Birmingham’da düzenlenen Uluslararası Pasta SregisindeValya Balkanska altın madalya kazandı. Evet, yanlış duymadınız, bu kez ödül şarkı için değil, tatlı hamurdan figürlerin hazırlanması sırasında sergilenen ustalık ödülüdür. Rodop bölgesinden halk kıyafetiyle süslü şekerli Valya Balkanska’nın yaratıcısı Valentina Terziyeva’dır. Valentina’nın şekerden yapılan küçük figürü, son derece dikkatlı bir şekilde ve ünlü halk sanatçısının kıyafetine gösterilen özenle hazırlanmıştır. Figür, yaklaşık 50 cm uzun olup yenilir kağıt üzerine konmuştur, ki kağıtta halk sanatçısının sanat yolu kısaca tanıtılmıştır.

Valya Balkanska’nın Bulgaristan’ın sembolü olarak seçilmesi, bir rastlantı değildir. Halk sanatçısıyla aynı ismi taşımasıyla birlikte “İzlel e Delyu haydutin” şarkısıyla ünlendi. 1977 yılında bu şarkı, Amerikan “Voyager“ uzay cihazının “Altın plağı”nda yer aldı ve Uzay’a, Dünya’dan bir mesaj olarak gönderildi. Bu kısa not, Uluslararası Pasta Sergisindeki jüriyi kesinlikle etkilemiştir. Aynı zamanda bu ödül, genç Valentina Terziyeva’nın ustalığına gösterilen bir saygı ifadesidir. Valentina, son zamanlarda şeker sanatına adamış kendisini ve Almanya’nın farklı yerlerine ders vermek için davet ediliyor.

Kendinden bahsederken Valentina, bu sanata tesadüfen karşılaştığını ve deneme- hata yolunu izleyerek her inceliği öğrendiğini anlatıyor. Kendisi, Almanya’da okuduğu Almanca ve İspanyolca Filolojisi ile şekerden figür yapma sanatı arasında, sıkı sıkı bağların olduğunu düşünüyor. Valentina“Şeker sanatı ve şekerden figürler yaratma“ bölümünde ders veriyorum. Aynı zamanda da bu sanata yeni yeni ilgi gösteren ve hayli ilerlemiş meraklılara da kurslar düzenliyorum“ diyor ve devam ediyor:

“İlk başta, tek başıma öğrenmeye başladım. Yıl 2011 idi. Daha fazla İnternette videolar seyrettim ve elime geçen farklı kılavuzlar okudum. Figürler yapmayı denedim. Almanya, Avusturya ve İsviçre’de ders veriyorum. Şu anda başka iş için zamanım kalmıyor. Bu tür sanatın önceliğini anlatacak olursam, sanatı geçici olduğu belki de en önemli önceliğidir. Kısa süreliğine süzdükten ve sanatı değerlendirdikten sonra, figürle afiyetle yeniliyor ve vitrinlerde toz toplamıyor. Son yıllarda kurslara gitmeyi seviyorum, orada yeni yöntemler öğreniyor ve diğer öğretmenlerle boy gösteriyorum. Tatlıcı mesleğine yakın olan bir işle uğraşmamdan dolayı ve gösterdiğim becerilerden dolayı ben de şaşkınım. Böyle bir yeteneğe sahip olduğuma ben da inanamıyorum, fakat şu anda bu işin başarılarına ve sanatın inceliklerine bayılıyorum.“

Son dört yıl zarfında Valentina, Birmingham’daki Uluslararası Pasta Sergisinde aldığı ödülü, en büyük başarı olarak kabul ediyor. Bu sergide farklı dallarda 4 altın madalya kazanmış. Valentina “Aldığım ödüller, doğru yolda olduğumu gösteriyor” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:

“Bu yılın Haziran ayında Almanya’da geçirdiğim 17 yılın ardından, Bulgaristan’a döndüm. Ve aslında tam böyle bir yarışmaya katılmayı arzuluyordum, ki orada kendi ülkemi temsil etme arzusu ile yanıp tutuşuyordum. Ayrıca Bulgarsitan’a has birşeyler sergilemek istedim, ki bunun bir halk kıyafeti olduğunu düşünüyorum. Tam o sırada Valya Balkansaka’nın figürü aklıma geldi ve gördüğünüz gibi herkesi çok etkiledi. 2012 yılında ilk defa bir uluslararası sergiye katıldım. O zaman “Panagürüşte Altın hazinesinden” Trak amforasını yaptım, fakat altın madalya alamadım, ancak bronz madalyaya layık görüldüm. Uluslararası sergilerdeki katılımlarımdan, Bulgaristan’ın çok küçük ülke olduğunu ve birçok insanın varlığından bile haberi olmadığını gördüm. İşte bundan dolayı Bulgaristan’ın ve Bulgaristan vatandaşlarının da Avrupa’da yaşadığını, ülkemizi iklimiyle, doğasıyla, sanatıyla ve kültürüyle tanıtmak istedim. Dünya çapında son derece yetenekli Bulgarlar var, ki onlar prestijli ödüller ve unvanlara layık görülüyorlar.”

Fotoğraflar: özel arşiv

Çeviri: Şevkiye Çakır