Geride bıraktığımız yılın spor takviminin sayfalarını aralarken görüntü, duygu ve hatıra olarak aklımıza iki kelime gelir - güzellik ve güç.

Boryana Kalein, bu takvimde güzel bir kurdele çizimiyle içimizdeki güç ve inançla en ulaşılamaz sandığımız hayalimizi bile gerçekleştirebileceğimiz mesajını verdi. 

Karlos Nasar,  ruhun ölümsüzlüğü ile fiziksel acının mücadelesinde hayal gücümüzün ötesindeki bir ağırlığı daha, başının üzerinde tutmayı başardı.

Güzel ve cesur Kimya Alizade, İran’daki baskıcı rejime baş eğmedi, sonra ise sonuna kadar tatamide yılmadan yeni vatanı için Olimpiyat madalyası kazandı.

Spor muhabiri Kamen Alipiev şunları belirtti: "Eğer ki yedi olimpiyat madalyası arkasında saklanırsak, 2024 yılının son derece başarılı, inanılmaz, olağanüstü bir yol olduğunu söyleyebiliriz.  Ancak Bulgar sporundaki süreçleri uzun zamandan beri takip eden bir insan, bu konu ile ilgili çok farklı bir görüşe sahip olabilir. Dahası, son zamanlarda pek de hoşgörülü olmadığını gördüğümüz ülkemiz, bugün kendi ekolünün meyvesi olmayan sporcuların kazandığı madalyaların meyvelerini biriktiriyor. Altın madalya kazanan üç sporcumuzdan ikisi Semen Novikov ve Magomed Ramazanov, bronz madalya kazanan sporcular Kimiya Alizade ve Javier İbanes gibi.

Kuşkusuz yılın sporcusu, omuzunda ciddi sakatlıkla yarışan ve kazanan Carlos Nasar’dır.

Carlos Nasar, Bulgaristan Radyosu’na şunları paylaştı:"Belirli bir süre dinlenmem gerekebilir, ancak yarışmaları kaçıracağımı düşünmüyorum.

Çok güçlü olacağını düşündüğüm 2025 yılında 98 kg sikletinde yarışacağım ve yeni meydan okumalar, yeni rekorlar ve yeni rakiplerim olacak."

Ukrayna’da doğan ancak Bulgaristan için yarışan Semen Novikov grekoromen güreş stilinde altın Olimpiyat madalyası kazandı.

Semen Novikov, bir sonraki hedefinin ne olduğu sorusuna kısaca şöyle cevap verdi:

"Dünya şampiyonluğu. Bulgaristan’a teşekkür etmek istiyorum, çünkü her bir Bulgaristan vatandaşının desteğini hissettim. Bununla birlikte güreş sporuna başlayan çocuklara şunu söylemek istiyorum: karşılaşacağınız her zorluk ya da mağlubiyetten sonra vazgeçmeyin ve sonuna kadar pes etmeyin.”

Rusya’ya bağlı Dağıstan cumhuriyetinde doğan serbest stil güreşinde Olimpiyat şampiyonu Magomed Ramazanov ülkesindeki savaş nedeniyle üç yıl boyunca profesyonel olarak yarışamadı. Veliko Tırnovo’dan antrenör Miroslov Kolev ona kanat gerdi ve beraber Paris’te muhteşem bir başarıya imza attılar.  

Güreşçi Magomed Ramazanov şöyle konuştu:

"Hayallerimde 35 yaşına kadar yarışma hedefim var. Hedefime ulaşacağım, yeter ki sağlıklı ve sabırlı olayım. Aynı zamanda Avrupa ve Dünya şampiyonu olmaya ve dört yıl sonra yapılacak Olimpiyat oyunlarında bir kez daha altın madalya kazanmaya çalışacağım.”

Paris’te gümüş madalya kazanan Boryana Kalein, jimnastik hayatının aşamalarını koreografileriyle anlattı. Şimdi yeni bir yol olsa da önünde, bir gün antrenör olarak spor salonuna döneceği sözünü verdi.

Boryana Kalein şunları belirtti:"İnsan hayalini gerçekleştirdiğinde, daha rahat yaşıyor ve nefes alıyor.

Başarımın, oyunumun ne kadar çok insanı dokunduğunu belki yıllar geçtikçe anlayacağım, çünkü benim sporcu olarak yaşadığım duygular farklı, beni izleyen herkesin hissettiği farklıdır.

Bununla birlikte benim başarılarımın ne kadar çok çocuğa ilham verdiğinin de farkındayım ve bundan sonra çok daha cesurca hayal kurabileceklerinden dolayı mutluyum."

Kamen Alipiev, olimpiyat madalyası kazanan sporcularımızın başarıları yanına Grigor Dimitrov’un başarılarını da koydu. Tenisçimiz en iyi 10’a girdi ve ATP’de “Stefan Ebderg” sportmenlik ödülüne layık görüldü. Bunların yanı sora Miami’deki Masters 1000 turnuvası serilerinde Carlos Alcaraz’ı mağlup ettiği karşılaşma yılın en iyi maçı ve turnuvadaki en etkileyici backhand seçildi.

2024'te Bulgaristan milli voleybol takımı Avrupa kızlar şampiyonluğunu kazandı, kış sporlarındaki bayan sporcularımızın varlığı hissedildi, jimnastikte Valentina Georgieva ise  “küçük kahramanlıklarını” gerçekleştirdi.

Kamen Alipiev’e göre amaç kilolarca madalyanın kazanılması değil, şampiyonların birleştirici figürlere dönüşmeleri ve spora olan ilgiyi uyandırmalarıdır.

 "Bu şekilde spor kültürü inşa ediliyor ve en önemlisi mümkün olduğunca çok sayıda insanın spor yapmasına dönüş sağlanıyor.

Şu anda Bulgar sporu, devlet politikası olmamasına ve uzun vadeli bir süreç olarak gelişmesine yönelik çabaların olmamasına rağmen varlığını sürdürüyor.

Toplum olarak uzun vadeli hedeflerimiz yok ve bu spor için de geçerlidir. Olimpiyat oyunlarında da gördüğümüz gibi anlık parlamalara bel bağlanılıyor. Aynı zamanda, Olimpiyat sporcularının ortaya çıkması ile birlikte “Orange Bowl” Dünya Gençler Tenis Şampiyonası’nda finalist olan Elizara Yaneva’nın, Formula 1’de yarışan ilk Bulgar olabilecek Nikola Tsolov’un, yedi yıl aradan sonra Dünya snowboard şampiyonasında zafer elde eden Radoslav Yankov’un varlıkları iyimserlik kaynağıdır. Yani, eşi benzeri görülmemiş düşük seviyeye ulaşan Bulgar futbolunu saymazsak, bu yıl sonuçlar açısından başarılı bir yıldı.

Kamen Alipiev, acımasız analizinin sonunda, Bulgar sporunda olup bitenler karşısında çılgınca coşkuya ve büyük bir milli gurura kapılmamamız gerektiği sonucuna vardı.

(Krıstina İvanova ve Zdravka Maslyankova'nın röportajlarından derleme)

Foto: ЕPА/BGNES, BGNES, BTA, Ani Petrova - BNR,  Facebook/BTFWT, Freepik

Çeviri: Ergül Bayraktar