Bulgaristan’da artık sık sık çocuk hakları gündeme geliyor. Ne yazık ki bu konuyu gündeme getiren olaylar, pek bayram sebebiyle sayılmaz. Bir Haziran günü akıp, gidecek ve bu günde, ülkede yoksulluk ve sosyal dışlanma riskinde yaşayan çocuklar için yine bayram havası esmeyecek. İstatistikler de bunu doğruluyor. Birkaç ay önce, çocukların yarısından fazlasının yoksulluk ve sosyal dışlanma ortamında yaşadığı saptandı ve bu da toplumu derinden etkiledi. Sokakta dilenci çocuk sayısı azalıyor, fakat devletin çocuk bakımı için verdiği aylık destekler azalıyor, problem de gizlenmeden, uluorta karşımıza çıkıyor.Ebeveynleri ve çocuk doğurmayı, uygun maddi destekle yardımlamak ve teşvik etmek niyetleri de sadece kağıtta kalıyor.
Bulgaristan’da reşit olmayan kişilerin ve çocukların himayesi, Milli Çocuk Ağı tekşkilatının ana hedefleri arasında yer alıyor. Bu örgüt, ülke çapında ailelerle ve yetişkin olmayanlarla çalışmalarda bulunan bir STK. Vakıf, bir süre önce yayınladığı video klipte, ailelerin çocukları şiddetle eğitmemeleri, şiddet uygulamamaları çağrısında bulundu. Stresli hayatta anne babalar bazen sinirlerine hakim olamıyor, eğiticidir, düşüncesiyle çocuklarına ya şamar, ya hafif bir tokat vurabiliyor. Ne yazık ki bu şiddet tam ters tepki veriyor. “Şamar bazen son çare terbiye yöntemi olarak algılansa da, çocukalrda aşk , sevgi ve saygı şiddetle aşılanamaz” diyor psikologlar. Milli Çocuk Ağı STK Müdürü Dani Koleva, devlet bu tür ailelere karşı daha sıkı kontrol uygulamalıdır:
“2010 yılında kurumalrda ve esirgeme yurtlarında 7 bin çocuk yetişiyordu. İyi bir haber var şimdi. Onların sayısı 3 binle azaldı. Korucu aile ortamına gönderilen çocukların sayısı artıyor. Fakat yine de esirgeme kurumlarına muhtaç çocuk sayısında azlama yok. BMT Çocuk hakları Sözleşmesinin şartları bağlamında, çocuğun bakımında devlet ebeveynlere destek vermekle yükümlüdür. Bulgaristan sözleşmenin bu şartını henüz yerine getirmiş değil. Bulgari ailesini desteklemek anlaşılan hükümetlerimizin öncelikleri arasında yer almıyor. Çocuk Esirgeme Kurumları ve Müsteşarlığında psikologlar ve sosyal görevliler çalışsa da, onların aldığı düşük maaş karşısında, iyi ahzırlıklı oldukları söylenemez. Kurumlar arasında eşgüdüm de ana sorunları teşkil ediyor”.
Ulusal İstatistik Kurumunun son verilerine göre, Bulgaristan’da yıllık 2-3 bin çocuk şiddet görüyor. Bu eğilim gittikçe artıyor ve endişeler çoğalıyor. “Bu herkesin sorunudur, ancak devlet kontrol ve desteğini esirgedikçe bu olaylar çoğalıyor” dedi.
Anne baba tarafından çocuklara uygulanan şiddet örnekleri çok olmaya başladı. Pernik’te bir babanın çocuğu ve eşi üzerine işkence uygulaması sonucu, biz olayı polise devrettik.Problem çocuk ve annenin lehine çözüm buldu, ancak bu çok zor ve güç bir adalet arama süreci oldu. Bu durumda kurumlar 24 saat içinde eylem planı hazırlamalıdır. Oysa bu işkence ve şiddet dilekçesinin 5. gününde mümkün oldu. Bu süre zarfında anne ve çocuğun sağlığı, hatta hayatı tehlike içindeydi. Bu süreçte devlet yoktu. Bir aile ise risk altında , korkuyla yaşıyordu. Benzeri örnekler çok fazla. Devlet desteğini ve güçlü elini ne yazık ki hissettiremiyor ve ailelerimiz risk altında yaşıyor”.
Çeviri:Sevda Dükkancı
Almanya’da Bulgaristan vatandaşları 66 seçim sandığında oy kullanabilir . Berlin’de her birinde makineli oylama olan beş seçim sandığı var. Seçim günü sorunsuz ilerliyor . Bulgaristan Radyosu’na konuşan Berlin’deki seçim sandığı üyesi Marin..
Bulgaristan Radyosu’na konuşan Frankfurt bölgesinde seçim sandığı üyesi Katya Zlatkova, seçim gününün normal seyrettiğini söyledi . Zlatkova, Bulgaristan vatandaşlarının oy vermesini zorlaştıran iki unsuru dile getirdi. Birincisi, haziran..
Avrupa'nın kalbinde yer alan 16 seçim sandığından biri olan Brüksel'de, gün ortasına kadar son derece yüksek katılım kaydedildi. Bulgaristan Radyosuna konuşan Sandık Kurulu Başkan Yardımcısı Aneta Todorova , Bulgaristan saati saat 15:00..
Son haftalarda otokton (yerli) koyun c insleri yetiştiren bir hayvancı ailesinin içinde bulunduğu durum, kamunun dikkatini üzerine çekti. İnsanlar,..
“Bulgaristan’ın genomu” adlı projenin pilot programına katılan 1000 kişi, çağdaş Bulgarların genetik koduna ışık tutan araştırmaya konu olacak...