İyilik, sıcaklık ve sevgi yortusu olan Paskalya, tüm Hıristiyan alemi tarafından her zaman umutla beklenir. 3 bin yıl boyunca inananların kalpleri uyanış umuduyla dolup taşar. Çünkü her kışın bir baharı vardır, oysa beklenen neşe acıyı silip atar. Hayat her zaman ölüm karşısında galip gelir, işte bundan dolayı da Ortodoks dinin temelinde Hazreti İsa’nın Dirilişi yatar. Batı ve Orta Avrupa Mitropoliti Antoniy anlatıyor: :
“Hazreti İsa, hepimiz için daha mükemmel bir yolu göstermek amacıyla Dünyaya gönderildi. Onun görevi, günahlarımızın tüm ağırlığını omuzlamak ve tüm insanlara edebiyete götüren bi hayatı kazanmayı sağlamaktır. İşte bundan dolayı, bu yortuyu büyük bir heyecanla bekliyoruz ve üç gün boyunca kutluyoruz. Yortunun tam arifesinde Paskalya’ya has sözlerle selamlaşıyoruz: “İsa Mesih dirildi!” ve cevap da hayli emin görünüyor: “Gerçekten dirildi!”. 40 gün boyunca dünyanın dört bir köşesine bu sevinci duyuruyoruz, ki bu bize umut aşılıyor.”
Dine inanlar için bu ıztırapların bir ödülüdür, ki ne kadar da ağır ve güç olsalar da Hazreti İsa’nın çektiği çilelerle eşleşemez:
“Bu muhakkak böyledir, çünkü Çarmıha olmadan Diriliş de olmaz. Hayat açısından insan yolu bir çarmıhaya, bu tepeye tırmanmak misali, omuzlarında günlük hayatının ağırlığını taşıyarak.”
Batı ve Orta Avrupa Mitropoliti Antoniy’e göre, yurtdışındaki Bulgarların özerk Ortodoks kilisesi inşa etme talebi, bunun bir göstergesidir:
“Kendi yurtlarından uzak yaşayan göçmen soydaşlarımnızın hayatı hiç de kolay değil, çünkü onlar vatanlarından uzak olarak kendileri ve yakınları için daha iyi bir gelecek sağlamak çabasındadırlar. Kilise ise vatanımız arasında bir ruhsal köprü misali. Bulgaristan’da Ortodoksluğa ait geleneklere son derece güzel halk adetleri eşlik ediyor. Bütün bunlar bize vatanımızı hatırlatıyor.”
Çeviri: Şevkiye Çakır
Cuma öğleden sonra programında dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet şle birliktesiniz.
Bulgaristan’ın geçirdiği ateist ve totaliter komünizm yıllarından sonra esen demokratikleşme rüzgârıyla ülke Müslümanları eskiden var olan birçok haklarına kavuştular. Aynı zamanda daha önce sahip olmadıkları bazı imkânlara da sahip olmaya..
İslâm dini, Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicretinden sonra Müslümanlara iki bayram hediye etmiştir. Bunlar; Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı olarak adlandırılan bereketli zaman dilimleridir. Bu bayramlar, bir taraftan tevhit inancını Müslüman..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.