ABD Başkanı Joe Biden'ın, Ukrayna'nın ABD'nin tedarik ettiği silahlarla Rusya topraklarının derinliklerine saldırmasına izin verme kararına AB'de karışık tepkiler geliyor. Fakat çoğunluk bu kararı desteklemektedir.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin 1000’inci günününden kısa bir süre önce gerçekleşti ve bu jest, büyük ölçüde tarihin simgesi olarak kabul edildi. Ve bu karar, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy'nin İngiltere ve Fransa'nın ardından Avrupalılardan da aynısını yapmalarını talep etmesi için bir fırsat olurken Avrupa Parlamentosu’na şöyle seslendi:
“Putin bu savaşı kazanmaya odaklanmış durumda ve tek başına durmayacak. Ve ne kadar çok zaman olursa şartlar o kadar kötü oluyor. Ancak bazı temel faktörler olmadan Rusya'nın anlamlı müzakerelere girişmek için gerçek bir motivasyona sahip olmayacağı açıktır - kendi topraklarında mühimmatın ateşe verilmeden, askeri lojistik aksamadan, hava üsleri tahrip edilmeden, füze ve insansız hava aracı üretme kapasitesi kaybedilmeden ve varlıklarına el konulmadan. Putin'in insanlara ve kurallara değil, yalnızca paraya ve güce değer verdiğini çok iyi biliyorsunuz. Barışı yeniden tesis etmek için bunları ondan almalıyız. Barışı yeniden sağlamak için bunları elinden almalıyız.”
Zelenskiy'nin çağrısına, aynı zamanda Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un siyasi muhalifi olan Avrupa Parlamentosu'nda Avrupa Halk Partisi (EPP)lideri Manfred Weber de katıldı:
“Joe Biden, Ukrayna kuvvetlerinin, Rusya topraklarında da dahil, tüm silahları kullanmasına izin vererek liderlik gösterdi. Aynısını yapmak için şimdi sıra Avrupalılarda. Almanya Şansölyesi Scholz, Amerikalı dostlarımızla birlikte mümkün olan her türlü adımı atacağını söyledi.
Bu nedenle, lütfen, Ukrayna'ya, ihtiyacı olan Taurus seyir füzelerini verin.”
Ukraynalılar muhtemelen Scholz'dan Taurus seyir füzelerini almayacaklar, ancak Şubat ayı sonunda yapılacak seçimlerden sonra durum değişebilir.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ancak Başkan Biden'ın kararının arkasında kararlı bir şekilde durdu:
“Tekrar açıklıyorum, Ukrayna kendisine tedarik ettiğimiz silahları sadece oku durdurmak için değil, yayı vurmak için de kullanabilmelidir. Bunun yapılması gerektiğine inanmaya devam ediyorum.”
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de, aynı konuda ısrar etse de şu uyarıda bulundu:
“Yaptığımız veya yapmadığımız şeyler hakkında çok fazla konuşmamanın, rakiplerimizi gereğinden fazla bilgeleştirmemenin her zaman akıllıca olduğunu düşündüm. Ancak NATO önceden de, müttefikler, Ukrayna'ya silah sistemleri sağladığında bunlara kısıtlama getirmemenin daha iyi olacağını açıkça belirtmişti.bu, ortak bir tutum, ancak müttefikler, ne yapacağına karar verecek.”
Bazı askeri uzmanların dediği gibi, ABD Başkanı Joe Biden'ın Ukraynalıların ABD tarafından sağlanan silahlarla Rusya'nın derinliklerine saldırmasına izin verme kararının çok geç olduğunu düşünüyor musunuz ve bu karar, Donald Trump göreve gelene kadar savaşın gidişatını nasıl etkileyecek?
Bu, Avrupa Halk Partisi'nden (EPP) AP Litvanya Milletvekili Rasa Jukneviciene’ye ilk soru oldu:
“Çok geç olduğunu söyleyemem, ama geç olması hiç olmamasından her zaman daha iyidir. Tabii ki, gerekenden daha geç. Yaklaşık yarım yıl önce gerçekleşmiş olsaydı eğer, muhtemelen Ukraynalıların ön cephesindeki iyileşme çok daha somut olurdu. Fakat bizzat ben, atılan bu adımın önemli olduğunu düşünüyorum. Hatta çok önemli bir adım.”
Sizce, bu somut sonuçlara yol açacak mı?
“Bilmiyorum, askeri uzmanlara sormamız gerekiyor. Tabii ki, çoğu insan, olaylara daha kapsamlı bakmamız gerektiğini çünkü savaşların yalnızca füzelerle kazanılmadığını söyleyebilir. Ukraynalıların daha fazlasına ihtiyacı var. Fakat, bu doldurulması gereken bir boşluktur.”
