Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Savaştan kaçan Suriyeli Dina Djevali: Benim için Bulgaristan’da hiçbir şey zor değil

Photo: özel arşiv

Dünyanın farklı yerlerinde savaş, açlık, hastalık ve sonsuz umutsuzluk şartlarında yaşayan milyonlarca kişi, her gün ölüm kalım mücadelesi veriyor. Bu ülkelerden gelen bilir.

Suriye’deki savaşın başlamasından 3 yıl sonra ülkesini terk etmek zorunda kalan Dina Djevali’nin hayatı bunun örneklerinden biridir.

"Savaş zamanında insan çok kötü şeyler görür ve yaşar. Kötü derken neyi kastettiğimin doğru anlaşıldığından emin değilim. Her yerde dehşet verici şeyler var fakat orada “dehşet” kelimesinin anlamı ayrıdır diyen Dina, devamla en iyi dostu Nizar’ın ölümü ile sarsıldığını paylaşırken şunları anlattı: “ Suriye’de zorunlu olan askerlik görevine gitmek üzereyken beni arayıp kendime iyi bakacağıma dair söz vermemi istedi. Birkaç ay sonra ölüm haberini aldık. Ailesi cenaze töreni organize etmeye isteyince cansız bedeninin bulunduğu bölgeden ret cevabı geldi. Nitekim ebeveynleri, Nizar’ın cenazesi olmadan tören düzenlemek zorunda kaldı. Bunun üzerine naaşının hastaneye gönderildiği haberi geldi ve annesi cesedini teşhis etmeye gitti. Havanın çok sıcak olduğu bir yerde bulunan bedeni tanınamaz hale geldiği için anne oğlunu teşhis edemeyince tanınma işlemi teyzesi tarafından yapıldı ve ikinci defa cenaze töreni yapıldı. Bu hikayeyi anlatmakla demek istediğim şey ölümün bile herkes için aynı olmamasıdır. Herkesin ölümü acı verir, ölen herkes için yas tutulur, lakin birinin uzuvları eksik olduğu için annesi tarafından bile tanınamayan arkadaşım Nizar gibi ölmesi, yatakta, ailesi ile çevrili bir insanın vefatı ile aynı değildir.


Suriye’deyken Şam merkezli bir  telekomünikasyon şirketinde çalıştığını ve ailesinden ayrı olarak, tek başına hükümetin ve isyancıların kontrolünde olan semtleri ayıran çizgide yer alan bir evde yaşadığını paylaşan Dina, Suriye’de günlük hayatın parçası olan diğer bir dehşet anını anlattı:

Bir sabah güne kötü bir hisle uyanarak işe gitmemeye karar verdim. Çok geçmeden bomba yağmuruna tutulduk. Saldırı sanki saatlerce sürdü. Elektrik ve su kesildi”diyen Dina bunun gibi anlarda insanın kendini tamamen savunmasız ve çaresiz hissettiğini, yere kapanıp bitmesini beklemekten başka bir şey yapmak durumunda olmadığını ifade etti.

" Bu yüzden Bulgaristan’a geldiğimden beri hiç bir şeyi artık zor olarak görmüyorum. Beni durduracak bir şey de yok. Hiçbir şey yapma imkanımın olmadığı bir dönem yaşadım. Burada durum farklı. Bunu unutmamak gerekir.”


Bulgaristan’a 2013 yılında gelen Dina, savaşla sarsılan ülkesinde yaşadıklarını bundan kısa süre öncesine kadar kimse ile paylaşmadı. Yaşadığı stersi üzerinden atıp hayatına sil baştan başlamak için terapi gören ve birkaç in vitro prosedüründen sonra çocuk sahibi olmayı başaran genç kadın, radyomuza konuşurken oğlu Hari’nin hayatın kendisine sunduğu en büyük hediye olduğunu söyledi.

" Bugün itibari ile ben ne Bulgaristan’da bulunan Suriyeliler, ne de Lübnanlılar topluluğuna mensup değilim. Bulgaristan’daki ortamla bütünleşmem için bu yolu sçetim. Suriyeliler ortamında kalırsam, bunu yapmam çok zor olur. Bu yüzden facebook hesabımı kapattım. Suriye’de kalan dostlarıma bakarak Bulgaristan’daki hayatımı kuramam, kendimi yüzde 100 buradaki hayata veremem. Kolay olmadı. Doğru olmayabilir, ama benim tercihim bu. Suriye’den çıkalı memleketime hiç dönmedim. Anne ve babam ise her yaz dönerler. Ailem burada, Suriye’de arkadaşlarım kalmadı. Benim hayatım artık buradadır, geriye bakmam istemem” sözlerini kullandı hayallerini gerçeğe dönüştürmek için Bulgaristan’ı seçen genç Suriyeli kadın.

Söyleşi  :Yoan Kolev

Çeviri  : Tanya Blagova

Foto: özel arşiv


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Veliçka halkı köydeki asırlık meşe ağaçları ile gurur duyuyor

Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda yer alan Veliçka’da köyün doğal mirasının birer parçası haline gelen iki asırlık meşe yi bilmeyen yoktur. Quercus spp türünden olan ağaçların etrafı 1990 yılında çitle çevrelendi, tahmini yaşlarını gösteren tabelalar..

Eklenme 15.10.2024 06:10

Medeniyetler Şehri Plovdiv’de tarihe yolculuk- 2.bölüm

“Kültür Başkentimizde” keyifli yolculuğun ikinci bölümüne hoş geldiniz!  Son olarak Roma Stadyumu önünde kalmıştık. Medeniyetler beşiği şehrin 2. ve 3. asır antik dönem kalıntıları üzerindeki meydanda bir de minare yükseliyor. Dönemin..

Güncelleme 14.10.2024 08:40

Ülkedeki çocukların balık, meyve ve sebze tüketme alışkanlığı yok

Ülkedeki çocuklarda balık tüketme alışkanlığı yok. Her beş çocuktan biri balık yemiyor. Balık tüketmek, mutfak geleneğinin bir parçası değildir. Okullu çocukların beslenme alışkanlıklarına dair ulusal çapta düzenlenen temsili araştırma dan..

Eklenme 09.10.2024 13:35