Sonbaharın yaklaşmasıyla bugünlerde köy sokaklarında olduğu gibi kasaba sokaklarını da bir közlenmış biber kokusu almış, ki sormayın.
Yabancı turistten bahsederken ve ağırlarken, bir de taze çoban salatasının kokusunu, fırından yeni çıkmış börek ve turist merkezlerinin olmazsa olmazlarından mangal kokusunu anmadan geçemeyeceğiz.
Ekonomi, enerji ve turizm bakanlığının bir araştırması, yabancı turistlerin ülkemizde güzel doğanın getirdiği rahatlığın yanısıra, Bulgar mutfağından örnekleri merak ettiklerini de gösteriyor.
© Fotoğraf: Veneta Nikolova
Tabii ki bunun bir nedeni de var. Ülkemiz, Doğu ile Batı arasında, farklı kültür ve milletlerin yollarının kesiştiği bir yol kavşağında bulunuyor. Bütün bu insan, kültür ve medeniyetler akını, yerli mutfağa da damgasını vurmuş. Şark baharatlarının yanısıra sırf ülkemize ait baharat ve tatlılar, yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Maalesef turistlerin uğrak yerlerinde satılan köfte ve kebabçe, kızartılmış patates, çoban salatası, Bularistan’ın yemek kültürünü hiç bir şekilde yansıtmıyor.Yani bir turist, leziz ve sağlıklı, güzel doyurucu damağını şenlendirecek birşeyler yemek isterse, muhakkak köylerdeki misafir evlerini ziyarete edip, hem ev yemeklerini hem de doğal ürünler tatmalıdır. Eski yemek tariflerine göre yapılan yemekler özellikle Fransa, İspanya, İtalyan turistler tarafından büyük rağbet görüyor. Ancak turistlerin uğrak yeri olan otel ve fast food- ayakta yemek sunan yerlerde, bu tür yemekler sunulmuyor.
© Fotoğraf: Veneta Nikolova
Sanat ve Zanaatları Geliştirme Derneğinden Penö İvanov, turistlerin köylerdeki misafir evlerine yerleşmelerini önerirken
şunları anlatıyor:
“Bu yerlerde kahvaltı, özel olarak hazırlanıyor-börek, pesmet, akıtma gibi hamur işleri, bunlar da evde yapılmış tatlılarla sunuluyor. Öğle yemeğinde ise, size köy tavuğundan yapılmış çorba veya sebze çorbası sunulacak. Tabii ki yaz aylarının olmazsa olmazlarından biri-cacık. Ardından sofraya değişik etli yemekler gelir. Bütün bunlar dediğimiz gibi, ancak ve ancak köy evlerinde münkün. Ev sahipleri, değişik yoğurt ve evde yapılmış peynir sunabilirler.Burada menü çok çok farklı.
© Fotoğraf: Veneta Nikolova
Yer yer çevirme de yaparlar. Buna da acılı bir salata ve ev yapımı rakı eşlik eder.
Penyo İvanov, turistlere şiddetle sebze yemeklerini tavsiye ediyor. Bulgaristan, yıllardan beri sebze üretiyor ve oradan da farklı sebze yemekleri ustası olmuş.
Uzun kabak, kırmızı biber, lahana, pırasa, soğan, patlıcan, domates, bezelye ve bunlardan ortaya çıkan miş-maş, güveç, sebzeli börek, musaka...Bir de bunları mis kokulu baharatlar ve otlar da eklersek gerçekten ortaya inanılmaz leziz bir manzara çıkıyor. Baharatlar arasında baharatların kraliçesi-çubritsa-geyikotunu anmadan geçemeyeceğiz. Bu baharat sırf ülkemize ait bir baharattır. Maydanoz, nane de değişik çorba ve etli yemekleri süslüyor.
Tatlılara gelince-tulumba, kadaif, baklava ve revane, ki bu tatlılar komşu üleklerde de çok yaygındır. Bu tatlılar her turisti fetheder.
Türkçesi: Şevkiye Çakır
Momchilovtsi, Rodoplar, Pamporovo ve Smolyan bölgesi, bu sonbaharda Çin'in Ningbo şehrinde düzenlenen turizm fuarında tanıtıldı. BTA’ya konuşan Smolyan'daki "Çin'in Dostları" Bulgar-Çin Derneği temsilcisi Momçil Karaivanov, 2009 yılında..
Veliko Tarnovo Bulgaristan’da en zengin kültür ve tarihi dokusu olan bir kenttir. Ortaçağdan günümüze gelen kadim şehre giren Bulgarlar olduğu kadar, yabancılar da kentin mimarisinden, ruhundan, tarihinden ve doğasından büyüleniyor. Diğer şehirlere..
"Pamporovo" şirketinden alınan bilgiye göre, önümüzdeki kayak sezonu için ülkemizin yanı sıra İrlanda, İngiltere, Romanya, Yunanistan, Sırbistan ve Türkiye'den de Pamporovo 'ya turist bekleniyor. “Pamporovo” İcra Müdürü Marian Belyakov, “..