“Soğuk savaş” döneminde Avrupa’nın ikiye bölünmesinin simgesi olan Berlin duvarının yıkılışının 20. yılı bugün Berlin’de düzenlenen büyük törenle kutlanıyor.
Atanas Tsenov’un konuyla ilgili yorumunu aktarıyoruz.
Şimdi 20 yaşında olanların, Berlin’in yeniden tarihsel bir kavşağa dönüştüğü o kayda değer 9 Kasım 1989 günü gelişen olaylar konusunda yalnız tarih derslerinden bilgileri vardır. Berlin’i ikiye bölüp “soğuk savaşın’”simgesi olan duvarın yıkılmasıyla faşist Almanya üzerinde zafer kazananlar Yaşlı kıtaya uyguladıkları bölünme de ortadan kaldırıldı.
Birleşik Almanya’nın başkentinde bundan 20 yıl önceki olayların temel oyuncuları bugün bir araya geliyor. ABD’nin o zamanki Başkanı George Bush, Sovyetler Birliği’nin son lideri Mihail Gorbaçov ile yeniden görüşecek. Yaşlı kıtadaki statükonun değiştirilmesinin yalnız ikisinin bu konuda anlaşmaya varılmasıyla sağlandığı belirtiliyor. Yanlarında yer alacak Polonyalı muhalif lider Leh Valensa ise daha geçen yüzyılın 80’li yıllarında kurduğu Dayanışma sendikasıyla Doğu blokunun temellerini sarsmaya başladı. İki Almanya’nın birleşmesinin artı ve eksilerini omuzlarında taşıyan o zamanki Batı Almanya başbakanı Helmut Kohl maalesef sağlık problemleri nedeniyle törende hazır bulunamayacak. İlk Asya turuna çıkan ABD Başkanı Barack Obama da törene katılamayacak.
Almanya’nın şimdiki başbakanı Angela Merkel ayrıca AB üyesi 27 ülkenin liderlerini de törene davet etmiştir.
Politologların ileri sürdüğü gibi, Gorbaçov olmasaydı gelişmeler de farklı olacaktı. Geçen asrın 80’li yıllarında başlattığı ‘perestroyka’ ile Sovyetler Birliği Komünist Partisinin son genel sekreteri Gorbaçov, Sovyet toplumsal-ekonomik modelinin fiyaskoya uğradığını ifade etmek istiyordu.
Ancak 9 Kasım 1989 tarihini izleyen yıllar, eski Sovyet blokundan ülkelerin daha yaşanası hayat beklentilerini karşılayabildi mi? İlk önceki büyük çoşkudan sonra kapitalizmin mucizesi ile ilgili hayallerin sanki sonunu yaşıyoruz şimdi.
Çeviri: Neli Dimitrova
Süredurum seçimler. Yarın her şeyin yoluna gireceğini ve dört yıl sonra seçimler vesilesiyle sizinle haberleşeceğimize dair son damla umutla dolu seçimler. Politikacılardan, kendimizden ve oy vermeyen diğer insanlardan gelen üzüntüyle dolu..
Büyük Britanya’da yaşayan ve vatandaşlık görevini yerine getirmek üzere bu seçimlerde de Bulgaristan’ın Londra Büyükelçiliği’nde kurulan seçim sandığına giden Zdravka Vladova -Momcheva, Bulgaristan Radyosuna konuşurken “Birlik ve beraberliğe muhtacız”..
Almanya’da Bulgaristan vatandaşları 66 seçim sandığında oy kullanabilir . Berlin’de her birinde makineli oylama olan beş seçim sandığı var. Seçim günü sorunsuz ilerliyor . Bulgaristan Radyosu’na konuşan Berlin’deki seçim sandığı üyesi Marin..
Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nın yenilikçi eğitim programının başarılarını gösteren sıra dışı forumu ü lkemizin adını dünyaya duyuran değerli Bulgar bilim..
WWF-Bulgaria, "Doğaya Abone Ol" başlıklı yeni kampanyasında yaban hayatına destek çağrısında bulundu. Çevreciler, “Uluslararası Kırmızı Kitap”..
“Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi, ilk dönemden itibaren en azından elimizdeki açıklamalara ve deneyimlerimize göre savunma ve güvenlik, ekonomi..