Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

İvaylovgrad bölgesi, kitle turizminin biraz ötesinde bulunur

Bulgaristan'ın bu bölgesi, çağdaş dünyamızın temas etmediği sayısızca doğa güzelliklerini saklıyor. 
Photo: Rumyana Tsvetkova

Doğu Rodopların sonsuzluğa uzanan tepeleri zamana uymayan masalımsı bir köşeyi barındırıyor. Komşu Yunanistan ile ortak sınırımızın yakınında yer alan İvaylovgrad kenti yöresi birçoğuna göre çok yabani ve uygarlıktan uzakta bulunan bir yer olabilir. Ancak kitle turizmi klişelerine uymayan, yenilikleri seven ve durmadan arayış içinde olan bir kişinin tarih ve efsaneleri içinde barındıran bu toprak kesimine aşık olmaması mümkün değildir.

© Fotoğraf: Rumyana Tsvetkova

Bahar orkide çiçeklerinin mevsimidir.

Doğaseverler ile etnologları, fotoğrafçı ile gezginleri sevindirecek bir olgu şu ki, Bulgaristan’ın bu yöresi son 20 yılda önemli derecede değişmiş değildir. Burasını ziyaret ederseniz trafik tıkanması, fast food, mollar, globalleşme gibi kavramların mevcut olmadığı 20.yüzyılın başlarında Balkanlar’daki hayatın nasıl sürdüğünü tasavvur edebilirsiniz. Bu sınır bölgesinden insanlar bir zamanların köylü yaşam tarzını hemen hemen değiştirmiş değil, atalarının yüzyıllar öncesi yaptıkları gibi tarımla uğraşmaya devam ediyorlar. Yumuşak Akdeniz iklimi ve Rodopluların yorulmak nedir bilmeyen çalışmaları sayesinde dağ yamaçlarında tütün, susam, üzüm bolluğu var,sıcak ülkelerden gelme nar, incir gibi meyveler yetişir. Doğu Rodopların dolambaçlı yollarında dolaşırken gezgin uygarlıktan unutulmuş ücra köylerde kendini bulur.

© Fotoğraf: Rumyana Tsvetkova

Köylerde zaman sanki 200 sene önce durmuş gibidir.

İvaylovgrad turizm rehberi Petya Dervingova şunları anlatıyor:
“Köy turizmini geliştirme olanaklarımız var ancak turistleri yerleştirecek yerlerimiz yoktur. Oysa otantik dış görünümünü korumuş olan Dolno ve Gorno Lukovo gibi köyler ziyarete elverişli. Oradaki evler bundan 200 yıl önceki gibidir. İpek böceği yetiştiriciliği geçmişte nüfusunun temel geçim kaynağı olduğu için bunlara ‘ipek böcekleri’ köyleri derler. Dolno Lukovo’da turistler yaşı 200 yılı aşan ve iyi korunmuş ‘Aziz Konstantin ve Elena’ kilisesine uğrarlar.”

© Fotoğraf: Rumyana Tsvetkova

Yerli halkın en önemli geçim kaynağı tarımdır.

Yerli insanların şakalaştıkları gibi, İvaylovgrad’a gidip de yerli şarapları tatmamak, Roma’yı ziyaret edip Papa’yı görmemek gibi bir şeydir. Bölgede Merlo üzüm cinsinden üretilen kırmızı şaraplar turistlerin yanısıra büyük rağbet gördükleri dünya pazarlarında da yüksek not alıyorlar. Bölge ayrıca geleneksel teknolojilere göre üretilen tahini ile de ünlüdür. 19. yüzyılın başlarında bura köylerinde 19 tahinhane faaliyet gösteriyormuş. Ne yazık ki, ipek böceği yetiştiricliği gibi bu üretim de çoktan beri kaybolmuştur, yalnız İvaylovgrad kentinde tahin ürünleri satılan bir yer kalmıştır. Buradan her türlü susam tatlıları satın alabilirsiniz.

