Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

2003 yılı - Blaga Dimitrova - siyasi sahtekarlık döneminde onurunu korumak

Photo: arşiv

Ünlü araştırmacı, Fransız –Bulgar aydın Prof. Yuliya Krısteva’nın şöyle dediği anlatılıyor: ‘Blaga Dimitrova’nın bir hata olduğunu söylerler, hem bayan, hem şair ve aynı zamanda bu kadar mantıklı düşünen. Eleştirmenler onu ‘fazla düşünen, gözlemleyen’, fazla ‘uyduran’ olarak eleştirirler. Çağdaş Bulgar edebiyatında en büyük Bulgar şairlerinden biri hakkında böyle diyorlar eleştirmenler. Çok düşünen, mantıklı düşünen. Blaga Dşimitrova’nın yaratıcılığını en iyi anlatan iki sözcük. Totalitarizm zamanında resmi eleştiri onun eserlerinin sosyalist realizmden sapmakla, gerçekleri yansıtmamakla suçlar.

Değişiklikler öncesi ve bütün hayatı boyunca, son gününe kadar Blaga Dşmitrova çizilmiş parti rayları ve edebiyat kuralları dışında yürür.1988 yılında huzur içindeki yazar odasından dışarı çıkma vakti geldiği kararı verir. Toplum hayatına aktif bir şekilde katılma kararı alır , sadece yazar olarak değil vatandaş olarak hayatın içine girer. Blaga Dimitrova Ruse’de ‘Glasnost ve yeniden yapılanmayı destekleyen’ kulübün kurucularından biri olur. Dimitrova Fransoa Miteran’ın Sofya’da Fransa büyükelçiliğinde verdiği o ünlü kahvaltıya  davet edilen entellerden biridir. Şair ideolojik açıdan uygun olmayan sanatçılar listesinin başında yer alır. 10 Kasım 1989 tarihinden sonra siyasi değişiklikler başlayınca Blaga Dimitrova Demokratik Güçler Birliği’ni destekleyen sanatçıların ilk sıralarındadır.


1991 yılında Blaga Dimitrova Halk Meclisi’nde DGB /Demokratik Güçler Birliği/ temsilcisi olarak milletvekili olur. Bir yıl sonra Jelü Jelev ile birlikte Cumhurbaşkanlığı ve yardımcısı olarak bir çift oluştururlar ve Cumhurbaşkanı yardımcısı adaylığını öne sürer. Bu görevi kabul ederken yakın dostu Mariya Antonova’ya danışır. Yıllar sonra Mariya hatıralarında , diyor ki ‘Blaga gibi bu kadar dürüst insan siyasi konjonktürün zehirli havasında tabii ki fazla zaman dayanamayacaktı’. İşte Blaga Dimitrova SDS Demokratik Güçler Birliğinin üyelerinin ‘mavi totalitarizm ‘suçlamalarına nasıl cevap veriyor :

‘Saygıdeğer vatandaşlar, seçimler için propaganda yapmak istemem. Karalamalar ve saldırılara cevap vermek istemem. Ama susamadığım bir husus var ki, o da insanlarımızın temiz ve kutsal umutları. Onların üzerine saldırmayın. Ülkemizin kalkınması umutlarını çiğnemeyin. Bazıları gencecik özgürlüğümüz üzerine gölge düşürmek ister , ‘mavi totalitarizm’ den dolayı suçlarlar. Ben size sorayım, 9 Eylül’den sonra mahkemesiz, yargısız kim öldürüldü? Kimi evinden kovdular? Kimi kampa sürgün ettiler? Ana babalarının isimlerinin karalanmasından dolayı kimin çocuklarının geleceği mahvoldu? Bana söyleyin, nerede bu ‘mavi  totalitarizm’?’

1992 yılının yaz aylarında Blaga Dimitrova ve Jelü Jelev arasında anlaşmazlık meydana gelir, yolları ayrılır. Sebep Jelü Jelev’in bir basın toplantısı düzenleyerek o zamanki hükümeti, Filip Dimitrov’un yönetimini eleştirmesidir. Blaga Dimitrova SDS /DGB/ dostlarına sadıktır, hükümetin düşürülmesi planları olduğunu uyarır. Başbakan fakat ona inanmaz. Sonunda güvensizlik oyu sonucu hükümet düşer, Lüben Berov hükümeti kurulur. İşte o zaman Blaga Dimitrova Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak istifasını sunar.


Jelü Jelev’in  bu olay ile ilgili sözleri: ‘Bence Blaga çok büyük bir siyasi hata işledi. Belki edebiyat insanı, şair olduğu için, tutumu başkadır. Ama SDS /DGB’nin/ Siyasi koordinasyon  Kurulunun kendisini siyasi oyuncağa dönüştürmesine izin verdi. Bence ikimiz daha çok şeyler yapabilirdik Bulgar demokrasisi için. Ama umarım dostluğumuzu koruruz’

Jelev’in umduğu olmuyor. Blaga Dimitrova siyaset yaşamına son veriyor, siyaseti terk ediyor. 1999 yılında kesin vazgeçiyor. 2 Mayıs 2003 yılında kansere yenik düşüyor. Mütevazi yaşamı ve dürüstlüğü  insanlara örnek kalıyor.  

Çeviri:Müjgan Baharova






Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

2012 yılı- Alexis Weissenberg: ‘Her şey ses’

Alman “Die Welt” gazetesi Alexis Weissenberg’i tanıtırken: ‘Kendi zamanının en yakışıklı piyanistiydi. Zarif, gurur sahibi , biraz havalı , 1929 yılında sanki frak ile dünyaya gelmiş izlenimi veren biri” diye yazıyor. Sofya doğumlu piyanist kozmopolit..

Eklenme 05.12.2015 09:15

2011 yılı – Unutulmayan Velko Kınev

‘İnanırım yetenekli Stanislav Stratiev dahi aramızda olsaydı hüznümüzü yatıştırıcı sözler zor bulabilirdi. Velko tiyatroda bayram havası yaratan artistlerdendi, her bir rolünde kendinden bir parça bırakan insanlardandı’. Bu sözleri kültür bakanı Vejdi..

Eklenme 29.11.2015 08:35

2010 yılı- Kristalina Georgieva “Avrupa’da herkesle eşit durumda olmalıyız”

“Dünyada olup bitenler bizi ilgilendiriyor. Gözlerimizi dışarıdaki problemlere kapadıkça, iç sorunlarımıza yönlendikçe, ufkumuzu daraltıyoruz ve böylece ülke içindeki sorunların çözümünde bile başarılı olamıyoruz. Bizi dış dünyayla bağlayan,..

Eklenme 21.11.2015 09:15