Kaç AB ülkesinin aynı yolu izlemesini bekliyorsunuz ve Almanya’nın bunu yapması olasılığı en yüksek olabilir mi? Ve sahip olduğu Taurus seyir füzelerinin Rusya'yı vurmasına izin verecek mi?
“Tartışmalar sırasında grup liderimizin söylediği gibi, onları zorlamamız gerekiyor. Ayrıca, Almanya’da gelecek yılın başında seçimler düzenlenecek ve belki de, bu seçimler konuya tutumu değiştirecektir.“
Ancak o zaman Trump göreve gelmiş olacak ve durum daha da zor olabilir…
“Bilmiyorum, bilmiyoruyz ve kimse bilmiyor. Tartışmalar düzenliyoruz, bakacağız. Fakat diğer taraftan hala ABD’deki siyasetçilerin mantığına güveniyorum. Amerikan’ın çıkarlarına bakacak olursak, Rusya'nın gelecekte de, Avrupa ülkelerine saldırmasında hiçbir çıkarı yoktur. Yani, göreceğiz.”
Ancak gelecekteki Trump ekibinden gelen sinyaller pek de iyimser değil…
“İyi olan da var, kötü olan da, bazıları beklediğimizden daha iyi. Mesela dışişleri bakanı adayı, ulusal güvenlik danışmanı gibi, yani göreceğiz. Çok fazla öngörülemezlik olacak, çünkü Başkan Trump böyledir.”
Sadece Baltık ülkelerinin değil, Romanya ve Bulgaristan gibi ülkeler de dahil olmak üzere, tüm doğu kanadının ne kadar savunmasız olduğunu düşünüyorsunuz?
“Sadece Baltık ülkelerinin veya komşu ülkelerinin başı dertte olduğunu söyleyenlerle her zaman tartıştım. Bizim başımız dertte ise eğer, demek ki, tüm AB'nin başı büyük dertte. Baltık ülkelerinin güvenliğinin AB’den farklı bir sorun olduğunu düşünmek, bir hatadır.”
Putin, yenilenmiş nükleer doktrinini artık açıkladı. Bu rejimin mantıksız olduğu göz önüne alındığında, onun saldırması riskini nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Evet, bu mantıksız bir rejim, ancak Putin’in hayatta kalmak ve çocukları ve gelecekteki torunları için yaşamak istediğini düşünüyorum. Bütün bu zaman içerisinde bu irtikaba şahit oluyorum ve bizler bu şantaja yenik düşersek eğer, hiçbir zaman iyi sonuç alamayacağız. Evet, herşeyi ciddiye almalıyız ve korkmak şöyle durdun, üzerinde düşünmeliyiz. Bu, bize yardımcı olmuyor. Bu rejimi yenmekten korkmamalıyız. Başka bir seçeneğimiz yok.”
Sizce, Avrupa nükleer bir saldırıya hazır mı?
“Kimse nükleer saldırıya hazır değildir. Ancak her şeyden önce Putin, Amerika tarafından ve diğer ülkelerden gelecek tepkinin güçlü olacağının farkında olmalıdır. En önemli şey budur.”
“Oreshnik” kıtalararası balistik füzesinin Dnipro'ya fırlatılması AB ve ABD'ye gerçek bir uyarı mı?
Bu, Bulgaristan Bilimler Akademisi (BAN) nezdinde Güvenlik ve Savunma Yönetim Merkezi Başkanı Prof. Todor Tagarev’e ilk soru oldu:
“Bu tür füzelerin fırlatılması, askeri hedeflere karşı kullanıldığı için askeri öneme sahiptir. Füze veya diğer askeri teçhizatı üreten ve meşru bir askeri hedef olarak kabul edilen bir tesistir.
Ancak Ukrayna'ya yapılan tüm askeri bombardımanlardan sonra, kibazı analistler, şu ana kadar 1200'ün üzerinde olarak saydı, askeri açıdan önemli bir değişiklik getirmiyor. Amacı, Ukrayna yönetimine, özellikle de Batılı ülkelere, Rusya'nın neredeyse tüm Avrupa'yı kapsayan modern bir silaha sahip olduğunun sinyalini vermektir.
Benim için asıl aranan etki psikolojik etkidir ve esas olarak Batı'ya yöneliktir, böylece Batı bunu Rusya'nın hazır olduğuna ve böyle bir saldırı yapma kapasitesine sahip olduğuna dair bir işaret olarak görecektir. Putin'in deyimiyle, Rusya'ya karşı hava sahası saldırısına herhangi bir şekilde katılan herhangi bir ülke, Rusya'ya karşı saldırgan olarak kabul edilir ve buna uygun sonuçlara maruz kalabilir. Rusya Federasyonu'nun Uzak Doğu bölgelerinden fırlatılması durumunda ABD'nin küçük bir kısmı bu silah sisteminin menziline girmektedir.
Peki AB ve ABD'ye nükleer saldırı tehdidi ne ölçüde gerçeğe dönüşebilir?
