Bulgar kültürünün en değerli bayramlarından olan 24 Mayıs- Slav Alfabesi ve Bulgar İlimi ve Kültürü günü arifesinde “Altın asır” ödülleri sahiplerini buldu. Bakan Boil Banov temsilinde Kültür Bakanlığı kültür ve sanat alanında ün yapmış kişilere “Altın asır” devlet nişanını takdim etti. Kraliyet Sarayının Ulusal Galerisinin Balo salonunda, resimler ve tablolarla dolu ortamında gerçekleşen ödül töreninde bu nişan, Bulgar kültürü ve sanatının en yüksek katkı ödülü olarak kabul ediliyor.

Dimitrovgrad Drama Tiyatrosu’ndan Asen Şopov, “Gusla” erkek korosu şefi akademik Valentin Bobevski, şair Petır Andasarov, “Stefan Makedonski” Müzik Tiyatrosu müdürü, yönetmen Prof.Svetlozar Donev ve prima baleT doçent Kalina Bogoeva ödüle layık görüldü.

Bulgar kültürü ve Bulgar kimliği ile yazısına katkılarından dolayı Prof. Mümün Tahirov da “Altın asır” ödülünü aldı. “Altın kitap”, “Altın kalem” ve Bulgar Yazarlar Birliği fahri ödülüne de sahip olan Mümün Tahirov, çağdaş Bulgar edebiyatına büyük katkılarından dolayı takdir ediliyor. Mümün Tahirov’un çalışmaları sekiz ayrı dilde tercüme edildi, iki kitabı Azerice, Lehçe, Romence ve Sırpça çevrildi.

Gelenek üzerine bu yıl bir fahri “Altın asır” ödülü de sahibini buldu. Çar Büyük Simeon’un Altın Mühür Fahri Ödülü kültür ve bilim, eğitim alanında etkili ve katkısı olan birçok sanatçı ve aydına verildi. Oyuncu Slava Raçeva, Sofyalı Erkek Çocukları Korosu Yönetmeni Prof. Adriana Blagoeva, halk müziği sanatçıları Zlatka Stavreva, Olga Borisova ve Kalinka Vılçeva da bu fahri nişana sahip oldu. Haskovo “Zarya” Kültür Evi, Ruse ve Burgas bölge kütüphaneleri de bu seçkin ödüle layık görüldü.

“Altın asır” fahri ödülü alanlar arasında genç viyolonsel ustası, Milli Müzik Akademisi Öğretim Görevlisi Atanas Krıstev “Müzisyenlerin vatanda kalıp, Bulgaristan adına çalışmasına değer” dedi.  

“Benim için bu ödül kültürümüz adına daha fazla çabalama, onun dünyada tanınması için ön ayak olma konusunda motive ediyor. Devlet bütçesine bağlı sanat ve kültür alanlarında bu katkının bilinmesi çok önemli. Yetenekli genç Bulgar müzisyenlerine sanat yoluna yurt dışında değil de, ülkelerinde devam etmeleri için, kültüre bütçeden daha büyük kaynaklar sağlanmalıdır.  Burada kalan bizler, gençlerin sanat ve müzik hayatını burada sürdürmeleri için büyük çabalar harcamalıyız. Hepimizin gurur ve gıpta ile baktığımız Bulgar müzisyenlerini kendi topraklarında bırakmalarının yolunu aramalıyız.Babam Anatoliy Krıstev’in kurmuş olduğu viyolonsel okulunu ben devam ettirmekte kararlıyım. Hayatımın anlamı budur ve bu çabalar beni mutlu ediyor”.

Geçen yıl sonunda UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası Koruyan En iyi Dünya Uygulaması listesine Bulgar “çitalişta” denilen Okuma ve Kültür Evlerini aldı.  Ülkede okuma ve kültür evleri faaliyetlerinin duayeni sayılan isimlerden biri -  Asparuh Vangelov de “Altın asır” fahri ödülünü aldı. 90 yaşını tamamlamış olmasına rağmen, Vangelov hala Sofya “Krasno Selo” semtinde “Rayko Aleksiev” Okuma ve Kültür Evinde çalışıyor, şiirler yazıyor, okuyor, İvan Vazov’un şiirlerini söylüyor ve Bulgaristan’ın somut olmayan kültürel mirası, eğitim ve kültürün ana ocaklarının önemini kanıtlamaya devam ediyor.

Fotoğraflar:Gergana Mançeva

Çeviri: Sevda Dükkancı