© Fotoğraf: Rumyana Tsvetkova

Eskiden bölge halkı ipekçilikle uğraştığından dolayı köyler "ipekçi" köyleri olarak de biliniyor.

Kenti dolaştıktan sonra ise 4 km. uzaklıkta bulunan Armira villasını ziyaret edebilirsiniz. 1. asrın ikinci yarısına tarihlenen konut ve tarım binaları kompleksi sadece boyutları ile değil, fevkalade güzel ve iyi korunmuş mozaikleriyle de dikkatinizi çekecek.
İvaylovgrad bölgesinde Lütitsa kalesi de bulunur. Yerliler tarafından ‘mermer kent’ ismiyle adlandırılan bu Ortaçağ kalesinin duvarlarından bazıları 9 metre yüksekliktedir ve eskiden birçok mermer binayı çevrelemiştir.

© Fotoğraf: Rumyana Tsvetkova

Turistler, iki yüz senelik "Az.Az. Konstantin ve Elena" Kilisesini ziyaret ediyorlar.

Bölgedeki turizmin yüzleştiği tek sorun konaklama yerleri yetersizliğidir. Bulgaristan’ın diğer bazı kesimlerinden farklı olarak buradaki köylerin turizm altyapısı, lokanta ve misafirhaneleri yoktur. Turistlerin çoğu birkaç hoş otelin bulunduğu İvaylovgrad kentinde konaklıyor ve kiraladıkları bisikletlerle yöreyi geziyorlar. Bazı otelciler, ülkemizde en uzunu olan İvaylovgrad barajına ve ‘meander’ denilen kıvrımları ile çok güzel bir görüntü arzeden Byala reka nehrine kadar jeeplerle safari düzenliyorlar. Nehir sularının geçtiği küçük vadi, su samuru ve kaplumbağaların, ayrıca dünya genelinde nadir rastlanan 100’den fazla kuş türünün bir kolonisine dönüşmüştür.

© Fotoğraf: Rymyana Tsvetkova

Dolno Lukovo köyü, mimarisini en iyi şekilde koruyan köylerden biridir.


Yurdumuzun İvaylovgrad yöresi, vahşi doğa ile doğrudan temas kurmak isteyen, Bulgaristan’ın gerçek görünümü ile hiç ilişkisi olmayan ve yaygaralı biçimde tanıtımı yapılan standart turizm paketlerinden farklı bir şeye dokunmak isteyenler için ‘bir altın ocağı’ gibidir.

Çeviri: Neli Dimitrova

По публикацията работи: Veneta Nikolova


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Pçelarovo köyünde 500 yıllık sarı çam ağacı boy gösteriyor

Doğu Rodoplar’ın büklümlerinde saklı olan Pçelarovo köyünde anlatılan rivayete göre eskiden bölgede bulunan asırlık meşe ormanları ve ceviz ağaçlarının kovuklarında yaban arıları kendilerine yuva yaparmış. Köyün adından da anlaşılacağı üzere..

Eklenme 19.10.2024 08:55

Sevlievo’da Kabak Festivali düzenleniyor

“Kabak diyarı” olarak bilinen Sevlievo’da Sonbahar Panayırı kapsamında düzenlenen Kabak Festivali, “Renkli Kabak Düşleri” adı verilen eğlenceli atölye ile başladı. Belediye Başkanlığı tarafından gelenek üzerine her yıl düzenlenen şenlikler,..

Eklenme 12.10.2024 08:54
“Araçsız hizmet veren en iyi dağ evi” ödülü sahibi

2024’ün en iyi turistik dağ evi ve dağ barınağı ödülleri dağıtıldı

360Mag dergisi ve Bulgaristan Turist Birliği’nin ortak girişimi olan “ Yılın Dağ Evi ” yarışmasının ödülleri, Sofya’daki Sinema Evi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu .  65 000 leva tutarında ödül fonuna sahip yarışmaya..

Eklenme 10.10.2024 11:42