Doğal olarak ilk sorumuz “Fotoğrafçılık merağı ne zaman ve nasıl doğdu?” oldu. Aldığımız cevap hayli ilginçti:
“Doğduğum köy Mogilets’te su yoktu, sabahın erken saatlerinde çeşmeye suya giderdik. Orada suya gittiğim zaman güneş doğardı ve daha o zaman, güneşin doğuduğu anı hep yakalamak ve başkalarıyla paylaşmak istedim. Aynı durum akşam üzere güneşin batımında tekrarlanıyordu. Güneşin o muhteşem batışına bayılırdım. Tek sözle fotoğrafçılık merağım bir güneşin doğuşu ile başladı” dedi.
Bu sözlerin ardında aslında bir şair ruhunun yattığını hemencecik hissetik ve sohbetimiz başladı. Köy hayatından gazetecilik bölümüne kadar, annesinin gazete okuma sevdasından Mustafa’nın müziği olan ilgisi ve fotoğraflarını müzik eşliğinde çekmesine kadar, herşeyi konuştuk. İlginç bir anısını da bizimle paylaştı genç fotoğrafçı: “İstanbul’un yüzleri” isimli ilk sergimi açtığım zaman annemi tlefonla ayaraka “Anneciğim, ilk sergimi açtım, çok mutluyum” dedim, annem de,“Güzel olmuş, oğlum ama sen eve gel, çünkü bakkaldan ekmek ve su alınacak” demesin mi?”
Bir sonraki sergisine “Şumen’in yüzleri” adını verse, ortaya ne gibi fotoğraflar çıkacak, şimdiki sergide en ilginç bulduğu fotoğrafı da sorduk. Bütün bunları aşağıdaki ses dosyasından dinleyebilirsiniz:
“Aziz Kardeşler Kiril ve Metodiy” adını taşıyan Milli Kütuphanenin “Pismena” klübünün Kasım ayı etkinliğinde “Kısaca” başlıklı iki dilli mani derlemesi tanıtılacak. Anonim halk edebiyatında nazım türü olan manilerin birinci, ikinci ve..
Sozopol’a yakın Kavatsi mevkiinde yapılan arkeolojik araştırmalar tamamlandı. Arkeoloji Müzesi Müdürü Dimitar Nedev, BNR Burgas Radyosuna konuşurken Apollonia Pontica’nın bir kısmı olan ve tarihi Millat’tan önce IV. yüzyıl olarak belirlenen bu..
Bundan sayılı günler önce Blagoevgrad’da Bulgaristan’ın NATO üyeliğinin 20. yılı vesilesi ile yapılan renkli grafiti duvar yazısı tanıtıldı . Dışişleri Bakanlığı, Blagoevgrad Belediyesi ve Polonya Büyükelçiliği desteği ile gerçekleştirilen sokak..