“Ben de bir gün gideceğim
Otlar ve tozun üzerinde ben biteceğim
Biri bana ağıt yakacak, diğeri lanetleyecek
Ancak şarkılarım daima okunacak”
Aslında Vazov, Kurtuluş sonrası ile Birinci Dünya savaşı arasında tüm savaşları yaşayan tek ünlü Bulgar yazarıdır. Artı bütün bu olaylara ilişkin birçok şiir de bırakmış ardında. Bulgaristan’ın kurtuluşu sonrası “Şumi Maritsa” şarkısı, Bulgaristan’ın marşı seçilmiştir. Sözleri Bulgaristan öğretmeni Nikola Jivkov’a ait olurken Vazov bu şiiri redakte ediyor ve onun varyantı resmen kabul görüyor.
“Az sım Bılgarçe...” şiirinin sözleri belki de Bulgar edebiyatında yer alan çoçuk şiirleri arasında en ünlüsüdür. Farklı besteciler bu şiire müzik bestelemiştir. Emanuil Emanuilov’ın bestesini dinliyoruz:
“Bulgaristan’ı sevdim ve ona şarkılar adadım, onun olağanüstü güzel doğasına şarkılar söyledim, çünkü ben ona hayran kaldım, ben onun tarihinin derinliklerine indim, çünkü geçmiş bir hayattaki muhteşemliğine esir oldum...” Bu sözleri Vazov, hayatının sonunda kaleme alıyor. Bütün bu duygular da, müziğinin Panayot Pipkov’a ait olan “ De e Bılgariya” (Bulgaristan nerededir) şiirine yansıtmıştır.
Çeviri: Şevkiye Çakır
Sofia Summer Fest , ard arda beşinci yıldır yaz mevsiminin ortasında unutulmaz anlar yaşatıyor. Başkentin sakinleri ve konukları, sezonun en sıcak 30 günü boyunca Sofya’nın Güney Parkında tiyatro, sinema ve müziğin tadını çıkarma imkanını..
Yaz sıcaklıklarındaki artışa rağmen Lyubo Kirov, yorulmak bilmiyor. “Novo Sartse” (Yeni Kalp) başlıklı albümünün prömyerinden ve konserinin HBO Max platformunda çıkmasından kısa süre sonra ulusal turneye çıkan ses sanatçısı , Bulgaristan’ın 7..
Bulgar müziğinin Patriği olarak anılan besteci Yosif Tsankov , 20. yüzyılın başında operet, tango, pop şarkıları ve film müziği olmak üzere 500’den çok eser yaratarak birkaç neslin müzik zevkinin oluşmasına katkılar sağladı . Yordanka..