“Armira” adlı antik villa, Bulgar topraklarında şimdiye kadar bulunan en zengin eski Roma sarayı olma özelliğini taşıyor. Özel konak olarak MS 1. asırda inşa edilen yapı, ünlü bir Trak zenginin eviymiş. Şimdi ise Roma dönemi taşra mimari ve sanat örneğini teşkil eden en nadide yapıdır. Birinci kattan tüm odaların duvarları beyaz mermerle kaplıymış, o yüzden konağa “Mermer saray” adı verilmiş. Armira nehir vadisinde bulunan bu yer aynı zamanda Villa “Armira” adıyla tanınıyor. Uzmanlara göre konak, Trakya’nın Romalılar tarafından işgalinden 20- 25 yıl sonra kurulmuş olabilir. Konak, Arda nehri boyunca etkili olan bir hükümdara aitmiş. 1000 metre kare üzerine kurulmuş Mermer Saray, birçok değişimden geçmiş ve yıllar içinde şekil değiştirmiş.
300 yıllık ihtişam ardından IV. yüzyılın ikinci yarısında Villa “Armira” yangına ve istilaya uğramış.
Kalıntılar IV. y.y'ın sonlarında büyük bir depremle yerle bir olmuş. 1964 yılında bir baraj kazısında yapı ortaya çıktı. Ziyaretçiler hala ihtişamlı mermer dekorlar ve saray odalarındaki muhteşem mozaik süslemelerine hayret ediyor.
Yetenekli antik ustaların hünerini sergileyen mozaikler 400 metre kareyi süslüyor. Ufak siyah, beyaz ve renkli taşlardan oluşan mermer süsler, farklı figürler oluşturuyor ve o dönemlerdeki insanların yaşantısı ve dış görüntüsü hakkında ipuçları veriyor. İki bin yıl önce bu topraklarda yaşamış insanların hayatı hakkında bilgiler sunuyor duvardaki resimler. Mozaik kilim üzerinde mitolojiden figürler var- Apolon, Artemida, Pan vs. “Armira” bir açık hava müzesidir ve içinde her şey otantik haliyle korunuyor.
İvaylovgrad Tarih Müzesi sorumlusu Veliçka Çorbacieva şu bilgileri verdi:
"Villa “Armira” ihtişamlı iki katlı bir Roma sarayıdır. İlk katta 22 oda var. Yatak odası, eğlence salonu, lüks banyo ve saunalar, ayrıca bütün yapılar büyük bir SPA- hamam etrafında bulunuyor.
Ortadaki havuzun çevresi ise mermer parmaklıklarla çevrili ve aralarında mermer heykel figürleri var. Onlar Tanrı Hermes’e adanmış yapılar. Bu tanrı evin ve tüccarların koruyucusu olarak biliniyor. Belki de evin sahibi bölgede mermer tüccarıymış Villanın tabanı tamamen mermer kilimlerle kaplı. Şahane mozaikle işlenen taban, rengârenk bir kilim gibi duruyor. Bulgaristan’ın en büyük mozaik bulgularından birisi burada.
“Antik beyaz konak Roma döneminde I. – IV asır arası mozaik modasını sergiliyor. Orada çiçek ve yaprak motifleri, coğrafik desenler, narlar, nilüfer çiçekleri gibi motifler var. Hepsi de mozaikten küçük taşlardan yapılmış.
Her yerde antik bir kadın yaratık olan Medusa Gorgona resimleri var. Saçlarından yılanlar çıkan bu yaratığın, evi ve sahiplerini kem gözlerden koruduğuna inanılır. Misafir odası mozaiği üzerinde onun simasını görmek mümkün. Her turist o odaya girince, hangi tarafa dönerse dönsün, Medusa’nın gözlerinin onu takip ettiğini görecektir. Mitolojiye göre, evin sahibi veya eve karşı kötü bir niyetiniz varsa, odaya girince Medusa sizi hemen taş yapacaktır.
Villa iki seneden beri ziyaretçilere açıldı. Farklı Avrupa programlarıyla finanse edilerek restorasyonu tamamlandı. Villa “Armira” “Bulgaristan’ın Ulusal Öneme Sahip 100 Turistik Yeri” listesinde bulunuyor. 2015 yılı sonuna kadar 150 bin turist Armira nehri vadisindeki Mermer Sarayı ziyaret etti.
Fotoğraflar: bulgariatravel.org и wikipedia.org
Bulgar sporu zengin bir tarihçeye sahiptir. Bunu Sofya’da bulunan Spor Müzesi’nde teşhir edilen onlarca spor aleti ve ünlü yarışmacılarımızın ganimetleri ortaya kouoyor. Geçen yüzyılın 60’lı yıllarında kurulan müzede uzun yıllardır çalışan Katya..
İskır nehrinde kayalık bir tepe üzerine yerleşmiş Mezdra Kalesi arkeolojik tesisi binlerce yıllık tarihi içinde saklıyor. Mezdra yakınındaki kale, Tuna Ovasını Sofya vadisi, Doğu ve Batı Bulgaristan ile bağlayan önemli kavşakta bulunmaktaymış...
“Snejanka”, Bulgaristan’ın en güzel mağaralarından biridir. “Rodoplar’ın incisi” olarak da bilinen mağarai 100 ulusal turistik yeri listesine dahil edilmiştir. Ancak 145 metre uzun olmasına rağmen “Snekanka” bütün mağara oluşumu çeşitlerine sahiptir...