“Dediğim gibi, bu, yetenek ve hazırlık gösterisi. Benim kişisel görüşüme ve aynı zamanda uzman topluluğunun çoğunluğunun da görüşüne göre, Putin nükleer silah kullanmaya cesaret edemeyecek ve Ukrayna dışında nükleer silah kullanması da mümkün değildir. Ancak bunu Ukrayna'da kullansa bile, olasılık göz ardı edilebilecek kadar küçük, çünkü bu, Hindistan, Brezilya ve sözün ona "küresel güney"deki diğer ülkelerin yanı sıra Çin gibi şimdiye kadar kendisini destekleyen ülkeleri bile Rusya'ya karşı kışkırtacaktır.
Xi Jinping, savaşın başında Putin'in nükleer olmayan bir ülkeye karşı nükleer silah kullanmasını aklının ucundan bile geçirmemesine dair kişisel bir açıklama yapmıştı.
Donald Trump'ın ABD Başkanı olarak göreve başlamasına iki aydan az bir süre kaldı. Ukrayna'nın barış karşılığında toprak tavizi vermesini talep edeceği söylemi seçim kampanyasının sadece bir parçası mı kalacak, yoksa gerçeğe mi dönüşecek?
“Onun ne demek istediğini anlamaya çalışan herkes, çoğunlukla etrafındaki insanların oldukça farklı ifadelerine göre karar veriyor. Hiçbir fikrimiz yok, her iki tarafın tepkisine, Putin'in nasıl tepki vereceğine, Zelenskiy'nin Trump'ın ABD başkanı olarak yürütmeye çalışacağı bu görüşmelere nasıl tepki vereceğine bağlı olarak eylemlerinin bağlamsal olması çok muhtemeldir.Yeni seçilen eski ABD başkanın şu sıralar halletmeye çalıştığı başka sorunlar da var.Zelenskiy'yi askeri çatışmaları durdurmaya ve sonrasında Putin'le çözüm aramaya zorlamaya çalışabilir. Ama bunun olabileceğinden şüpheliyim. Önceden çoğu kez de belirttiğim gibi, her iki taraf da bu çatışmada daha fazlasını başarmak için hala askeri kabiliyetlere sahip ve bunlar ateşkes için iyi koşullar değildir. Dahası, arık ABD başkanı olarak Trump'ın, askeri çatışmaların sona ermesi halinde Ukrayna'nın güvenliği için nasıl sağlam garantiler sunabileceğini ve sunmaya hazır olduğunu bilmiyorum.
Bu temel sorun. Toprak karşılığında güvenliğinin bir seçenek olabileceğini kabul ediyorum, ancak bu tamamen Ukrayna'ya bağlıdır, başka kimseye bağlı değil.Ancak güvenlikleri için gerçekten sağlam garantiler almazlarsa bunu yapamazlar.Sağlam garantiler ise NATO üyeliğidir, her şeyden önce, en çok arzu edilen seçenek, ancak bunun için 32 üye ülke arasında bir fikir birliğinin olması ve Trump'ın da bu fikir birliği için çalışması gerekiyor.Bunu hayal etmek benim için zor. Ve böyle bir fikir birliği yoksa,başka garantiler sunması gerekiyor, örneğin ABD'nin, topraklarında sağlam bir askeri varlığın yanı sıra bu iki ülkenin güvenliğine bağlı oldukları birçok başka yolla, Japonya ve Güney Kore'ye verdiği gibi.”
Yazı: Şevkiye Çakır
Bu haber, AB “Euranet Plus” Radyo Ağı çerçevesinde hazırlanmıştır. Haberin orjinalini buradan dinleyebilirsiniz.
Dünya Prematüre Bebekler G ününde Ruse Hastanesi’nin Neonatoloji Bölümünde anlamlı bir etkinlik düzenlendi . Bölüm uzmanları radyomuza konuşurken sadece bu yılın ilk 9 ayında bu bölümde erken doğan 104 bebeğe sağlık hizmeti ve bakım..
Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, Ursula von der Leyen'in yeni Avrupa Komisyonu’nda yer alan 26 AB Komisyonu üyesi adayını, ilgili komisyonlarda dinledi. Ancak prosedürün sona ermesi, bir sonraki Avrupa Komisyonu için..
Arnavutluk’ta yapılan son resmi nüfus sayımı verilerine göre, Bulgar azınlığı ülkedeki en büyük azınlıklardan biridir. 7057 kişi kendisini Bulgar olarak tanımladı. Karşılaştırma yapacak olursak 23 bin kişi Yunan, 12 bin kişi Mısırlı, 9813 kişi..
Dünya Prematüre Bebekler G ününde Ruse Hastanesi’nin Neonatoloji Bölümünde anlamlı bir etkinlik düzenlendi . Bölüm uzmanları radyomuza konuşurken..