği demeçte şunları belirtti: "Veriler, Bulgarların yaşadığı bölgelerde idari özerkliğin oluşturulmasına olanak sağlayacak şekildedir. Belediye başkanları, nüfus sayımı sırasında, verilerin bu idari bağımsızlığı yeniden tesis edecek mekanizmaların sağlayacağı düşüncesiyle aktif bir şekilde çalıştırlar. Dolayısıyla atılması gereken ilk adım – Golo Bırdo ve Kukes Gorası’nın özerk olmasıdır. Arnavutluk mevzuatına uygun olarak iki dilli tabelalar olacak, devlet okullarında Bulgarca öğretilmeye başlanması olasıdır, yani 2017’de Bulgar azınlığının resmi olarak tanınması gerçek bir içerikle doldurulacaktır.”
Arnavutluk’taki Bulgar ulusal azınlığına ilişkin verilerin, Bulgaristan’ın Bulgar soylu olduğuna dair ikna edici kanıtlara sahip olanlara vatandaşlık verme prosedürlerini kolaylaştırması gerekiyor.
“Dışişleri Bakanlığı tarafından da resmi olarak kabul edilen 20’nci yüzyılın 30’lu ve 40’lı yıllarına tüm istatistikler, bu Arnavut köylerinin sakinlerinin Bulgar olarak tanındığını kanıtlamaktadır. Bir kişinin, bu köylerden o dönemdeki sakinleriyle akrabalık bağını göstermesi yeterlidir ve doğum belgesi, Bulgar soyunu belgelemek için yeterli bir belge haline gelir. “
Balkanlar’daki demografik süreçleri inceleyen Spas Taşev’e göre ülkemizde idarenin ve iş dünyasının kronik iş gücü açığı sorunu kısmen de olsa bu Bulgar topluluğu ile çözülebilir.
"Ülkemizdeki işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak, mevsimlik ya da dönüşümlü iş göçünün başlatılmasına yönelik Bulgar devletinin de destekleyeceği modellerin geliştirilmesi önemlidir. Üç yıl öncesine kadar, aylık 700-800 Avroluk maaşın sağlanması durumunda çalışmaya istekli insanlar vardı. Bangladeş, Tacikistan, Nepal, Özbekistan vs ülkelerden iş gücü ithal edilirken sınırımıza sadece 200-300 kilometre uzaklıkta yaşayan Bulgar soylu insanların ülkemizde çalışmak için mevzuattan yararlanamaması mantıksızdır.
Arnavutluk’ta kayıtlı dokuz Bulgar derneği var, yaklaşık 8 bin kişi Bulgaristan vatandaşlığı aldı, 800’ün üzerinde öğrenci Bulgaristan’da mezun oldu ya da halen eğitimini sürdürüyor.
Arnavutluk’taki Bulgarlar ayrıca Bulgar elektronik ve yazılı medyanın kurulmasını umut ediyorlar.
Doç. Spas Taşev sözlerini şöyle sürdürdü: “Arnavutluk ulusal televizyonunda, 5 dakikalık Bulgarca yayın var ve bu yeterli değil. Ülkenin dağlık arazisi nedeniyle başkentin dışında Bulgarların yaşadığı sınır bölgelerine sinyalin ulaşması zor. Enformasyon bir web sitesi ve basılı bir yayın yapılırsa, Bulgarlar daha fazla birlik içerisinde olacak ve Bulgaristan ile temasları kolaylaşacaktır.”
Doçent Spasov Korça bölgesinde, geçmişte ağırlıklı olarak Bulgarların yaşadığı iki Arnavut köyü olan Boboşitsa ve Drenovo’nun tarihi ile ilgili bazı ilginç ayrıntıları da paylaştı:
"Eski Bulgar aristokrasisinin bu köylerde yaşadığı düşünülüyor. Köylerin mimarisi, Bulgaristan’daki boyar yerleşim yerleri olarak bilinen Veliko Tırnovo, Elena, Kovaçevitsa’ya çok benziyor.”
Araştırmacı ayrıca komşu Kuzey Makedonya’nın Arnavutluk’taki süreçler üzerindeki etkisini de yorumladı. Ona göre Bulgaristan’ın güneybatı komşusu AB üyesi olmaya çalışan bir ülke için uygun olmayan eylemlere izin veriyor.
Spas Taşev:"Bulgar tarihi eserlerinin tahrip edilmesi bunun bir örneğidir. Kuzey Makedonya topraklarından transit geçen kişiler üzerinde kontrol uygulanmaktadır, Bulgarca kitaplara el koyuluyor. Bu süreci bizzat gözlemledim” diye sözlerini tamamladı..
İlgili yazılar:
Kırcali Günü farklı etkinlikler ve zengin programla anılıyor. Kırcali’nin geçmişi ve “Benim şehrim Kırcali” fotoğraf sergisi açık havada Belediye önündeki parkta teşhir ediliyor. Rodopların bu şehrinin bağımsızlığını kazanmasında önemli isim olan..
Uluslararası Menopoz Topluluğu ve Dünya Sağlık Örgütü tüm dünyadaki kadınların menopoz ve menopoz ile ilgili sağlık sorunları açısından bilinçlendirilmesi amacıyla 18 Ekim tarihini “Dünya Menopoz Günü” olarak kabul etmiştir . Ani ateş..
Avrupa’nın en büyük doğal ortamda yetişen, nesli tükenmekte olan Boylu ardıç (Juniperus excelsa) ormanı Pirin Dağı eteklerinde bulunuyor. “Tisata” park alanı bundan 75 yıl önce, 1949 senesinde “Doğal Sit Alanı” ilan edildi...