Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

10 Kasım 1989- Bulgaristan’da hayatın dönüm noktası

10 Kasım 1989 yılının sisli ve yağmurlu öğle sonrasında Sofya tuhaf bir sukunetin içine girer. Sokaklar boşalır, herkes evine toplanmaya acele eder, insanlar televizyon karşısına geçer, herkes birbirine telefon eder ve olup bitenleri anlamaya, anlatmaya çalışır. Bir haber ağızdan ağıza yayılır, beklenmedik bir haber! İnanılır gibi değil- ama bir gerçek. Bulgaristan Komünist Partisi’nin 33 yılki tek lideri Todor Jivkov iktidardan düşmüştür, “değişmez” ve “yerini kimse alamaz” denilen devlet başkanı iktidardan alınmıştır. Başkentte önce derin bir sessizlik vardır, sonra içten içe bir mutluluk, ta ki daha sonra bu mutluluk sevinç feryatlarına dönüşünceye dek, insanlar sokaklara atılır. Tarihi bir günün hikayesi yazılır. Bulgar vatandaşları, hayatlarında 180 derecelik dönüm noktası oluşturacak bir güne şahit olurlar.
20 yıl önce Bulgaristan’da demokrasinin temelleri böyle atıldı. Ülkede totaliter rejimden demokrasi ve liberal piyasa ekonomisine geçiş dönemi başladı.Yirmi yıl büyük bir jübile yıldönümü sayılmaz, fakat değerlendirme ve bilanço yapılması için uygun bir zamandır. Bulgaristan Radyosundan bazı meslektaşlarımızla konuştuk ve onların yorumlarını derledik. Kim ne dedi 10 Kasım ve Bulgaristan’da yeni dönem gelişmeleri için?

Merkez Haber Dairesinden haberci Radoslav Dikov “Birşeylerin kımıldandığını hissediyorduk, fakat bütün bir sistemin kum kulesi gibi yıkılacağı aklımın ucundan bile geçmiyordu” diyor.
Todor Jivkov’un iktidardan düştüğü BKP- Bulgar Komünist Partisi Kongresi’nin devlet televizyonundan naklen yayınını halen dünkü gibi hatırlıyor Dikov. Bunun doğru olup olmadığını anlamak için hemen telefona sarılmış ve arkadaşlarını aramaya başlamış:
“İlk başlarda sosyalizmin reforme edileceğini düşünmüştük. O zamanlar herşey için Todor Jivkov’un suçlu olduğunu sanıyorduk. Sosyalizmi yapılandırmakla daha iyi yaşama kavuşacağımızı zannediyorduk. Şahsen ben, böyle süpürgeyle süpürür gibi sistemin yokedileceğine inanmıyordum. O zaman coşku vardı, mitingler, gösteriler, bütün politik süreçleri hep beraber yaşıyorduk. Sonra Bulgaristan geçiş dönemine girdi ve asıl zorluklar o zaman başladı. Bizde siyasi ve ekonomik anlamda olaylar beklediğimiz, umduğumuz gibi olmadı. Bu geçiş sürecinin daha esnek ve kolay aşılması için bence başka ihtimaller de vardı. Sosyal ağırlıklı bir piyasa ekonomisine geçebilirdik. İlk başlarda herkese eşit start imkanlarından bahsediliyordu, ama bu elbet gerçekleşemezdi. Bazı kesimlere komunistlerin paraları verildi ve dünkü sisyalist liderlerin çocukları adeta bir gecede kapitalist oldular. Bulgarların büyük kısmı fakirlikle tanıştı. Bulgaristan’da faktörler öyle bir gelişti ki, geçiş sürecinin sancıları hala üzerimizde- güç, ağır ve uzun oldu”.
İspanyolca masasından gazeteci arkadaşımız Ventsislav Nikolov 9 Kasım 1989’da Latin Amerika’da radyonun muhabiriymiş. İç parti ihtilali sayılan bu olaylardan haftalar sonra bile, hem o, hem de Bulgaristan elçiliği görevlileri nasıl tutum izleyecekleri, hangi parti taraftarı olacakları ve nasıl çalışacakarını bilemezler. Görevlerini kaybetmemek için nasıl yol izlemeleri konusunda herkes kararsız. Güzel tarafı da var Ventsi için bu olaydın- İspanyolcada yayın yapan en büyük tv kanallarından biri ona iş teklifi sunarak Sofya’ya muhabir olmasını isterler. Mesleki açıdan yeni bir şans sayılır bu Dimitrov için. “O dönemlerde Sofya’da gazetecilik yapmak gerçekten çok enteresan ve olağanüstüydü” diyor.

