Yönetmen ve provası olmayan tiyatro temsili olabilir mi sizce? Olamaz derseniz, hata yapıyorsunuz. Şimdi sizlere “Beyaz tavşan, kırmızı tavşan” temsilini anlatacağız. Burada ne izleyiciler, ne de artist ne olacağını bilmez. Yapımcılar Eva Ruseva ve Monika Kovaçeva’nın verdikleri tek ipucu bir metnin olduğunu ve bütün bunun bir serüven olduğudur. Eva, başlığa gelince anlamını kavramak için temsili görmemiz gerektiğini, genel olarak toplumda davranışımız ve tavizlerimizin sınırı söz konusu olduğunu söylüyor.
Gösteri ile ilgili Monika şunları anlattı:
“Aktör sahneye çıkıyor, temsil hakkında ve izleyiciler hakkında hiç bir şey bilmiyor. Böylece çok özel bir temasa giriyorlar. Her şey yazar tarafından yönetiliyor. Biz ne bugünü, ne dünü, ne de yarını tekrarlayabiliriz. Aslında bu tam temsil de değil, bir sosyal deney, edebiyat okumasıdır. ‘
Temsil fikri İran’dan geldi. Piyesi İranlı Nasim Süleymanpur yazdı. Kendisi ülkeden çıkamıyor, çünkü pasaportu elinden alınmıştır. Piyesi onun yerine yolculuk yapabilsin diye yazıyor. Monika ve Eva, Büyük Britanya’da üniversitede okuyorlar. Eğitimini tamamladıktan sonra ülkeye dönmeyi planlıyorlar.
“Beyaz tavşan, kırmızı tavşan” bu ay iki kez oynanacak. İki değişik aktör ile . Leonid Yovçev ve Hristo Petkov ile. Şimdilik biletler satıldı. Haziran ayında en az 10 kez oynanacak. Her defa artistler de değişecektir.
Çeviri: Müjgan Baharova
Bulgaristan’da Afrika ve Karayipler Sineması Festivali’nin 2.si düzenleniyor. 31 Mayıs ve 1 Haziran günleri düzenlenen etkinliğin ev sahipliğini Sofya “Aziz Kliment Ohridski” Üniversitesi yapmaktadır. “Afrikanistik ve Hint ile Pasifik Okyanusu..
“Kültürel Miras - Sanat – Müzeler” başlıklı bilimsel konferansa katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı İliyana Yotova, “ Kültürel ve tarihi mirasın devlet tarafından ihmal edilmesinin örneklerinden biri de Dimitar Talev ’ in Prilep’teki evidir ...
Paisiy Hilendarski’nin ünlü “İstoriya Slavyanobılgarska” eserinden neredeyse bir asır önce yazılan, Bulgaristan hakkındaki ilk tarihi eser olma özelliğini taşıyan, Petar Bogdan’ın “Anavatan ’ ın Eskiliği ve Bulgar Meseleleri Üzerine”..