Doğal olarak ilk sorumuz “Fotoğrafçılık merağı ne zaman ve nasıl doğdu?” oldu. Aldığımız cevap hayli ilginçti:
“Doğduğum köy Mogilets’te su yoktu, sabahın erken saatlerinde çeşmeye suya giderdik. Orada suya gittiğim zaman güneş doğardı ve daha o zaman, güneşin doğuduğu anı hep yakalamak ve başkalarıyla paylaşmak istedim. Aynı durum akşam üzere güneşin batımında tekrarlanıyordu. Güneşin o muhteşem batışına bayılırdım. Tek sözle fotoğrafçılık merağım bir güneşin doğuşu ile başladı” dedi.
Bu sözlerin ardında aslında bir şair ruhunun yattığını hemencecik hissetik ve sohbetimiz başladı. Köy hayatından gazetecilik bölümüne kadar, annesinin gazete okuma sevdasından Mustafa’nın müziği olan ilgisi ve fotoğraflarını müzik eşliğinde çekmesine kadar, herşeyi konuştuk. İlginç bir anısını da bizimle paylaştı genç fotoğrafçı: “İstanbul’un yüzleri” isimli ilk sergimi açtığım zaman annemi tlefonla ayaraka “Anneciğim, ilk sergimi açtım, çok mutluyum” dedim, annem de,“Güzel olmuş, oğlum ama sen eve gel, çünkü bakkaldan ekmek ve su alınacak” demesin mi?”
Bir sonraki sergisine “Şumen’in yüzleri” adını verse, ortaya ne gibi fotoğraflar çıkacak, şimdiki sergide en ilginç bulduğu fotoğrafı da sorduk. Bütün bunları aşağıdaki ses dosyasından dinleyebilirsiniz:
NDK- Milli Kültür Sarayı’nın Bir No’lu salonunda özel törenle “CineLibri” Uluslararası Sinema ve Edebiyat Festivali’nin 10. jübile bölümü bugün açılacak. Bu sene festival “Sonsuz şiir” temasıyla gerçekleşecek. Forum, çağdaş İtalyan sinemasının dâhisi..
Her bir şehrin, kasabanın, köyün en renkli ve ilgi çekici yerlerinden biri pazarıdır. İster her gün, ister haftanın belirli gününde kurulsun, hususi ya da hususi olmayan mallar alınıp satılsın, pazarlar yüzyıllardır insanlık tarihine ve toplumumuzun..
“Nova” televizyonuna konuşan geçici hükümette Kültür Bakanı Nayden Todorov , Razgrad ve Smolyan’daki tiyatrolarda mali suistimallerin tespit edilmesinin ardından, “ Başka yerlerde de hükümet fonlarını hortumlamaya yönelik planlar olup olmadığını..