“Eski parti merkezinin yangına verildiği akşam Sofya’ya döndüm. Ondan sonra hemen haberler iletmeye başladım. Bulgaristan’da olaylar o kadar çabuk değişiyor, o kadar dinamik seyrediyordu ki, şimşek hızıyla haberler yazıp göndermek gerekiyordu. İnsanların beklentileri büyüktü. Fakat hayal kırıklığı da hemen beraberinde geldi, çünkü toplumun kirli köpüğü hemen su yüzüne çıktı ve ekonomik iktidarı ele geçirdi.
Müzik editörü Albena Bezovska’ya göre, insan sadece politik sistem değişiti diye değişemez.Totalitarizm döneminde yaşamış ve geçiş dönemine geçen insanların çoğunda böyle bir değişme izlendi.
“Eski rejimde herzaman kendimizden ödün vermemiz gerektiği öğretiliyordu. Hatta ödün vermek bir ilke haline gelmişti. Kendi özbenliğinden, kendi varliğindan tavizler vermen lazımdı. Benim nesil için 90’lı yıllar gurbet ve ayrılklar yıllarıydı. Arkadaşlarımın çoğu yurtdışına gitti. Ne kazandık? Serbest seyahat özgürlüğü, sınırları aşma imkanları, hatta kendi sınırlarımızı bile yenme olanağı kazandık. 10 Kasım değişimlerinden sonra kendi önyargılarımızı de yenebildik”.
Yunanca redaksiyondan Aleksey Stambolov 1989 yılında 13 yaşındaymış. Todor Jivkov’un iktidardan düştüğünü babamdan öğrendim, herkes şaşkındı, diyor.
“Sol siyasi görüşlü bir ailenin çocuğuyum, o yüzden beni mitinglere götürmediler. Babam sosyalist olmasına rağmen Jivkov’u beğenmiyordu. Son 20 yıl doğru istikameti bulma arayışları içinde geçti.
“İç politika” masası editörü Aneliya Tsonkova, geçmiş rejime asla özlem duymadığını, geçiş döneminin sancılarına rağmen, olanları yeniden yaşayabileceğini söylüyor.
“Benim için insanın kendi özgürlüğünü kazanması çok önemli. Öte yandan hiç bilmediğimiz, duymadığımız şeyleri öğrendik, gördük. Gerçek demokrasinin ne olabileceğini anladık”. 

Türkçesi: Sevda Dükkancı
Fotoğraf: Veneta Nikolova

По публикацията работи: Veneta Nikolova


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu Başkanları Ursula von der Leyen ve Roberta Metsola.

Avrupa Parlamentosu AB'nin son 5 yıldaki tutumunun devam edeceğini teyit etti

Geçen hafta Ursula von der Leyen, ilk görev dönemine nazaran Parlamentosu'ndan (AP)  daha fazla oy alarak ikinci dönem Avrupa Komisyonu Başkanlığına seçildi. Roberta Metsola, mutlak çoğunluğu elde ederek 2,5 yıllığına olmak üzere,..

Eklenme 23.07.2024 23:18

Tsaribrod’taki Bulgarlar Sofya’daki işlerine yetişmek için ayrı bir sınır kontrol noktasının açılmasını talep ediyorlar

Sırbistan ile Bulgaristan arasındaki “Kalotina” sınır kontrol noktasında yaz sezonu boyunca her gün kilometrelerce uzunlukta kuyrukların oluşması sınır geçişlerini saatlerce geciktiriyor. Batı Avrupa'dan Bulgaristan'a seyahat edenler için tatsız ve..

Eklenme 22.07.2024 10:35
Karlovo'da Vasil Levski'nin anıtı

Bulgaristan Vasil Levski'nin doğumunun 187. yılını kutluyor

Cesaret, dürüstlük, mücadeleci ve ulusal özgürlük ve onurlu yaşam hakkına inanç. Tüm bu nitelikler Bulgaristan'ın en sevilen milli kahramanlarından biri olan Vasil Levski'yi özetliyor. Bu yıl 18 Temmuz'da  doğumunun 187. yılı kutlanacak.  Gelenek üzere..

Eklenme 18.07.2024 05:55