Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Nikola Kozlevo pınarları hayat suyu veriyor

БНР Новини
Photo: özel arşiv

Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda günümüzde Nikola Kozlevo köyünün yer aldığı toprakların korkunç kuraklığı eskiden dillerde dolaşıyordu. Bundan 150 yıldan uzun zaman önce yolu Deliorman’ın gür ormanları ve düzlük Dobruca’ya düşen seyyahlar, yol yazılarında yerli insanların kavurucu yaz günlerinde çektikleri susuzluktan bahsediyorlardı. Yerli bir kitap adamının notlarında ise şunları okuyoruz: “temiz, berrak suyun aktığını hiçbir yerde görmek mümkün olmuyor, yer yer derin kuyular ve su birikintileri beliriyor, fakat kuyudan su çekmek oldukça zordur, birikintilerdeki su ise bulanık olup ancak hayvanlar tarafından içilebiliyor”

Kuraklık ve susuzluğun damga vurduğu tablo onyıllar sonra işleyecek yeni verimli topraklar arayan çiftçilerin ülkenin güneyinden buraya göçetmesi ile değişmeye başladı. Deliorman’ın doğasına hayran kalan göçmenler susuzluğa karşı yılmadı. Buraya ilk gelenler, kol sıvayıp kuyu arayışına koyuldu. Buldukları kuyuların başlarına da evlerini kurdular. Böylece 1 kilometre boyunca 27 temiz içme suyu kaynağı bulundu. Her kuyuya oraya yerleşen ailenin adı verilirdi. Popov, Kasabov ve Kovçazov kuyusu gibi. Ancak aynı şekilde susuzluk çeken etraf köylerinin insanları da gelip su içmeye ve hayvanlarına su içirmeye başlayınca Nikola Kozlevo halkı, onlara ayrı bir kuyu tahsis etmeye karar verdiler. Bu kuyunun adı günümüzde de “Drugoselski” (yani diğer köylerin kuyusu) olmaya devam ediyor.

Köyün mirası ve özelliği olan kuyuların korunması ve yenilenmesine yönelik bir kamu projesini hazırlayan ekipten İvanka Semercieva, geçmişe dönerek şunları anlattı:

“Köy hayatı, kuyuların etrafında dönüyordu. Genç kızlar ve delikanlılar burada buluşuyordu, sataşmalar yapılıyordu, arkadaşlıklar kuruluyordu. Nikola Kozlevo’ya gelin gelen genç kadınların çalışkanlığı boyunduruk ve bakraçlarla su taşıma testi ile sınanıyordu. Yerlilerin omuzuna hiç boyunduruk geçirmemiş olanlara açtığı bir sır da vardı. Bakırlardaki suyun serpilmemesi için üstü tamamen ağaç yaprakları ile örtülüyordu. Bu şekilde taşınan suyun mucizevi gücü olduğuna inanılıyordu ve bu su ile çocukların yüzleri yıkanıyordu. Köye borularla su verilmeye başlamadan önce bu su, halkın hijyenini sağlıyordu, diyor İvanka Semercieva ve şunu da ekliyor: Köy insanlarının aile albümlerinde buradaki hayatın pınarların etrafında döndüğüne şahitlik eden birçok resim bulundu. Bu, romantik geçen yüzyılın ortalarına sona erdi. İlk çeşme 1954 yılında aktı”.

Eski kuyuların yenilenmesi projesine Nikola Kozlevo orta okulunun öğrencileri en büyük hevesle katılıyorlar. Okul müdürü Delyan Kostadinov şunları anlattı:

“Çocuklar projeyi uygularken her zamankinden sevinçli ve girişimci oldular. Köyü bir ucundan diğer ucuna kadar dolaşıp resimler topladılar, yerlilerin anlattıkları hikayeleri kaleme aldılar ve kuyuların restorasyon işlerinde de seve seve katıldılar. Uzun yıllar önce suyun içinde tutulduğu küçük fıçılar ve bakır kapları tavanlardan, mahzenlerden bulup çıkardılar ve böylece koyu tarihçesinin barındırdığı zenginliğin ortaya çıkarılmasına katkı sağladılar. Onların köyün suyuna uyandırdıkları ilgi sonucu yerli bir şirket “Nikola Kozlevo” adı ile sofra suyu üretimine başladı. Kaynak suyu geleceğin ve Nikola Kozlevo’da hayatın devam etmesinin sembolü oldu”.


Çeviri: Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Tutrakan’da Kayısı Festivali

Tuna nehri kıyısındaki Tutrakan şehri, bölgedeki kayısı yetiştiricilerini geleneksel "Kayısının başkenti - Tutrakan" şenliğinde bir araya getiriyor. Pazar günü 20’ncsi düzenlenen etkinlikte gelenek üzere çeşitli kayısı çeşitleri sunulacak...

Eklenme 07.07.2024 09:35

Polska Skakavitsa'daki Kelebek Festivali doğa ve yaban hayatı meraklılarını bir araya getiriyor

Kelebek ve yaban hayatı meraklıları, Struma nehri boyunda en güzel doğa olaylarından birini gözlemlemek için Köstendil’in Polska Skakavitsa köyü şelalesi yakınında düzenlenen Kelebek Festivali’nde buluşuyorlar. Yaklaşık 50 metre yüksekliğindeki şelale..

Eklenme 07.07.2024 08:35

Bulgaristan Fransız dilindeki yükseköğretimde köklü geleneğe sahip

Bulgaristan ve Romanya, eski sosyalist kampta izolasyona maruz kaldığı uzun yılların ardından dünyaya açılmaya arzusuyla 1994 yılında Uluslararası Frankofoni Örgütü'ne katıldı.  Frankofoni toplumunun temel değerlerinden biri eğitim ve özellikle..

Eklenme 07.07.2024 06:55