Bulgaristan Radyosu Türkçe Yayınlar Bölümü ilk defa ağırladığı konuklarıyla Bulgaristan`da yaşayan Tatarları tanıtıyor, kültürlerini, geleneklerini, örf ve adetlerini, müziklerini yansıtıyor. Bulgaristan`da Tatarların yoğun olarak yaşadıkları bölgeler benim bildiğim kadarıyla Ruse`nin Malko ve Golyamo Vranovo köyleri, Slivo pole kasabası, Silistra Çerkovna köyü, Silistra Sredişte köyü. Bunun dışında Tatarlar Romanya`nın Köstence kasabasında yaşıyorlar. Değerli hocamız Ridvan Kaşif, Tatarların Varna ve Yambol bölgesinde de yaşadıklarını ekledi.
Dün Tervel`in Bojan köyünde baklava yedik ve "tatlı yedik tatlı konuştuk“. Dobriç`in bereketini bugün Tatar böreğiyle anlatmaya çalışıyoruz.
Programımızın konukları:
Emekli öğretmen Rıdvan Kaşif – Bulgaristan Tatarların geçmişini araştıran, tarihini kitaplara döken ve onlarla ilgili her ayrıntıya titizlikle korumaya dikkat eden bir kişiliğe sahiptir. Programın ilerleyen dakikalarında eski TEPREŞ (Bahar) festivalini anlatıyor.
Şükran Numanova ise hem Tatar yemeklerini tanıtıyor, kendi elleriyle hazırladığı Tatarların meşhur "çiğ böreğinin“ tarifesini veriyor, bununla birlikte isimlerini ilk defa duyduğumuz son derece lezzetli yemek isimlerine açıklık getiriyor, hem de türkü söylüyor...
Türkiye`den gelen ses sanatçımız Ibrahim Görük, saz ustamız Ahmet Yamacı ile birlikte sözüyle sazıyla renk katıyorlar...
Programımızın diğer konukları: Yilmaz Kaşif, Erdinç Aydın,Mehmet Altıntaş, Servet Arslan ve ev sahibimiz Necmettin Murtaza...
Programımızın en renkli Tatar türkülerinden bir tanesi "On iki ordek...“ ismini taşıyor.
Programı hazırlayıp sunan: Şevkiye Çakır
Rodoplarda aynı adı taşıyan fasulyesi ile ünlü Smilyan köyünün Tarım Kooperatifi Başkanı Safidin Çukurtev, BNT’ye verdiği bilgide yeni hasadın aşırı sıcak havalardan dolayı olumsuz etkilendiğini ve bu sezon Smilyan fasulyesindeki verimin düşük..
Avustralyalı fotoğrafçı Korske Ara'nın girişimiyle 2010 yılından bu yana 19 Ağustos Dünya Fotoğrafçılık Günü olarak kutlanıyor. 1839 yılında Fransa Hükümeti, Fransız sanatçı ve kimyager Louis Jacques Mande Daguerre 'den, daguerreotype olarak..
Derler ki, bir yeri tanımak istiyorsanız onu sadece gözlerinizle görmek değil aynı zamanda damağınızla da tatmalısınız. Ülkemizde her köyün, her şehrin ya da bölgenin kendisine has tat ve kokusu var. Onları tanımanın yollarından biri yaygınlık..
Şabla Belediyesinin Ezerets köyü , ülkenin dört bir köşesinden gelen öğretmen, animatör, çevreci ve gençlerin bir araya geldiği çevre dostu ekolojik..